Baş: "Hayırlı Bir Sürecin Başlamadığını Söyleyebilirim”

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş,"Bir irade Sayın Bahçeli ile DEM Partili yöneticileri bir araya getiriyor. Bu Türkiye'yi bekleyen çok tehlikeli bir sürecin başladığının işaret fişeğidir. Bir irade de Erdoğan'dan bu anayasa değişikliğini yapmasını istiyor. Çünkü bu hükümet yetkililerinin de sürekli ağızlarında sakız yaptığı federasyona ilişkin bir söylem. Bu irade, ülke için faydalı bir irade değil, tamamen emperyalist bir irade ve şu anda makas değiştiler. Türkiye'de bir şeyler olacak ama hayırlı bir sürecin başlamadığını söyleyebilirim” dedi.

14:14:07 | 2024-10-14

BTP lideri Hüseyin Baş, Sözcü TV'de İpek Özbey'in programına konuk oldu. Hüseyin Baş, programda Türkiye'nin İsrail'e karşı tutumunu, anayasa tartışmasını ve kredi kartlarına getirilecek savunma sanayi vergisini değerlendirdi. Baş, şunları söyledi:

''Biz 100 yıl önce bir Kurtuluş Savaşı verdik. 1. Dünya Savaşı'nın arkasına bu Kurtuluş Savaşı'nı verdik. 1. Dünya Savaşı'nın sonunda yapılan anlaşma Sevr Anlaşması... Sevr Anlaşması ile bizim topraklarımız işgal edildi. Biz savaşa Almanya'yla beraber girdik, Almanya'da anlaşma imzaladı ama Almanya'nın hatırı sayılır bir toprağı işgal edilmedi. Çünkü Türk coğrafyası, Anadolu coğrafyası elde edilmek istenen bir coğrafya. Atatürk çıkmasaydı bugün biz bir müstemlekeydik. Atatürk kalktı Sevr’i yırttı, bir mücadele verdi ve biz bugün bu cennet vatan diye tabir ettiğimiz vatana sahibiz. Sizce o gün bu toprağı işgal etmek isteyen insanlar, ‘Ya olmadı, denedik ama beceremedik artık yolumuza bakalım’ mı dediler? Hala bunu istiyorlar. Bunu bir savaşla, topla tüfekle yapamayacağını gördüler. Gerçekten bu milleti bu noktada diz çöktürmek kolay bir şey değil, hiçbir zaman yapamamışlar. Peki bu sefer ne yaptılar; biz bu toplumu çökertelim ahlaki çöküntü, yozlaşma, eğitimsizlik, maddiyat…

''Okumuş yazmış insanlarımız gidiyor Orta Doğu’nun savaşçıları geliyor''

Bugün toplumun okumuş yazmış kesimi yurt dışına gidiyor, bakıyorsunuz Orta Doğu’dan belki okuma yazma bilmeyen, elinde silahla gezen adam da bu ülkeye geliyor. Mesela Afganistan'dan geldiler. Hep savaş olan bir coğrafya ve 20’li, 30'lu yaşlarında genç nüfuslar geliyor buraya. Taliban devleti ele geçirince Taliban'dan kaçarak buraya geldiler, savaşçıydılar. Biz okumuş insanımızı yurt dışına yolluyoruz savaşçılar buraya geliyor. Dolayısıyla bir irade burayı karıştırıyor ve diyor ki; benim bu toprakları savunmasız bir hale getirmem lazım.

Sayın Erdoğan gibi bir oy devşirme mantalitesi ile ‘İsrail bizi hedef alıyor’ şeklinde olaya yaklaşmıyorum. Ben İsrail'in kısa vadede kolay kolay bizi hedef alabileceğine de inanmıyorum. ABD’nin ve emperyalist bütün düzenin Anadolu coğrafyasında gözü olduğuna inanıyorum. Günün sonunda bir şekilde bizim de Lübnanlaşmamız, Suriyeleşmemiz istenen bir şey. 

''Bölgenin bu hale gelmesinde iktidar ana faktör''

Bölgenin bu hale gelmesinde Türkiye sorumlu mu sizce? Son 20 yıllık hükümet net ana faktör. Son 20 yılda bizi Erdoğan yönetmeseydi de ‘Burası karışmasın kardeşim, bizim komşumuzla bu problem olmasın’ diyen biri yönetseydi veya Erdoğan Amerika'nın siyasi çıkarlarını değil de Türkiye'nin siyasi çıkarlarını düşünseydi bu karmaşa olamazdı. Dolayısıyla hükümet bu noktada çok fazla şey yaptı.

''Erdoğan bugüne kadar dış politikada Amerika'nın hangi istediğini yerine getirmedi?''

Şimdi mesela çıkıyorlar ‘ey Amerika, ey İsrail’ diyorlar. İsrail'le Amerika'yı çok ayırmamak lazım. Niye söylüyorum bunu? İspatı çok basit Gazze'de 45 bin insan katledildi ve Amerika, ’devam et’ diyor. Erdoğan’a direkt soruyorum; Bugüne kadar Türkiye, dış politikada Amerika'nın hangi istediğini yerine getirmedi? 

''Sen, ‘Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanıyım’ demedin mi?''

Bugün Sayın Erdoğan, ‘İsrail bizi hedefe koyuyor, koyacak’ diyor. Peki sen, ‘Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanıyım’ demedin mi? İsrail'in yürüttüğü Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanıyım diyorsun ondan sonra da ‘İsrail bize saldırmayı planlayacak’ diyeceksin. O proje zaten saldırı planı, sen bunun eş başkanısın. O zaman şu sonuç çıkar: Sen bu ülkeyi saldırıya açık hale getirmek istiyorsun. Dolayısıyla Orta Doğu'da yaşananlar Türkiye'yi çok etkiliyor evet ama bizim hükümetimiz bu yaşananların bir şekilde sorumlusu. 

''Bir irade anayasa değişikliği istiyor''

Bugün başka bir çözüm süreci hikayesi gündemde. Şimdi burada bir sebepten bir irade Sayın Bahçeli ile DEM Partili yöneticileri bir araya getiriyor. Bu Türkiye'yi bekleyen çok tehlikeli bir sürecin başladığının işaret fişeğidir. Neden bunu söylüyorum? Çünkü bu hükümet yetkililerinin de sürekli ağızlarında sakız yaptığı federasyona ilişkin bir söylem Türkiye'de hep yürüdü, federatif yapı, yani Türkiye'nin bölük pörçük edilmesi diyelim. Bunu söylerken 3 sene sonra bu olacak anlamında söylemiyorum ama bunun altyapısı ve bunun zemini için bir anayasa değişikliği ile de birlikte bir süreç yürütülmek isteniyor. Ben Erdoğan'ın anayasa değişikliğini oy almak için yapmak istediğini de düşünmüyorum. Erdoğan kendi koltuğu için yapmıyor mu, kendi koltuğu için de yapıyor. Bu yüzde 50 1 konusu bir problem ama bir irade de Erdoğan'dan bu anayasa değişikliğini yapmasını istiyor. Benim inancım bu, bu irade ülke için faydalı bir irade değil. Tamamen emperyalist bir irade ve bunlara bir şeyler yaptırıyor ve şu anda makas değiştiler. 

''Vatandaşı rahat bırakın, gidin ABD'den parayı alın''

Savunmamız için kredi kartlarına vergi getiriyorlar. Bu yolla 56 milyar lira para toplayacaklarmış. 56 milyar sizin F-35 almak için ABD'ye verip karşılığında F-35'i alamadığınız yaklaşık 1.5 milyar dolardır. Vatandaşı rahat bırakın, gidin ABD'den parayı alın savunma sanayiine harcayın. Niye vatandaştan alıyorsun? Öyle bir hikaye dönüyor ki bu işte uçak nerede ABD'de, para nerede ABD'de, uçak nerede... Cem Yılmaz'ın bir repliği var ya öyle... Bu parayı alamayanlar vatandaştan 750 lira para alacaklar da savunma sanayini güçlendirecekler.''

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   btp-bas

Tümü