12. MMO İSİG KONGRESİNE GİDERKEN:
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ YEREL SEMPOZYUMU BAŞLADI
Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu desteği ile düzenlendi; 12. MMO İSİG KONGRESİNE GİDERKEN: VI. İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ YEREL SEMPOZYUMU , bugün ( 30 Mayıs Cuma) Makina Hangarı | Mühendislik ve Teknoloji Merkezi'nde başladı.
2 gün sürecek olan (30-31 Mayıs 2025) ve 7 kayıttan oluşan sempozyumun açılış konuşmalarını Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ezgi Kılıç ve Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener gerçekleştirdi.
İşçi Sağlığı Bir Hak değil, Maliyet Kalemi Olarak Görülüyor
Konuşmasına katılmaları selamlayarak başlayan MMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ezgi Kılıç, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yaşanan işlerin doğasından değil, tercihlerden kaynaklandığını vurguladı. Kılıç, "Bugün burada bir araya gelmemizin nedeni, çalışmanın giderek derinleşen çözüm alanlarının doğru ortak bir söz üretme maliyetidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği, ömrü boyunca uzun süredir bir hak değil, bir maliyet kalemi olarak görülüyor. Bunun hep birlikte, her kentte, her gün bitiyor." dedi.
Kılıç, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yaşanan ihmallerin, denetimsizliğin ve piyasacı politikaların bedelini hayatlarının kaybettiği işçilerin, halkın ödediğini, yaşananların kader değil cinayet olduğunu belirtti.
Bu Düzeni Değiştirmek Mümkün
Kılıç konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Biz Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak bu tabloyu değiştirmek mümkündür. teknik bir alan değil, kamusal bir sorumluluk olarak görülüyor.
Kılıç konuşmasını “Birlikte düşünüyor, birlikte üretim ve birlikte değişme niyetini gösteren herkesin yolunda ilerlemeye devam ediyor.” diyerek tamamladı.
Kılıç'ın ardından açılış konuşmasını Gayrettepe ve Kartalkaya'da ve diğer iş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden emekçileri anarak çalışan Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener ise konuşmasında, işçi sağlığı ve iş hayatında yaşanan tahribatın neoliberal politikalarla derinleştiğini belirtti. Yener, “Denetimsizliğin, güvencesizliğin, taşeronlaşmanın, esneklik ve güvencesizliğin yaygınlaşması, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yaşanan yıkımın temel nedenleri olmuştur” dedi.
İSİG Mevzuatı ve Uygulamaları Sermaye Lehine
Makina Mühendisleri Odası'nın 1999 yılından bu yana yayınlanan sempozyumlar, yayınlanan raporlar, düzenlenen eğitimler ve yayınlanan kitaplarla bu alandaki bilgi parçalarına ve mücadeleye ciddi saldırılar sunduğunu vurgulayan Yener, düzenli kontrollerden arıza güvenliğine kadar pek çok alanda eğitimlerin sürdüğünü ifade etti.
Yener, konuşmasında, 2003 yılında imzalanan 4857 ve 6331 sayılı kanunlar başta olmak üzere, mevcut İSİG mevzuatının sermayesinin dağılımına göre düzenlendiğini, iş güvenliği mühendisliğinin ve hekimliğin işlevselliğiz hale getirildiğini belirtti. OSGB sistemi ve dışarıdan alınan eğitim hizmetleriyle sistemin ticarileştirilmesi ve iş güvenliği uzmanlarının işverenlere bağımlı hale getirilmesi dile getirildi.
İş Kazaları ve Meslek Hastalıklarında Resmi Verilerle Gerçeklik Uyuşmuyor
Verilerin gerçekliğiyle örtüşmediğini söyleyen Yunus Yener bu durumu şöyle ifade etti: "İş kazaları sonucu ölümlerin artması nedeniyle 2012 yılında değişen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu bir çözüm olmamıştır. İlk patlama olduğunda ve bunlarda değişiklikler olması sırasında iş kazaları ve meslek hastalıklarının bu kanun ve mevzuatı ile önlenemeyeceğini hep söyledi. Kanun ile iş güvenliği uzmanlığı, çalışma durumu ve diğer sağlıkla bağlantılı olarak topluca kazalar ve işleriyle ilgili artarak devam ediyor. Resmi istatistikler gösteriyor ki, 2012 bu yana 2000-2023 yılları arasındaki iş kazaları yüzde 910, iş cinayetlerinin oranı ise yüzde 266. ILO'nun uluslararası kabulleri çerçeveler ve çalışanlarki çalışan sayısını doğruluyor, her yıl en az 10 bin emekçinin mesleklerinden olanların hayatını kaybettiğini söyleyebilecek. Ancak mesleki hastalıklardan kaynaklanan ölümler tespit edilemiyor, dolayısıyla kaydedilemiyor da geçmiyor.”
Mevcut İktidarla Elenmekten Yana Bir Dönüşüm Mümkün Değildir
Konuşmasını teknik değerlendirmelerin politikadan bağımsız olmadığını vurgulayarak sonlandıran Yener şunları tamamladı:
"Biz elbette hep yaptığımız gibi teknik açıdan olması gerekenleri, yapılması gerekenleri devam ediyor. Ancak mevcut mevzuat ve emek düşmanı bu iktidar ile, bu rejim ile bu alanın düzenlenmesi ve emekten, çalışanlardan yana bir mevzuat değişikliği mümkün değildir de diyemeyiz!
Bu ülkede bu iktidarla ne barış olur, ne demokrasi, ne sanayileşme ve kalkınma sağlanır, ne insanların emeğinin tanınmasına ilişkin düzenlemeler yapılır; ne de katliam ve felaketlerin sonucu gelir.
Ancak yeni bir yaşamın filizlenmesi için mücadeleler sürüyor. Güzel olan budur!
Sempozyumumuz, bu ülkenin başına gelmiş en güzel insanlardan biri olan Gezi Direnişinin, Haziran Halk Hareketinin 12. yıllarında yapılıyor. Bu inançla, o direnişle aynı anlayışa sahip gençlerimizin 19 Mart 2025'te polis barikatını aşmasıyla başlayan birleşik mücadele sürecinin başarı değişimini; özgür, özgürlükçü, demokratik, kamucu bir anlayışla kalkınan bir noktaya geldiğimizi umuyoruz."
Program Devam Ediyor
Açılış konuşmalarının ardından sempozyum, ateş güvenliği uygulamalarına ilişkin teknik sunumlar ve panellerle devam ediliyor. Katılımcılar, yasal mevzuat eksiklikleri, acil durum planlamaları, mühendislik standartlarının sağlık ve genel denetimin uygulamaları gibi konuları detaylıca tartışacak.
Sempozyum, 12. MMO İSİG Kongresi'ne hazırlık sürecinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kapsamında Yangın Güvenliği” ana olayların ortaya çıkmasıyla ortaya çıkması ve çözümler için ortak mücadele alanı tükenmesi maliyetiyle devam edecek.
World Media Group (WMG) Haber Servisi