2025 Nobel Barış Ödülü, Maria Corina Machado’ya layık görüldü. Venezuelalı sağcı siyasetçi Maria Corina Machado 1967 doğumlu. Mühendislik eğitiminin ardından siyasete atıldı ve 2002’de seçim gözetimi yapan 'Súmate' adlı sivil toplum örgütünü kurdu.
Machado, Şili’de 1988 yılında diktatör Pinochet’nin iktidarının uzatılmasına yönelik referandumda 'evet' kampanyasını yöneten Marcelo Lopez’in reklam şirketinden danışmanlık almış bir isim. Söz konusu şirket, Haiti’nin eski devlet başkanı iş insanı Michel Martelly ve Meksika’nın sağcı eski devlet başkanı Felipe Calderon'a da danışmanlık verdi.
Machado'nun 2024’teki başkanlık seçimlerinde adaylığı yasaklanmış, ancak muhalefetin adayı Edmundo González Urrutia’ya verdiği destek ve ülke genelindeki protestoları örgütlemesi onu muhalefetin simge isimlerinden yapmıştı.
Machado, Avrupa tarafından da sık sık ödüllendirilen bir isim. Nobel’den önce, Avrupa Parlamentosu’nun 'Sakharov Özgür Düşünce Ödülü’ ve Avrupa Konseyi’nin 'Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü’ de Machado'ya verilmişti.
Nobel, ABD'nin "uyuşturucu trafiği" iddiasıyla Venezula'ya yönelik askeri tehditlerinin ve baskısının arttığı bir dönemde verdirdi.
Trump, "ülkede bulunan uyuşturucu kartelleri" gerekçiyle Venezuela topraklarını vurma tehditleri savurmuş, füzelerle donatılmış savaş gemileri, saldırı denizaltısı, savaş uçakları ve binlerce deniz piyadesi, Venezuela yakınlarında konuşlanmıştı.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise ABD yönetiminin gözünü ülkedeki petrol ve altına diktiğini söylemiş, Washington'ın ülkesinde "kukla hükümet" kurmayı planladığını ifade etmişti. Maduro artan tehditlere karşı 4,5 milyonu aşkın milis gücünün ülke genelinde konuşlandıracağını açıklarken ABD, Maduro’nun tutuklanmasına yardımcı olacaklara verileceği açıklanan ödülü 25 milyondan 50 milyon dolara yükseltmişti.
Venezuela hava sahasını önceden haber vermeden ihlal eden ABD, Karayip Denizi’ndeki teknelere saldırılar düzenlerken Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro da vurulan teknedeki kişilerin Kolombiyalı olduğunu açıklamıştı. ABD yönetiminin Karayipler'deki askeri faaliyetlerine tepki gösteren Petro, "Bu bir kaçakçılıkla mücadele savaşı değil; bu, petrol uğruna yürütülen bir savaştır ve dünya tarafından durdurulmalıdır" demişti.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da geçen günlerde Trump yönetiminin Karayipler'de "uyuşturucuyla mücadeleyi" gerekçe göstererek askeri hareketliliğini artırmasına dair, "Bence Maduro'ya karşı bir tür askeri harekat için zemin hazırlıyorlar" demişti. Clinton, "(Teknelerin) en büyüğü 12 yolcu taşıyor. Bölgede büyük deniz kuvvetiniz var. Ayrıca Sahil Güvenlik'i arayıp tekneyi durdurabilir ve içinde ne olduğunu öğrenebilirsiniz. Yani, yapmanız gereken şey bu" ifadelerini kullanmıştı.
***
Trump'ın İcazetiyle cezaevine atılan İmamoğlu'nun hesabından skandal paylaşım:
ABD destekli muhalefet lideri Machado'yu kutladı.
2025 Nobel Barış Ödülü'nü kazanan ABD destekli muhalefet lideri Machado, ödülü ülkesine karşı Karayip Denizi'ne adeta çıkarma yapan ABD'nin Başkanı Trump'a ithaf etti. Machado'yu kutlayan İmamoğlu, söz konusu ödülün "demokrasiye inananlara verilmiş bir cesaret ve dayanışma mesajı" olduğunu iddia etti.
Venezuela’yı savaş gemileriyle ablukaya alan ABD, rejimi işgal yoluyla değiştirme tehditlerini sürdürürken, 2025 Nobel Barış Ödülü de dün verildi.
Ödül, Venezuela’da seçimleri kaybeden ABD destekli muhalefet lideri Maria Corina Machado’ya gitti.
Machado ise kendisinden bekleneni yaptı ve ödülü, ülkesine karşı Karayip Denizi'ne adeta çıkarma yapan ABD'nin Başkanı Donald Trump'a ithaf etti.
Öte yandan Machato'nun gösterdiği bu dostluk ABD ile de sınırlı değil. Seçim kampanyasında göreve gelirse Venezuela’nın Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağını açıklayan Machado, 2018 yılında da Venezuela'daki Bolivarcı iktidara karşı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya mektup yazarak destek istemişti.
Bunlara karşın tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu adına kullanılan "Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi" isimli sosyal medya hesabından skandal bir paylaşım yapıldı.
İmamoğlu, Nobel Barış Ödülü'nü kazanan Machado'yu "en içten duygularıyla kutladığını" ifade etti. İmamoğlu, "Venezuela’da demokrasi ve özgürlük mücadelesi verenlerin bu onurlu başarısı, sadece Latin Amerika için değil, otoriter rejimlerin gölgesinde yaşayan tüm halklar için ilham vericidir" iddiasında bulundu.
"Diktatörlüklerin, baskıların ve hukuksuzlukların hüküm sürdüğü bir dünyada, halkların iradesini savunan cesur liderler, insanlığın ortak geleceği için umut kaynağıdır" ifadesini kullanan İmamoğlu, ABD destekli Machado'nun "ödülle taçlandırılan mücadelesinin" yarının özgür ve demokratik toplumlarının teminatı olduğunu öne sürdü.
İmamoğlu, "Türkiye’de de bizler aynı inanç ve kararlılıkla adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesini sürdürüyoruz" dedi ve hızını alamayarak "Bu ödül, her coğrafyada demokrasiye inananlara verilmiş bir cesaret ve dayanışma mesajıdır" iddiasında bulundu.
Nobel Barış Ödülü’nün Machado’ya verilmesi, Venezuela’nın ABD’nin Karayipler’deki askeri hareketliliği nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni "acil" toplantıya çağırmasıyla aynı güne denk gelmişti.
Venezuela, BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Samuel Moncada aracılığıyla BM Güvenlik Konseyine ilettiği mektupta Beyaz Saray’ın Venezuela’da "rejim değişikliği”ni hedeflediğini belirterek konseyin acilen toplanmasını talep etmişti.
ABD’nin Karayipler bölgesinde eşi benzeri görülmemiş bir askeri yığınak yaptığına dikkat çekilen mektupta, ABD güçlerinin Venezuela kıyılarına sadece birkaç mil uzaklıkta olduğuna işaret edilmişti.
Mektupta, Trump yönetiminin Venezuela’ya yönelik tek taraflı olarak 1000’den fazla yaptırım uyguladığı ve Maduro’nun yakalanması için hiçbir kanıt sunulmadan ödül koyduğu hatırlatılmıştı.
ABD’nin "uyuşturucuyla mücadele" bahanesiyle Venezuela’nın doğal kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığı belirtilen mektupta, bu politikanın temelsiz suçlamalarla desteklendiği ifade edilmişti.
Mektupta, ABD’nin askeri hamlelerinin Latin Amerika’yı nükleer silahlardan arındıran Tlatelolco Antlaşması’nı ihlal ettiği ve Latin Amerika ile Karayipler’in Barış Bölgesi ilanına "açık bir hakaret" oluşturduğu dile getirilmişti.
Karayip Denizi’nde balıkçı teknelerine saldırılar düzenlendiği kaydedilen mektupta, Venezuela hava sahasının da önceden haber verilmeden ihlal edildiği de vurgulanmıştı.
World Media Group (WMG) Haber Servisi