Ya Kanal Ya İstanbul
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Kanal İstanbul ÇED Raporu “Kazı, Patlatma, Nakliye” Teknik Değerlendirme Raporu bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı.
Raporda bilimsel olarak şu görüşlerin altı çizidi:
İstanbul, Marmara Bölgesi, Marmara Denizi ve Karadeniz, etkileri ve zararları konusunda geri dönüşü olmayan bir proje ile karşı karşıyadır. Yüzlerce bilim ve meslek insanı, üniversiteler, meslek odaları, belediyeler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından yılların birikimi ile üretilen sayısız planlama çalışması, bilimsel araştırma verileri yok sayılıp; iktidara yakın inşaat sermayesinin çıkarları öncelenmektedir. İstanbul’un ve halkın ihtiyacı olmayan bir proje hakikat gizlenerek servis edilmektedir. Bilimsel ve teknik niteliği olmayan söylemler ve varsayımlar üzerinden tartışmaya açılarak meşrulaştırılmaya çalışılan “Kanal İstanbul”; coğrafik, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel, kültürel kısacası yaşamsal bir yıkım ve felaket projesidir.”
TMMOB Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubemizde kurulan “Kanal İstanbul Çalışma Komisyonu” ile birlikte Kanal İstanbul Projesi’nin, maden mühendisliği uzmanlık alanına giren “Kazı, Patlatma ve Nakliye” konularında ÇED Raporu’nda1 verilen bilgiler doğrultusunda teknik değerlendirme raporu hazırlanmıştır. Rapor aynı zamanda TMMOB Kanal İstanbul Bilim Kurulu ile paylaşılmış olup, ÇED iptal davasında kullanılmıştır. Hazırlamış olduğumuz değerlendirme raporu meslek alanımıza giren kazı, patlatma ve nakliye konuları ile sınırlandırılmıştır. Bir ekolojik yıkım, rant ve gayrimenkul projesi olan Kanal İstanbul Projesi ile ilgili TMMOB2 bünyesinde bulunan mühendislik mimarlık disiplinlerinden meslek odaları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi3 ve farklı bilim insanlarının değerlendirmelerinin de incelenmesi, konunun bütüncül olarak anlaşılması açısından daha sağlıklı olacaktır.
Kanal İstanbul Projesi, Küçükçekmece Gölü, Sazlıdere Barajı-Terkos Barajı doğusunu takip eden 45 km'lik bir güzergâh boyunca devam ederek Marmara Denizi’ni Karadeniz'e bağlamayı önermektedir. Kanalın, 45 km uzunluğunda, 20.75 m derinliğinde ve en dar yeri 250 m genişliğinde yapılması öngörülmektedir. ÇED Raporu’na göre proje kapsamında 1.1 milyar metreküplük bir kazı yapılması; kazıların büyük bir kısmının kazıcı yükleyici iş makineleriyle ve sadece %3,8’inin patlatmalı kazı ile yapılması, kazı sonrası ortaya çıkan malzemenin 200 m3’lük maden tipi kaya kamyonları ile taşınması planlanmaktadır. Kanal İstanbul Projesi’nin kazıları madencilikteki açık işletme yöntemi gibi planlanmıştır. Kanal’ın iki yanındaki şevlerin elektrikli halatlı kepçeler ve patlatmalı kazı ile kazılması, kazılan malzemenin kaya kamyonları ile Karadeniz sahilindeki dolgu alanına taşınması planlanmaktadır. Ülkemizde bu tip iş makinaları ile kazı çalışmaları 50 yılı aşkın süredir başta Türkiye Kömür İşletmeleri olmak üzere farklı maden işletmelerinde yapılmaktadır. Bu nedenle Kanal İstanbul Projesi, maden mühendisliği disiplinini ilgilendiren kazı-patlatma-nakliye alanlarında bilimsel ve teknik olarak değerlendirilmek istenmiş ancak değerlendirmeler için gerekli teknik verilere ve planlara ÇED Raporu’nda açık bir şekilde yer verilmemiş, bunun yanında projenin uygulanmasına yönelik detay bilgiler de bilim ve meslek insanları ve kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmamıştır. ÇED Raporu üzerinden yapılan incelemelerde proje maliyetlerinin belirtilenin çok üzerinde olacağı, sadece kanal kazı, nakliye ve depolama maliyetlerinin bile tüm kanal için belirtilen maliyetlerin üzerine çıkacağı açık bir şekilde görülmektedir. Kanal İstanbul gibi uygulama ve sonuç aşamalarında çevresel, ekonomik ve politik büyük sorunlar ortaya çıkarabilecek bir projenin teknik detaylarının kamuoyundan saklanması ne mühendislik etiği açısından uygun ne de halkın bilgi edinme hakkı açısından yasal değildir. Halktan, bilim ve meslek insanlarından bilgi gizlemek suçtur.
Proje maliyetinin en büyük kalemini oluşturan kazı büyüklüğünün hesaplanmasına dair detaylı teknik bilgiler/veriler paylaşılmamıştır. Proje ömrüne, kazı şekillerine ve dolayısı ile çevresel etkilerde yaşanacak olası değişikliklere yönelik bu bilgilerin tamamının kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Kazı alanlarının jeolojik formasyonları belirtilmiş olmasına rağmen yükleme ve nakliye işlemlerine direkt etkisi bulunan kabarma faktörü yanlış hesaplanmıştır. Projenin patlatma tasarım ve hesapları teknik olarak yanlış yapılmıştır. Bu denli büyük bir projenin patlatma tasarımlarının özensiz bir şekilde hazırlanması projenin genelinin mühendislik tasarımları hakkında ipucu vermektedir. Kazı, patlatma ve nakliye termin süreleri raporun farklı bölümlerinde birbiri ile çelişmektedir. ÇED Raporu’nda belirtilen, iş makinalarının temin edilmesinden kazı ve nakliye işlerinin tamamlanmasına kadar planlanan termin süreleri raporda belirtilen süreleri aşacaktır. Tüm projenin termin süresi 7 yıl olarak, kazı süresi de 4 yıl olarak belirtilmiş ancak sadece 200 m3’lük 400 adet kaya kamyonunun temin edilmesi 3-4 yıl sürecektir. Detayları raporumuzda paylaşılan projenin planlama, termin ve maliyet hesapları bir bütünlük arz etmemektedir.
Kanal İstanbul’un maden mühendisliği disiplinini ilgilendiren konuların teknik değerlendirmesi “ÇED Raporu’ndaki bilgiler” çerçevesinde raporumuzun devamında detaylı olarak paylaşılmıştır. Kanal İstanbul, bir ulaşım projesi değil, gayrimenkul ve rant projesidir. İstanbul’a, halka ve doğaya karşı işlenecek bir kent suçu olan Kanal İstanbul Projesi’nin iptali için başta TMMOB ve bileşenleri olmak üzere, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve siyasi partiler ile demokratik kitle örgütleri tarafından ÇED iptal davası açılmıştır. Bu süreçte mahkeme tarafından üniversitelerden bilirkişi talep edilmiştir. Mahkemenin üniversitelere yazdığı talep dilekçesinde, “Çevre” başlığı altındaki “Patlamalı kazı” konu başlığı için bilirkişi uzman görüşü istenmiştir. “Patlamalı kazı” olarak ifade edilen “Patlatmalı kazı” uzmanlık alanı ülkemizde maden mühendisliği disiplini alanına girmektedir. Maden mühendisliği dışındaki mühendislik bölümlerinde patlatma eğitimi verilmemekte, maden mühendisleri dışındaki mühendislik disiplinleri de patlatma işleri yürütmemektedir. Ancak mahkeme başkanlığı tarafından bilirkişi görüşü talep edilen bölümler arasında maden mühendisliği bölümü bulunmamaktadır (Ek-1). Bu nedenle Kanal İstanbul Projesi’nin “patlatmalı kazı hesaplamaları, patlatma planları, patlatma işleri, patlatmaların çevresel etkileri, kazı ve nakliye” işlerinin bilimsel ve teknik olarak değerlendirilebilmesi için maden mühendisliği bölümünden de bilirkişi talep edilmelidir. TMMOB olarak bu konuda mahkeme ara kararına itiraz edilmiştir.
Dünyada ve ülkemizde yüzyılı aşkın bir süredir madencilik alanında kullanılan patlatmalı kazı işlemi son yıllarda da inşaat kazılarında sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. TMMOB Maden Mühendisleri Odası, kazı ve patlatma alanlarında bilimsel olarak düzenlediği delme patlatma başta olmak üzere; açık işletme kazıları, yeraltı kazıları, maden makinaları alanında yapılan sempozyumlar, kongreler, bilimsel kitaplar ve raporlar ile ülkemizin bu alandaki bilgi birikimi en büyük kurumların başında gelmektedir. Kanal İstanbul ÇED Raporu özelinde yapılan değerlendirmeler de bu bilgi birikimi ve bilimsel doğrular çerçevesinde ele alınmıştır. Bu çerçevede, bir proje değerlendirilirken iki temel noktanın irdelenmesi gerekir. Birincisi projenin kamusal faydası yani halkın, kentin, yaşam alanlarının ihtiyaçları/geleceği açısından yarar taşıyıp taşımadığı, ikincisi de projenin mühendislik açısından teknik doğruları içerip içermediğidir. Kanal İstanbul Projesi bu iki temel noktada da kabul edilemez durumdadır. Bu nedenle Kanal İstanbul ÇED Raporu ve Projesi iptal edilmelidir.
Kanal İstanbul Teknik Değerlendirme Raporu’nun hazırlanmasında emeği geçen TMMOB Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Kanal İstanbul Komisyonu üyelerine ve İstanbul Şubesi Yönetim Kurulumuza emekleri için teşekkür ederiz.
Kanal İstanbul, halkın ihtiyaçlarıyla ve bilimsel teknik doğrularla örtüşmeyen;
doğaya, kente ve İstanbul’un yıkımına neden olacak bir kent suçudur. Kanal’a değil halkın ihtiyaçlarına bütçe ayrılmalıdır. Kanal İstanbul Projesi ve ÇED Raporu iptal edilmelidir.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası