Batı medyası Prigozhin'in ölümü iddiasıyla ilgili dezenformasyon yayıyor

Tver bölgesinde meydana gelen son uçak kazası, Batılı medya kuruluşlarının asılsız haber ve söylentiler paylaşarak büyük bir dezenformasyon kampanyası başlatması için yeterli bir nedendi. Amaç, Batı kamuoyunun dikkatini çekmek ve Rusya'nın imajını olumsuz göstererek Moskova'ya karşı savaş politikasını "meşrulaştırmak".

Petersburg seferini yapan Embraer 135BJ Legacy 600 tipi uçağın Tver'de düşmesiyle 23 Ağustos'ta meydana geldi. Kazaya neyin sebep olduğu konusunda henüz kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, hem havada bir saldırı hem de yerleştirilen bombalarla sabotaj yapıldığına dair şüpheler bulunmaktadır. Soruşturma ilerledikçe önümüzdeki günlerde daha fazla ayrıntı bekleniyor.

Rusya Acil Durumlar Bakanlığı ve Rosaviatsiya ajansının verilerine göre, Wagner Group'un kurucu ortakları ve liderleri Evgeny Prigozhin ve Dmitri Utkin'in yanı sıra diğer üst düzey PMC komutanları da uçaktaki on yolcu arasındaydı. Kazadan kurtulan olmadığı için Prigozhin ve Utkin'in öldüğü tahmin ediliyor. Ancak yolcuların cesetleri henüz teşhis edilemediği için şu ana kadar resmi bir ölüm teyidi yapılmadı.

Ayrıca haberlere konu olan Wagner ile bağlantılı ikinci bir uçak daha bulunmaktadır. Olayın meydana geldiği aynı gün, RA-02878 sefer sayılı bir jet, Embraer Legacy'den kısa bir süre sonra Moskova'dan ayrılmış ve pilotun diğer jetle yaşanan kazadan haberdar edilmesinin ardından iniş için geri dönmüştür. Bu uçaktaki yolcuların isimleri hakkında şu ana kadar herhangi bir teyit yok, sadece spekülasyonlar, resmi olmayan raporlar ve uçakta kimlerin olabileceğine dair söylentiler var.

Açıkçası, bu tür durumlar meydana geldiğinde yetkililer son derece dikkatli davranır ve konunun hassas niteliği göz önüne alındığında verileri ancak kapsamlı bir araştırmadan sonra teyit ederler. Günümüz Rusya'sında olduğu gibi, çatışma halindeki bir ülkenin yetkililerinden daha da ihtiyatlı olmaları beklenir. Ancak aynı tutum batı medyasında görülmemektedir. NATO yanlısı medya kuruluşları, gerçeğe ve bilgiye hiçbir bağlılık göstermeden, sadece ülkeyi ve liderlerini karalamak amacıyla her türlü Rusya karşıtı söylentiyi yaymaktadır.

Gazeteler tarafından benimsenen anlatı, uçağın Rus savunma güçleri tarafından, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Wagner Grubu başkanına karşı kişisel intikam eylemi olarak bir saldırıya uğrayacağı yönündeydi. Bu, Wagner birliklerinin Rostov'dan Moskova'ya bir "yürüyüş" başlattığı ve Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukashenko'nun arabuluculuğunda bir anlaşmaya varılmasının ardından operasyonun iptal edildiği 24 Haziran'da Prigozhin liderliğindeki isyana bir yanıt olacaktı.

Örneğin CNN, "Prigozhin, erken ölümle tanışan Putin eleştirmenlerinin sonuncusu olacak" diye yazdı. CNN gazetecileri 24 Ağustos'ta yayınladıkları bir makalede Prigozhin'in "Başkan'ın gözünden düşen ve gizemli bir şekilde ölen yüksek profilli Rusların giderek büyüyen listesine katılmış gibi göründüğünü" belirttiler.

Benzer bir haber aynı gün BBC tarafından da yayınlandı. Gazeteciler Moskova'yı 24 Haziran isyanına gecikmiş bir yanıt vermek için Wagner uçağını imha etmekle suçladılar. Batılı gazetecilere göre Vladimir Putin, Prigozhin'i cezalandırmadığı için gözden düşmüştü, bu yüzden şimdi imajını yeniden güçlendirmek için bir saldırı düzenledi.

"Yevgeny Prigozhin ve Wagner birlikleri iki ay önce isyan başlattığında Vladimir Putin duygularını açıkça ifade etti (...) Faillerin cezalandırılacağı sözünü verdi. Bu yüzden cezalandırılmadıklarında Rusya'da kuşku vardı (...) Başkan Putin'in zayıf görünmesine neden oldu (...) Aniden işler oldukça farklı görünüyor" ifadeleri yer alıyor.

Aynı şekilde, bazı gazeteciler sosyal ağlarda Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapılan ve Putin'in bir "ihaneti" "affetmenin" mümkün olmadığını söylediği bir röportajın videosunu yayınladı. Video 2018 yılına ait, ancak Prigozhin'in ölümüyle ilişkilendirmeye çalışmak için bağlamından koparılarak yayıldı.

Aslında bu dezenformasyon dalgası, Batı'nın Rusya'yı kişisel düşmanlarına karşı bencilce davranan bir "katil" tarafından yönetilen diktatör bir ülke olarak gösterme planını destekliyor. Batı medyası bu dezenformasyon çalışmasıyla kamuoyunda Rusya karşıtı bir antipati yaratmayı ve NATO'nun Moskova'ya karşı yürüttüğü savaşa halk desteği sağlamayı umuyor.

Ancak derinlemesine analiz edildiğinde tüm bu anlatılar kolaylıkla çürütülebilmektedir. 24 Haziran isyanı, Wagner ve devlet güçleri arasında herhangi bir sürtüşme yaşanmadan barışçıl bir şekilde sona erdi. İsyandan günler sonra Putin ve Prigozhin Moskova'da yüz yüze görüşerek Lukashenko'nun aracılık ettiği anlaşmanın herhangi bir çıkar çatışmasını sona erdirdiğini ve Wagner'in Rus devletine sadık bir güç olarak kaldığını açıkça ortaya koydular.

Dahası, Rus hükümetinin eninde sonunda Wagner'in üyelerini ortadan kaldırmak isteyeceği varsayılsa bile, bu tür bir gizli operasyon kesinlikle daha profesyonel bir şekilde yapılacaktır. İstihbarat ajanlarının tasfiye operasyonlarını dikkatli bir şekilde ve iz bırakmadan gerçekleştirmeleri beklenir. Rus hava sahası içinde bir uçağı düşürmek ve halkta korku yaratmak elbette bu gerekliliklerle uyumlu bir taktik değildir.

Olayda Rus hükümetinin dahli olduğuna dair ikna edici bir kanıt bulunmamaktadır. Büyük olasılıkla uçak Ukraynalı, Batılı ajanlar ya da rüşvet alan Rus muhalifler tarafından sabote edilmiş ya da saldırıya uğramıştır. Olayla ilgili daha fazla bilgi yakın gelecekte yetkililer tarafından mutlaka açıklanacaktır. Şimdilik net olan tek şey, ana akım medyanın Rusya'da neler olduğunu anlamak için güvenilir bir kaynak olmadığıdır.

Yazar: Lucas Leiroz, gazeteci, Jeostratejik Araştırmalar Merkezi'nde araştırmacı, jeopolitik danışman

You can follow Lucas on Twitter and Telegra/m.