Diş Eti Hastalıklarının Erken Belirtilerine Dikkat

Günümüzde pek çok kişi diş eti hastalıklarının erken belirtilerini göz ardı ettiği için, tedavi şansı olan bir süreci geç kalmış müdahalelerle daha karmaşık bir hale getiriyor. Uzmanlar ise özellikle rutin bakım ve erken teşhisin hayat kurtarıcı olabileceğini vurguluyor.

15:11:27 | 2025-08-18

 

 

 

Diş sağlığı, yalnızca estetik bir konu değil; aynı zamanda genel sağlığımızın da temel taşlarından biri. Ancak birçok kişi diş eti hastalıklarının erken belirtilerini görmezden geliyor ya da fark etmiyor. Bu da zamanla kalıcı diş kayıplarına ve daha karmaşık ağız sağlığı sorunlarına neden olabiliyor.

Diş Eti Kanamaları: Masum Görünüyor Ama Öyle Değil

Diş fırçalarken ya da diş ipi kullanırken fark edilen kanamalar, sağlıklı bir diş eti yapısında görülmemelidir. Özellikle sabahları lavaboda görülen küçük kan izleri bile, gingivitis gibi diş eti hastalıklarının ilk sinyali olabilir. Dentsuadiye Kurucusu Dr. Dt. İlker Arslan, bu konuda şöyle uyardı: “Diş eti kanamaları çoğunlukla önemsenmez. Oysa bu, vücudun verdiği ilk uyarılardan biridir. Erken müdahale edilmediğinde, kemik kaybı ve diş kaybı gibi daha ciddi sorunlarla karşı karşıya kalınabilir.

Kızarıklık ve Şişlik: Diş Etlerinin Sessiz Alarmı

Pembe ve sıkı bir yapıda olması gereken sağlıklı diş etleri, hastalık durumunda kırmızılaşır ve şişebilir. Bu görünüm genellikle iltihaplanma ile ilişkilidir. Kimi zaman ağrısız ilerlediği için fark edilmesi zor olabilir ancak aynada kısa bir kontrolle bile bu değişimler gözlemlenebilir.”

Hassasiyet ve Ağrı: Sinyalleri Dinleyin

Sıcak ya da soğuk yiyecekler tüketirken hissedilen sızı, tatlı bir şey yendiğinde aniden ortaya çıkan ağrı. Bunlar dişin değil, çoğu zaman diş etinin verdiği tepkilerdir. Diş eti hastalıklarının erken döneminde sık karşılaşılan bu belirtiler, tedaviye başlamak için en doğru zamandır.

Ağız Kokusunu Hafife Almayın

Toplumda yaygın olan yanlış inanışlardan biri de ağız kokusunun yalnızca mide kaynaklı olduğudur. Oysa ki ağızda biriken plak, tartar ve bakteriyel oluşumlar da kalıcı kokuya yol açar. Dr. Dt. İlker Arslan, ağız kokusunun ağız sağlığı sorunlarının önemli bir göstergesi olduğunu belirterek şöyle ekledi: “Sürekli ağız kokusu yaşayan bireyler yalnızca nane sakızıyla geçici çözümler üretmemeli; bir diş hekimiyle mutlaka görüşmeli.”

Diş Eti Çekilmesi: Geç Kalmadan Önlem Alın

Diş eti hattının geri çekilmesiyle birlikte diş kökleri açığa çıkar ve bu durum hem estetik kaygılara hem de artan hassasiyete neden olur. Çekilmenin ilerlemesi halinde diş desteği zayıflar ve kayıplar kaçınılmaz hale gelir. Bu nedenle bu belirtiyi fark eder etmez harekete geçmek büyük önem taşır.

Korunmanın Anahtarı: Rutin Bakım ve Kontrol

Diş eti hastalıklarının büyük bölümü, düzenli ağız bakımı ve profesyonel kontrol sayesinde önlenebilir. Uzmanlar, sağlıklı bir ağız yapısı için şu basit ama etkili önerileri paylaşıyor:

-        Dişlerinizi günde en az iki kez fırçalayın.

-        Diş ipi ve antiseptik gargaraları ihmal etmeyin.

-        Altı ayda bir diş hekiminize kontrole gidin.

-        Şekerli ve asitli yiyecekleri sınırlayın.

-        Sigara kullanımını bırakın.

Sağlıklı Gülüşler İçin Erken Teşhis Şart

Dr. Dt. İlker Arslan, “Erken teşhis, sadece diş sağlığını değil; bireyin özgüvenini, konuşmasını, hatta beslenmesini bile doğrudan etkiler. Hastalık ilerlemeden harekete geçmek, sağlıklı bir yaşam için atılacak en akıllıca adımdır. Diş eti hastalıkları tedavi edilebilir rahatsızlıklardır. Ancak zamanında fark edilip önlem alınmadığında, kalıcı ve maliyetli sonuçlar doğurabilir.” diyerek sözlerini bitirdi.

Dr. Dt. İlker Arslan: Dr. Dt. İlker Arslan 2001 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra, 2006 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı’nda “Post Sistemlerinin Farklı Üst Yapı Restorasyonları ile Birlikte Değerlendirilmesi” adlı doktora tezi ile tıp doktoru unvanı aldı.

Diş Hekimi İlker Arslan, İsviçre, Almanya ve Amerika’da implant ve estetik diş hekimliği üzerine eğitim ve bilimsel çalışmalara katıldı. Dr. Dt. İlker Arslan, mesleğinin ilk yıllarını Ankara ve Kırşehir’de açtığı muayenehanelerde geçirdikten sonra, 2010 yılında İstanbul’un en prestijli bölgelerinden biri olan Bağdat Caddesi’nde Dentsuadiye Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’ni kurdu ve bu tarihten itibaren mesleki çalışmalarını Dentsuadiye’de devam ettirmektedir. Aynı zamanda mesleki gelişimini ve bilimsel katkılarını sürdüren Dr. Arslan, Türk Prostodonti ve İmplantoloji Derneği (TPID), International Team for Implantology (ITI) ve Estetik Diş Hekimliği Akademisi Derneği (EDAD) üyedir.

Dentsuadiye: 2010 yılında Dr. İlker Arslan tarafından İstanbul Bağdat Caddesi’nde açıldı.Dr. İlker Arslan liderliğindeki uzman ve deneyimli diş hekimi ve sağlık personeli kadrosu ve ileri teknoloji alt yapısı ile hastalarına güvenilir, konforlu ve yüksek kalitede butik hizmet sunmayı misyon edinmiş olan Dentsuadiye, koruyucu diş hekimliği uygulamalarından estetik diş hekimliği uygulamalarına kadar uzanan ağız ve diş sağlığının tüm branşlarında hizmet vermektedir.2019 yılında T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Uluslararası Sağlık Turizmi Yetki Belgesi verilen Dentsuadiye, 2025 Ocak ayı itibari ile Bağdat Caddesi lokasyonunda yeni inşa edilmiş müstakil binasında ferah bir ortamda hem yerel hem de yabancı hastalara misyon ve hedefleri doğrultusunda büyük bir istekle hizmet sunmaya devam ediyor.

 

 

 

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   dentsuadiye-dis

Tümü
G-E326TP51F5