Arı Varsa Hayat Var!

Her yıl 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü, çevresel farkındalığı artırmak ve ekosistemlerin korunmasını teşvik etmek için önemli bir fırsat sunuyor. Bu özel günde, Türkiye’nin ilk ve tek inovasyon ödüllü patentli propolis üreticisi BEE’O, arıların ekosistemimizdeki hayati rolünü vurguluyor.

23:11:00 | 2024-06-11

Sözleşmeli Arıcılık Modeli ile Sürdürülebilirliğe Katkı Sağlıyor!

BEE’O Propolis Kurucusu ve Genel Müdürü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı; “Arılar, biyolojik çeşitlilik ve gıda güvenliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Onların çalışkanlığı ve ekosisteme sağladıkları katkılar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak, çevremizi ve geleceğimizi korumak adına atmamız gereken adımları anlamamıza yardımcı olabilir. BEE’O Propolis ailesi olarak, Türkiye’de ilk kez uygulamaya geçirdiğimiz Sözleşmeli Arıcılık Modeli ile iyi arıcılık uygulamalarını benimsiyor, sürdürülebilir tarıma ve biyoçeşitliliğe katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bu model kapsamında, ziraat mühendislerimiz eşliğinde, Türkiye’nin dört bir yanındaki arı ürünleri üretebilecek arıcılarla buluşuyoruz. İlk olarak, sözleşme yapacağımız arıcının arılığını kontrol ediyoruz. Arılığın, temiz su kaynaklarının bulunduğu yerlerde, çevresinde atık ve fabrikaların olmadığı, yoldan uzak ve pestisit kullanılmayan alanlarda olup olmadığına dikkat ediyoruz. Böylece ürünlerimizin doğallığını korurken aynı zamanda arıların daha temiz bir çevrede yaşamını sağlıyoruz.”

Arıların Tozlaşmaya Katkısı

Arıların en bilinen rolü, bitkilerin tozlaşmasını sağlamaktır. Eğer günde 20.000 arı, kovandan birkaç kez çıkarak çalışırsa, her gün 20 milyondan fazla çiçeğin tozlaşması sağlanabilir. Dünya genelinde insan tüketimi için üretilen meyve ve tohumların yaklaşık %75’i, arıların tozlaştırıcılığına bağlıdır. Bu tozlaşma, yalnızca bitki üretiminin verim ve kalitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda doğal döngülerin devamlılığı için de hayati önem taşır.

Arıların tozlaştırıcılığı, meyve ve sebzelerden pamuk ve kozmetik ürünlere kadar geniş bir yelpazede ürünlerin üretimini doğrudan etkiler. Örneğin, elma, brokoli, soğan, ayçiçeği ve kayısı gibi ürünlerin büyük bir kısmı arılar sayesinde tozlaşır. Eğer arılar bir anda yok olsaydı, süpermarket raflarının yarısından fazlası boş kalır ve gıda güvenliği büyük bir tehlikeye girerdi. Ayrıca, tarımsal ürünlerdeki kalite ve verim düşüşü, ekonomik kayıplara da yol açardı. Einstein’ın da dediği gibi, arılar olmasaydı Dünya’da yalnızca 4 yıl yaşanabilirdi…

Dünya’da Kovan Sayısının Artması, Tozlaşmanın Devamı Demek! 

BEE’O Propolis Kurucusu ve Genel Müdürü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı; “Yine Sözleşmeli Arıcılık Modeli kapsamında, satılan her ürünün gelirinin %1’ini arıcılık fonunda biriktiriyoruz. Bu fonun, arıcılarımıza ekipman ve eğitim desteği olarak geri dönmesini sağlıyoruz. Böylece, tüm sözleşmeli arıcılarımızın kovan sayılarını yani işlerini büyütmelerini sağlıyoruz. Kovan sayısındaki artış, dünyadaki arı sayısının artması demek… Arı sayısının artması ise, tozlaşmanın devamı ile gelecek nesillerimize sürdürülebilir bir dünya bırakabilmek demek… 5.000 sözleşmeli arıcımız ve 550.000 arı kovanı varlığımız ile arıcılığı ve arıları koruyan bu iş modelimiz; dünyada yeşil bitki örtüsünün korunmasına ve gıda üretiminde sürdürülebilirliğe de önemli bir katkı sağlıyor.”

Arı Varsa Hayat Var!

BEE’O Propolis Kurucusu ve Genel Müdürü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı; “Dünya Çevre Günü'nü kutlarken, arıların ekosistemimizdeki kritik rolünü hatırlamak ve onların korunması için adımlar atmak büyük önem taşıyor. Çevresel kirlilik, iklim değişikliği ve bilinçsiz tarım uygulamaları gibi tehditlerle mücadele etmek, arı popülasyonlarını korumak ve dolayısıyla ekosistemimizi ve gıda güvenliğimizi sürdürmek için elzemdir. Arıları korumak, doğayı ve geleceğimizi korumak demektir. Çünkü arı varsa hayat var!”

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   beeo-ari

Tümü