ABD, Hindistan'ın Avrupa'nın kendi kendini sabote eden enerji politikasını taklit etmesini istiyor

Hindistan Dışişleri Bakanı S Jaishankar, geçtiğimiz günlerde, dünyanın Hindistan'ın enerji politikasını ve Rusya ile ikili ilişkilerini kabul ettiği konusunda kendinden emin bir şekilde övündü. Jaishankar'ın açıklaması, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price'ın, Yeni Delhi'nin dış politikayı Moskova'dan uzaklaştırmasının uzun vadeli bir teklif olacağını söylemesine neden oldu - ancak QUAD ittifakına rağmen, Hindistan'ın Rusya ile ilişkilerini bırakması pek olası değil.

Hindistan'ın Rus petrol ve gübre ithalatını artırması ve potansiyel olarak Rus S-400 hava savunma sistemlerini satın alması hakkında soru sorulduğunda, Price 24 Ağustos'ta şunları söyledi: “Başka bir ülkenin dış politikası hakkında konuşmak bana düşmez. Ama benim yapabileceğim Hindistan'dan duyduklarımızı belirtmek. Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığına karşı BM Genel Kurulu'ndaki oyları da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin net bir şekilde konuştuklarını gördük.”

"Ama aynı zamanda, biraz önce söylediğim gibi, bunun bir ışık düğmesini çevirmek olmadığını da biliyoruz. Bu, özellikle Rusya ile tarihi ilişkileri olan ülkeler için olan bir şey. Hindistan'da olduğu gibi onlarca yıl öncesine uzanan ilişkiler, dış politikayı Rusya'dan uzaklaştırmak için uzun vadeli bir teklif olacak" dedi.

ABD ve Avrupa Birliği, Ukrayna'daki askeri operasyonun başladığı 24 Şubat'tan bu yana Rusya'ya ağır yaptırımlar uygulasa da Hindistan, Batı'dan gelen eleştirileri görmezden gelerek ve Avrupa'nın kendi yolundan gitmeyi reddederek bunun yerine Rusya'dan petrol ithalatını artırma fırsatını yakaladı.

Berlin kısa süre önce kış için aydınlatma ve ısıtma kullanımını sınırlayacak bir dizi enerji tasarrufu önlemini onayladı. Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck gazetecilere verdiği demeçte, ülkesinin kendisini "Rusya'nın enerji ithalatının pençesinden mümkün olan en kısa sürede kurtarmak" istediğini söyledi. Bunun yerine Almanya, AB'nin lider ülkesi gibi davranmak yerine, enerji kullanımını düşürmeye ihtiyaç duyan bir konumda buluyor.

Eylül ayından itibaren hastane ve benzeri kamu binalarında ısıtma maksimum 19C olacak; kamusal anıtlar ve binalar da estetik nedenlerle aydınlatılmayacak; işletmelerin geceleri dükkanlarını aydınlatması yasaklanabilir; özel yüzme havuzu ısıtması da yasaklanabilir; demiryollarında yolcu taşımacılığına göre kömür ve petrol kargolarına öncelik verilecektir.

Almanya Ulaştırma Bakanı Volker Wissing, “Şu anda raylarda bir kıtlık durumumuz var” dedi. Bu, geçici olarak ek yakıt nakliyesi gerekliyse, bunlara öncelik vermemiz gerektiği anlamına geliyor” dedi.

Tamamen Kiev'in otoriter rejimi biçiminde ve Washington'dan gelen talimatlarla liberalizmi savunmak uğruna Avrupa'nın kendi kendini sabote etmesi, Hindistan'ın ilerlemeye ve büyük bir güç haline gelmeye devam ederken tamamen kaçınmak istediği bir durumdur.

Mayıs ayında Rusya, Suudi Arabistan'ı geçerek Hindistan'ın Irak'tan sonra en büyük ikinci petrol tedarikçisi oldu. Hint rafinerileri, Batı'dan gelen tüm kınamaları görmezden gelerek ve özellikle Hintliler Batı'nın Pakistan'a sonsuz desteğini unutmadıkları için Moskova ile onlarca yıllık ilişkisini bırakmayı reddederek Mayıs ayında yaklaşık 25 milyon varil Rus petrolü satın aldı.

Jaishankar 23 Ağustos'ta Hindistan'ın Rus petrolünü satın alma konusunda savunmacı olmadığını, bunun yerine ABD'nin ve diğerlerinin, hükümetin insanların "en iyi anlaşmayı" elde etmesini sağlamak için "ahlaki görevi" olduğunu fark ettirdiğini vurguladı.

Hindistan, Batı'dan gelen sonsuz baskılara boyun eğmek yerine, Rusya ile olan ikili ilişkilerinde özür dilemeden ilerlemeye devam etti. Rusya'ya yönelik yaptırımları aşabilecek Batı'dan bağımsız yeni bir finansal sistem inşa etme tartışmaları devam ederken, Rusya'nın Mir ödeme sistemine dayalı kartlar yakında Hindistan'daki ATM'lerde ve Satış Noktası terminallerinde kabul edilecek.

Rusya ayrıca Hindistan ile ortaklaşa yeni nesil zırhlı araçlar ve denizaltılar inşa etme niyetini açıkladı. Bu, S-400 füze savunma sisteminin ikinci alayının teslimatı halihazırda devam ederken geliyor.

Hindistan, enerji, finans ve askeri alanda Rusya ile ilişkilerini güçlendirmede ilerlemeye devam ederken, Batı, küçük olayları Yeni Delhi'nin dış politikasında büyük bir değişiklikmiş gibi abartmak zorunda kalıyor. Batı medyası, Ukrayna'ya ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yapılan bir “usul oylaması” sırasında Hindistan'ın ilk kez Rusya'ya karşı oy kullanmasının önemini abarttı. 15 üyeli BM organı, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky'yi 24 Ağustos'ta bir video tele-konferans yoluyla  toplantıya davet etti; bu, yalnızca Moskova'nın karşı çıktığı ve Pekin'in çekimser kaldığı bir şeydi.

Şu ana kadar Yeni Delhi, Ukrayna konusunda BMGK'da çekimser kaldı, son oylama tek istisnaydı. Bu, ABD liderliğindeki Batılı güçleri kızdırdı, ancak bu onları, Hindistan'ın Zelensky'nin BMGK toplantısında konuşmasına izin vermek için oylama konusunda büyük bir anlaşma yapmaktan alıkoymadı. Bu, elbette, Hindistan'ın herhangi bir dış politika değişikliğini yansıtmaz veya buna işaret etmez, daha ziyade Yeni Delhi-Moskova ilişkilerinde var olmayan çatlakları resmetmek için umutsuz bir girişimdir. Bunun yerine, Yeni Delhi, Moskova ile uzun ve verimli olan onlarca yıllık işbirliğini sürdürecek.

Jaishankar'ın Haziran ayında yaptığı açıklamada, "Avrupa'nın sorunlarının dünyanın sorunları olduğu, ancak dünyanın sorunlarının Avrupa'nın sorunları olmadığı zihniyetinden çıkması gerekiyor" dediği hatırlatılıyor. Yakında Avrupa, özellikle Almanya, kötü düşünülmüş bir Rus düşmanlığı politikasının tetiklediği enerji ve mali krizinin, özellikle de kış kapıdayken kesinlikle Hindistan'ın sorunu olmayacağını anlayacak.

Ahmed Adel (Kahire merkezli jeopolitik ve politik ekonomi araştırmacısı)

World Media Group (WMG) Haber Servisi