Yerel yönetimlerin küresel iklim eylemindeki stratejik rolüne ışık tutan panelde COP29’un ana gündemi olan küresel sera gazı emisyonlarının azaltılması hedefi çerçevesinde yerel yönetimlerin iş birliği ve çözüm üretme kapasitesinin artırılmasına dair öneriler de tartışıldı. Etkinlikte, Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Yeşil Şehir Girişimleri ve Şehirlerin İklim Değişikliğinin Etkilerine Hazırlanması” başlıklı konuşmasında, Bursa’nın sürdürülebilirlik ve dayanıklılık konularında hayata geçirdiği projelere vurgu yaptı.
“Dünyanın kaderi atacağımız adımlara bağlı”
Bozbey sözlerine “Bu organizasyonun Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılması son derece anlamlı. Hem bu güzel organizasyona imza atan Azerbaycan Devlet Başkanı ve yönetimine, hem de Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Aslında bizler dünyamızı kirlettik, bizden öncekiler de kirletti. Kirletmek çok kolay, çok ucuz ama temizlemek gerçekten çok pahalı. Şimdi bu kirliliği nasıl temizleyeceğiz, nasıl yeşil şehirlere döneceğiz, nasıl iklim değişikliği kaynaklı yaraları saracağız? Bütün bunların çalışmalarını yapıyoruz. Bu nedenle, bu toplantı çok önemli.” cümleleriyle başladı.
Bozbey “COP29 sürecinde burada dünyanın genelini de ilgilendiren birçok alanda toplantılar yapılıyor ve biz de bu önemli süreçte yer alıyoruz. Dünya çapında nelerin yapıldığını, nelerin eksik kaldığını ve nelerin yapılması gerektiğini tartışacağız. Bu süre zarfında, küresel iklim değişikliğiyle mücadeleye dair önemli adımların atılması gerektiğini konuşacağız. Ardından, herkes kendi şehirlerine dönecek ve burada alınan kararları uygulamaya koyacak. Ancak bu süreçte maddi engeller gibi zorluklarla karşılaşılabilir. Bugün burada, aynı zamanda çocuklarımızın geleceğini de tartışıyoruz. Çünkü dünyamızın kaderi, bizim atacağımız adımlara ve yürüteceğimiz çalışmalara bağlı. Marmara Belediyeler Birliği olarak burada yer almak ve sizlerle bu önemli süreci paylaşmak bizim için son derece anlamlı ve değerli.” şeklinde konuştu.
“Bölgenin sera gazı salınımını azaltmayı hedefliyoruz”
Bozbey sözlerine şöyle devam etti: “Marmara Bölgesi, 30 milyon nüfusa sahip ve çok büyük bir sanayileşme barındıran bir bölge. Elektrik tüketiminin en fazla olduğu bölgeyiz ve bu da beraberinde ciddi çevresel sorunlar getiriyor. Özellikle Marmara Boğazı’ndaki gemi trafiği, araç yoğunluğu ve inşaat sektörü gibi faktörler iklim değişikliğine olumsuz etki ediyor. Ancak Marmara Belediyeler Birliği olarak tüm illerimizle ortaklaşa projeler geliştirerek bu bölgenin sera gazı salınımını azaltmayı hedefliyoruz. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak da bu konuda yenilenebilir enerjiler, sürdürülebilir eko-kentler ve 2050 vizyonuyla hazırladığımız planlarla Bursa’yı da yeşil bir şehir haline getirmeyi hedefliyoruz.”
Oturumda ayrıca MBB Encümen Üyesi belediye başkanları kendi şehirlerindeki iklim eylemleri ve karşılaştıkları zorlukları ele aldı. Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, kadın liderliğinin yerel iklim eylemindeki önemine dikkat çekerek kadınların çözüm süreçlerindeki kritik rolünü vurguladı. Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, metropollerde iklim değişikliğiyle mücadelede karşılaşılan zorluklara değinirken akıllı şehir projelerinin bu mücadeledeki potansiyelini ele aldı. Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, sanayi bölgelerinde uygulanan sıfır atık projelerinin hem çevresel hem de ekonomik etkilerini paylaşarak bu projelerin sürdürülebilir bir çevre için taşıdığı önemi dile getirdi. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ise kentsel dönüşüm projelerinin iklim değişikliğine uyumu destekleyen unsurlarına odaklanarak enerji verimliliği ve sürdürülebilir malzeme kullanımı gibi uygulamaların önemine dikkat çekti.
Moderatörlüğünü MBB Genel Sekreteri Dr. M. Cemil Arslan’ın yaptığı oturumda, iklim değişikliğiyle mücadelede yerel yönetimlerin yenilikçi ve dayanıklı çözümler geliştirmedeki önemi vurgulandı. Başkanlar sıfır atık, kentsel dönüşüm ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi farklı alanlardaki iyi uygulama örneklerini paylaştı.
Kadın Liderliğinin İklim Krizindeki Rolü
Melek Mızrak Subaşı kadın liderliğinin iklim krizindeki rolüne dikkat çekerek şunları söyledi: "İklim değişikliği gibi afetlerin, tüm toplumsal kesimleri aynı biçimde etkilemediğini biliyoruz. Kırılgan grupların etkilenme biçimleri, kadınların, yaşlıların, çocukların ve sosyal ekonomik durumu farklı olan bireylerin etkilenme biçimleri değişiyor. Kadınlar ve erkekler, meselelere farklı bakış açılarıyla yaklaşabiliyor. Bu noktada, Türkiye’de kadınların yerel iklim eylemlerindeki liderliği, toplulukların dönüşümünü sağlamak için önemli bir adım. İklim değişikliğinden en çok kadınlar etkileniyor olmasına rağmen, bu küresel sorunun çözümünde kadınların temsil oranı hala çok düşük. Yerel İklim Eylem Planlarının hazırlanmasında tüm paydaşların sürece dahil edilmesi ve sahiplenme sağlanması başarı için kritik öneme sahiptir."
Sıfır Atık Vurgusu
Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ise şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'de ilçeler bazında ilk iklim değişikliği eylem planını hazırlayan belediye olmaktan gurur duyuyoruz. Bu plan çerçevesinde, atık miktarını azaltarak sera gazı emisyonlarını düşürüyor, doğal kaynaklarımızı daha verimli kullanarak gelecek nesillere sürdürülebilir bir çevre bırakmayı hedefliyoruz. Sıfır atık projelerimiz sayesinde hem çevresel hem de ekonomik dönüşüm sağlıyoruz. Geri dönüşüm sektörüyle istihdam yaratarak ülke ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Aynı zamanda, atıkların çöplüklere gönderilmesi yerine geri dönüştürülmesiyle sera gazı emisyonlarını azaltıyor, iklim değişikliğiyle mücadeleye önemli katkılar sunuyoruz. Bu projeler sadece bugünü değil, geleceğimizi de güvence altına almak için önemli bir yatırım.”
“İklim krizi konusunda fazla konuşup az ilerliyoruz”
Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, metropollerde iklim değişikliğiyle mücadelede yaşanan zorluklara değinerek şunları söyledi: “İklim krizi odağımızın değişmemesi gereken bir konu başlığıdır. Zorlukların temelinde elbette ki finans gelmektedir. Kartal 1999 depreminden önce yapılmış binalarla dolu. Bizim için en büyük problem, eski ve dayanıksız binalar ile mevcut doğal afet risklerinin birleşmesidir. Kentsel dönüşüm yaparken ya da yeni binalar yaparken, mutlaka kendi enerjisini kendisinin karşıladığı binaları hayata geçirmek zorundayız. Kartal'da yeni planlanan bir bölgemiz var ve orada hedefimiz o bölgeyi akıllı bir kent yapmak. Şu anda, hem yasaların bize vermiş olduğu kriterler var hem de yerel yönetim olarak bu kriterleri daha da güçlendirmek adına ruhsat şartlarımızı ağırlaştırdık. İklim krizi konusunda fazla konuşup az ilerliyoruz. Bu sadece Türkiye için değil, tüm dünya için geçerli. Dünya, hızlıca aksiyon almak zorunda."
“İklim değişikliğine uyum önceliğimiz”
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ise kentsel dönüşüm projelerinin iklim değişikliğine uyumu destekleyen unsurlarına odaklandı: "Türkiye, iklim değişikliği açısından kritik bir süreçten geçiyor. Güneyde yaşadığımız yangınlar ve kuzeydeki sel felaketleri, bu sorunu daha da ön plana çıkarıyor. Kentsel dönüşüm projelerimizi geliştirirken, sadece bina yenilemekle kalmıyor; yeşil alanlar oluşturuyor, geçirgen zeminleri artırıyor ve iklim değişikliğiyle uyum sürecini önemsiyoruz. Kentsel dönüşüm projelerimizde, binaların güneş enerjisi sistemleri ile enerji verimliliğini artırıyoruz. Yağmur suyu toplama ve peyzaj sulama sistemleri de bu dönüşümün önemli unsurları. Bu tür uygulamalarla, enerji verimliliğini arttırmak ve sürdürülebilir malzemeler kullanmak gibi önemli adımlar atıyoruz."
World Media Group (WMG) Haber Servisi