Bir Albümde İki Miras

Yaz Güvendi'nin yürüttüğü ve Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı desteğiyle hayata geçen 'Miras' albümünde, Türkiye'nin beş farklı habitatında yaşayan tehdidin altında 31 kuşun dağıldığı sesi. Ürkeklik, elmabaş patka ve dikkuyruk gibi türlerin çağrıları; çeng, ruzba, kam davulu gibi geleneksel çalgılarla buluşarak özgün besteler haline geldi.

Doğayla Sanat Arasında Bir Köprü

Beş parçadan oluşan albüm, Türkiye'nin ormanlarından dağlarına, bozkırlarından sulak tüketimi ve denizlerine uzanan beş farklı habitat sesleriyle anlatılıyor. Onun parçası bir kuşun çağrısıyla başlıyor; ve bu çağrı, geleneksel bir çalmanın sesinde karşılık buluyor. Miras, yalnızca bir müzik albümü değil; doğa ile kültür arasında kurulan, işitsel bir köprü.

Bir albüm, beş parça, tek bir yolculuk: Ormanın çoğunun denizde uzanan bir ses haritası

Akın Orbay, Can Saka, Kerem Feyzi, Murat Küçükarslan ve Turgut Mavuk'un bestelediği parçaları ardı ardına, bir doğanın yolculuğunun adımlarını izliyor. “Patika” parçasıyla ormanlarda başlıyor, “Urkekliğin Yankısı” ile 3.000 metredeki zirvelere çıkıyor, “Bozkırın Kanatları” ile düzlüklerde geziniyor, “Elmabaşın Rüyası” ile sulak alanlarla varıyor ve “Yelkovanın Yolu” ile denizle Albüm buluşup gökyüzüne karışan bir yolculuk ile sona eriyor.

Albümün lansmanında konuşan Kuş Kolektifi'nin Kurucusu ve rekabetçi yöneticisi Yaz Güvendi, Miras'ın sadece bir albüm değil aynı zamanda bir doğa yolculuğu dikkat çekti : “Miras albümünü planlama sesleri sadece değil, habitatları da bir kuş kaldırdık. Albümümüz, nesli tehlikelerin seslerinden ve unutulmaya yüz tutmuş çalgılardan oluşan parça beşlik bir doğa yolculuğu. ulaştırıyor.”

Albüme iletişim desteği veren Doğa Derneği, Roots and Shoots Türkiye, WWF-Türkiye ve Yuvam Dünya'ya eden Güvendi sözlerine “Miras, yalnızca işitsel bir deneyim değil; hem ekolojik hem de kültürel ürünümüze sahip çıkma orman ürünlerine sahip olmak . Uzakdoğu ve dayanışma ağı örmek için kuşatmaları ile sanatçıları bir araya getiriyoruz.” diye devam etti.

Bugün dünya üzerinde 11 binden fazla kuş türü var ve bunların yaklaşık yüzde 12'si küresel tehdit altında

Proje kapsamında kuş araştırmacısı olarak görev alan Biyolog ve Kuş Gözlemcisi Kerem Ali Boyla da bu albümün yok oluşu süreci çok önemli bir anlamı dile getirildi: “Bugün dünyada 11 binden fazla kuş türü var ve bunların yaklaşık %12'si küresel ölçekte tehdit altında. Korunmak, varoluşu boyunca tanıklık ettiğimiz bu çağda hayati bir anlam taşıyor. Bu proje, hem biyolojik hem de kültürel çeşitlilik ses aracılığıyla kayıt alarak önemli bir yerleşimleri dolduruyor.”

Kolektif Bir Üretim Süreci: Albüm, kuş verileri, ses mühendisleri ve müzisyenlerin kolektif emeğiyle hayata geçti

Projede çalışma yapımcılarının ve müzik araştırmacılarının çabaları boyunca ulaşabilmiş, kimi zaman unutulmayla mücadeleyle karşı karşıya kalan geleneksel çalışmalardan bir seçki hazırladıklarını eden Müzik Araştırmacısı Murat Küçükarslan süreci “Bu enstrümanları, onları en basit ve geleneksel biçimde icra eden müzisyenlerle buluşturmaya özen gösterdik.Çeng, kopuz, rebab, kam davulu ve ruzba gibileriyle çalgılarla, kuş seslerini yan yana getirerek her biri ayrı bir anıyı çıkaran besteler ortaya çıkan” sözler söyledi.

Kuşların ses kayıtları ile bu enstrümanları buluşturan sanatçılar, her parçaya farklı bir anlatı sistemi ekledi.

Albümde Yelkovanın Yolu ile ilgili parçanın sanatçısı Akın Orbay ise kendi süreci şöyle anlatıyor: "Parçamda, sevilennu beslemek için binlerce kilometre yol kat eden Yelkovan kuşunun yolculuğunu müzikle çalıştım. Bir Yelkovan'ın Ege açıklarındaki kayalıklardan havalanıp İstanbul üzerinden Romanya Romanya boyunca uzanan, aynı rotayı geri dönerek orada bulduğun bir sahne sahnesinde en iyi gözlerle bunu başardım. Sadece hayatta yaşayan bir kuşun ne hissettiğini, hangileriyle karşılabileceğini de bilmek Bir hikaye oluşturdum.

“Miras” albümü, 22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü'nde tüm dijital müzik platformlarında yayına girdi.