“Türkiye’ye katma değer sağlıyoruz”

Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel ile bir röportaj gerçekleştirdik. Geçgel görüşmemizde: “Başta otomotiv, gıda, beyaz eşya, ambalaj olmak üzere çeşitli alanlarda dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de önde gelen sanayi kuruluşlarına hızlı entegrasyon, üretkenlik, esneklik ve verimlilik konusunda katma değer sağlıyoruz”dedi.

Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri’nin faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Evden uzaya kadar çok sayıda sektörde ileri teknoloji çözümleriyle öne çıkan Mitsubishi Electric’in ana faaliyet alanlarından biri de fabrika otomasyon sistemleri… Dünya genelinde üreticiler, ileri otomasyon ekipmanları için uzun yıllardır şirketimize güveniyor. Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Bölümü olarak satış, satış sonrası hizmetler ve ürün yönetimi konularında hizmet veriyoruz. Fabrika Otomasyon ürün grubumuz içerisinde; PLC’ler, operatör panelleri, frekans invertörleri, servo motorlar, robotlar ve CNC ürünleri bulunuyor. Tüm çalışmalarımızı kalite, sorunsuzluk ve sürekli iyileştirme felsefesiyle sürdürüyoruz.

Mitsubishi Electric olarak başta otomotiv, gıda, beyaz eşya, ambalaj olmak üzere çeşitli alanlarda dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de önde gelen sanayi kuruluşlarına hızlı entegrasyon, üretkenlik, esneklik ve verimlilik konusunda katma değer sağlıyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de birçok farklı sektördeki işletmenin üretim hatlarının dijitalleşmesini sağladık. Pek çok firma, ürün ve çözümlerimizle akıllı üretime geçti. Yeni nesil endüstriyel otomasyon sistemlerimiz ve ileri robot teknolojilerimizle Türkiye genelinde uzun yıllardır çözüm sunduğumuz tesislerde son dönemde özellikle montaj hatlarındaki çözümlerimiz ve varlığımızla da dikkat çekiyoruz. Dijital dönüşümünü gerçekleştirdiğimiz üreticilerimizden de pek çok olumlu geri bildirimler alıyoruz. Büyük sanayicilerle birlikte ülke ekonomisine ve istihdama önemli katkı sağlayan KOBİ’lerimizin de Sanayi 4.0’a hızlı bir şekilde uyum sağlamasına destek oluyoruz.

Sanayi 4.0 evresinde üreticilere ne gibi katma değerler sağlıyorsunuz?

Tüketici taleplerinin kişiselleştirilmiş ürünlere doğru kayması Sanayi 4.0 dönemine geçiş aşamasında önemli rol oynuyor. Geçmişte arz-talep dengesinde yaşanan tek taraflı süreç, üretilen ürünün tüketici tarafından satın alınması üzerinden ilerliyordu. Bugün geldiğimiz noktada süreç interaktif şekilde yürüyor. Bu durum ise firmaların proaktif olmasını zorunlu kılıyor. Mitsubishi Electric olarak çok yönlü ilerleyen arz-talep dengesini gözetiyor; teknolojisini, hizmetlerini ve yaratıcı gücünü geliştirerek refah düzeyi artmış bir toplum oluşturmaya katkıda bulunma ilkesiyle hareket ediyoruz. Firmaların üretim ve rekabet gücüne güç katacak çözümler sunuyor; her zaman daha iyisi için değişimi hedefliyoruz.

Şirket olarak en yeni robot ve otomasyon sistemlerinin endüstrinin rekabet gücünde kilit rol oynayacağına inanıyoruz. Sanayinin ileri robot teknolojileriyle donatılmış, geleceğin dijital ve akıllı fabrikalarına dönüşmeleri için çalışıyoruz. Şirketimizin 2003 yılından beri sürdürdüğü Sanayi 4.0’a yaklaşımı olan e-F@ctory konseptiyle üretim hatlarını kişisel bazlı ihtiyaçlara göre optimize ederek pazardaki rekabet koşullarına ayak uydurmayı kolaylaştırıyoruz. Yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan ve üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayan e-F@ctory konseptimizle küresel rekabette bir adım önde olmayı sağlıyoruz. İleri robot teknolojimiz sayesinde de gıda, ilaç, ambalaj, otomotiv, beyaz eşya gibi pek çok sektörde insan kolu veya eline yakın hassasiyette çalışan hızlı robotlarımızla fark yaratıyoruz.

Türkiye’deki bazı çalışmalarımızdan örnek verecek olursak; Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde ev tipi klima üretimi gerçekleştiren Mitsubishi Electric Turkey Klima Sistemleri Üretim A.Ş. de markamızın e-F@ctory konsepti ile akıllı ve dijital bir fabrika olarak tasarlandı. Bu fabrika ile Türkiye, Mitsubishi Electric için önemli bir üretim üssü haline geldi. Üretimde çok ciddi hız, esneklik, kalite artışı ve maliyet tasarrufu sağlayan e-F@ctory yaklaşımımız, sanayicilere küresel rekabette bir adım önde olma fırsatı sunuyor. Türkiye’nin önde gelen elektronik eşya üreticilerinden birinin üretim hattında ise robotlarımız ve iQ Platform PLC’lerimiz ile “dijital ikiz” uygulaması gerçekleştirdik. Dijital ikiz uygulamamız sayesinde gerçek üretim hattına müdahale edilmeden üretime esneklik ve verim kattık. Mitsubishi Electric olarak, aynı zamanda sektörde hızlı bir haberleşme altyapısına sahip az sayıdaki firmadan biriyiz. Kesintisiz iletişim avantajı sağlayan çözümlerimiz, Marmaray gibi çok önemli projelerde de kullanılıyor. Ürünlerin arıza oranını yavaşlatan akıllı PLC çözümlerimiz ise çok geniş bir ürün ailesiyle hızlı ve kesintisiz şekilde haberleşiyor ve anlık raporları gönderiyor.

Mitsubishi Electric’in dijitalleşme potansiyelini daha iyi değerlendirmeyi sağlayacak teknolojileri nelerdir?

Mitsubishi Electric olarak inovasyon kültürümüzü hizmet verdiğimiz tüm sektörlerde pazarın ve kullanıcıların ihtiyaçlarını doğru analiz etme yetisi ile birleştiriyoruz. Böylelikle çözüm odaklı ve ileri teknolojiler sunan bir marka olmayı başarıyoruz. Bu durum yeni çağın genel kimliğini karakterize eden dijitalleşme için de geçerli. Geleceği referans alan teknolojilerimizle firmaların dijitalleşme potansiyelini en efektif şekilde değerlendirebilmesini hedefliyor; esneklik, kolay adaptasyon, değişen mühendislik sistemlerine uygunluk ve insanlarla birlikte çalışabilirlik gibi argümanları yeni robot teknolojilerimize entegre etmeye devam ediyoruz.   

Üretim bandındaki birçok işi yapabilen, insan kolu ya da eline yakın hassasiyete sahip robotlarımızla yüksek verim ve maksimum performans sağlıyoruz. Bununla birlikte özellikle zor ve tehlikeli alanlarda iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından önemli avantajlar sunuyor, insanla iş birliği içinde görev alan kolaboratif robotlarımızla sanayiye değer katıyoruz. Bunlardan en yeni ve dikkat çekici olanı ise MELFA ASSISTA cobotlarımız. Bu teknolojimiz, insan iş gücünü asiste ediyor. Sistem mekaniği gereği aynı hareketi çok fazla tekrar edebildiğinden normal insanın yüzlerce katı iş yapabiliyor ve işletmelerin üretim kapasitesini artırarak rekabet avantajı elde etmesine olanak sağlıyor. İnsanlar da emek yoğun işlerden daha yaratıcı işlere odaklanabiliyor.

Fabrikaların dijital dönüşümünü gerçekleştiren e-F@ctory konseptimizle de fabrika yatırımından önce sanal bir üretim tesisi oluşturarak ortaya çıkacak hattın ve üretimin simülasyonunu gerçekleştirme, verimliliği değerlendirme ve oluşan çıktılar doğrultusunda yatırımı şekillendirme fırsatı sunuyoruz. e-F@ctory konseptimizle üreticiler küresel rekabette büyük avantaj elde ediyorlar. Bugün e-F@ctory altyapısı sayesinde robotlar, üretim hattındaki diğer ürünlerle ve ortamla haberleşebiliyorlar. Bilgileri insan kontrolünden bağımsız olarak hem kendi aralarında hem de fabrikayı kontrol eden ana sistemle paylaşıp verimliliği artırmak için hazır durumdalar.

Şirketimizin son dönemde geliştirdiği diğer bir önemli teknoloji, mevcut MAPS SCADA yazılım ailesine ek olarak “GENESIS64” seri adıyla tasarlanan iki yeni sistem izleme ve proses kontrolü yazılımı oldu. Bu yazılımlarla Avrupa, Orta Doğu ve Afrika pazarlarına yönelik SCADA ürün ailesi genişletildi. Yeni geliştirilen bu yazılımlar; küçük üretim hatları için izleme ve kontrolden birden fazla tesise sahip büyük fabrikalar için izleme ve iş zekâsına, proses otomasyonundan tesisat ve bina otomasyonuna kadar pek çok IoT ihtiyacını karşılayacak.

Mitsubishi Electric, son olarak şirketimizin merkezi olan Japonya’da İleri Endüstriyel Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (AIST) ile birlikte fabrikalardaki süreçleri büyük oranda optimize eden bir teknoloji geliştirdi. Şirketimiz, Japonya’da otomatik üretim süreçlerindeki değişiklikleri öngörerek fabrika otomasyon ekipmanlarında, hareket hızı gibi gerçek zamanlı ayarlamalar yapan bir yapay zekâ teknolojisi hayata geçirdi. Bu teknoloji, zaman alıcı manuel ayarlamalara duyulan ihtiyacı ortadan kaldırarak daha çevik, stabil, güvenilir ve verimli üretim süreçleri sağlıyor. Fabrika otomasyon ekipmanlarının dinamik kontrolü için yüksek hızda çıkarımlar yapan sistem, işleme yükünü de minimize ediyor. Diğer teknolojilerimizde olduğu gibi bunu da ülkemizdeki üreticilerle buluşturacağımız günü heyecanla bekliyoruz.

Kısa bir süre önce şirketimiz robot teknolojilerini son iki yıla damgasını vuran virüs salgını için de kullanmaya başladı. Mitsubishi Electric, Labomatica ve Perlan Technologies iş birliğiyle Polonya Bilimler Akademisi Biyoorganik Kimya Enstitüsü’nde SARS-CoV-2 tanısını hızlandırmak için AGAMEDE robotik sistemi tasarladı. Bu sistem, yapay zekâ ile donatılmış ileri düzey otomasyon teknolojisi sayesinde günde 15 bin örneği test etme kapasitesine sahip. AGAMEDE; yeni ilaç araştırmaları, kişiye özel kanser tedavileri ve hatta kozmetik formüller geliştirmenin yanı sıra biyoteknoloji alanında da çığır açan yenilikler için çok iyi bir fırsat sunacak. Şirketimizin imza attığı bu gelişme konusunda da çok mutlu ve heyecanlıyız. 

Şirketimiz, dijitalleşme potansiyelini daha etkili şekilde değerlendirmek amacıyla özel mobil iletişim sistemlerinin araştırma ve test gösterimleri konusunda müşteriler ve ortak şirketlerle iş birliği yapmak için Japonya’da 5G Açık İnovasyon Laboratuvarı’nı hayata geçirdi. Dijitalleşmede yeni bir dönemi aralayacak 5G teknolojisi adına büyük bir adım olan bu laboratuvarla sistem ve ekipmanlarımızın 5G sistemleriyle geliştirilmesi, üretilmesi ve tek noktadan tedarikinin sağlanması mümkün olacak.

İnsan ve makine iş birliğinde Mitsubishi Electric nasıl bir rol üstleniyor?

Dünya çok köklü bir değişim yaşıyor ve geleceğin üretim modeli bugünden şekillenmeye başlıyor. Bunun en çok hissedildiği alanların başında ise üretim sahaları geliyor. Artık sadece insanların ya da bariyerlerin arkasına konumlanan robotların yer aldığı tek kimlikli bir üretim modelinden iş birlikçi ortamlara doğru yol alıyoruz. Geliştirilen teknolojiler sayesinde insan kabiliyeti kazanan ve hatta seri üretimde insan iş gücünün üzerine çıkan robotlar, daha kompleks yapıdaki süreçlerde insanlarla iş birliği içinde çalışabiliyor.

Biz de Mitsubishi Electric olarak “İş Arkadaşım Bir Robot” vizyonunu hayata geçiriyor ve kolaboratif robot teknolojilerimizle üretime hibrit bir anlayış getiriyoruz. Dijital fabrikalarda robotlar ve insanların etkileşimli çalıştığı üretim hatlarının sadece robotlardan oluşan üretim hatlarından daha verimli olduğu bilinciyle kolaboratif robot serimizle sektörde öne çıkıyoruz. İnsanlarla yakın çalışabilen MELFA ASSISTA, hibrit çalışabilmesi sayesinde üretim hatlarında herhangi bir yerde esnek bir şekilde konumlanıyor. Yüksek hassasiyet içeren MELFA ASSISTA, çok çeşitli endüstriyel sektörlerin montaj uygulamalarında oldukça önemli bir özellik olarak öne çıkarak otomotiv sektörü dâhil pek çok uygulamada başarısını gösteriyor.

Üretimde yapay zekânın kullanımı iş rollerinde neleri değiştirecek? Şirket olarak yapay zekâ alanında sunduğunuz yenilikler ve gündeminizdeki yeni projeler nelerdir?

Yapay zekâyı üretim süreçlerini kolaylaştıracak, insan iş gücünü asiste edip nitelikli alanlara kaydıracak bir iş birlikçi olarak görüyoruz. Bu noktada birçok karşıt fikir de var; yapay zekânın insan iş gücünün yerine geçeceği, birçok meslek grubunun ortadan kalkacağı ve insanların işsiz kalacağı yönünde… Ancak bunun çok gerçeği yansıttığına inanmıyoruz çünkü gözlemlerimiz ve tecrübelerimiz bize yapay zekânın dijitale dönüşecek olan geleceğin dünyasından insanların en büyük yardımcısı olacağını gösteriyor. Kendi aralarında kurdukları iletişimi bir adım öteye taşıyan ve dışarısıyla da iletişim kurabilen akıllı fabrikalar, değişen beklentileri karşılamada gerçek bir potansiyel ortaya koyuyor. Bu potansiyeli en doğru şekillendirmekse yapay zekânın insan iş gücüne entegre edilmesinden geçiyor.

Biz yapay zekâ iklimine uyum sağlayacak çözümler geliştiriyor; cihazları daha akıllı, hayatı ise daha güvenli, sezgisel ve konforlu hale getirme hedefiyle çalışıyoruz. Bu konuda sanayiye öncülük edecek yeniliklere imza atıyoruz. Yeni üretim evresinde insan ve robotların iş birliği içinde çalıştığı bir yaklaşımın olacağından hareketle, çalışma ortamının yapay zekâyla desteklendiği bütüncül bir sistem sunuyoruz. Mitsubishi Electric’s AI creates the State-of-the-ART in technology (Mitsubishi Electric’in AI’sı ile en yeni teknoloji) ifadesinin kısaltması olan makine öğrenmesi algoritmasını kullanan tescilli “MAISART” teknolojimizle yapay zekâ tabanlı fabrikalarda ve tesislerde ekipman duruş süresini azaltırken verimliliğin artırılmasını sağlıyoruz.

MAISART, Mitsubishi Electric’in kompakt yapay zekâ, otomatik tasarım derin öğrenme algoritması ve ekstra verimli akıllı öğrenme uygulamalarını içeren özel yapay zekâ teknolojisini tek çatı altında birleştirdiği bir marka… Robotik alanında sesli kontrolden 3D görüntü uygulamasına kadar pek çok gelişme giderek hız kazanırken öne çıkan uygulamaların başında robot sistemlerinin yapay zekâ ile geliştirilmesi geliyor. MAISART teknolojimizle şirketlerin yapay zekâdan maksimum fayda elde etmelerini sağlamak için çalışıyoruz. Bu teknolojimiz sayesinde beklenmedik arızaların önlenmesi ve arızaya yol açacak parçalar hakkında kullanıcıların önceden ikaz edilmesi mümkün hale geliyor. Makine öğrenmesi algoritmasını kullanan bu teknoloji, sensör verilerini analiz ettikten sonra farklı operasyonel durumlar arasında üretim makinesi geçişine ilişkin bir model oluşturuyor. Bu sayede fabrika ve tesislerde verimliliği artırmak üzere makinelerdeki beklenmedik olası durumları işaret eden makine anormalliklerinin hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilmesi sağlanıyor. Robotlarımız, geleneksel sistemlere göre güç sensörüyle daha hızlı ve sisteme zarar vermeden çalışıyor; öğrenerek performansını giderek artırıyor.

Geleceği şekillendirmesi beklenen Sanayi 4.0 unsurları açısından ülkemizdeki adaptasyon sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geleceğin iş modellerinde öne çıkan yapay zekâ, robotik teknolojiler, akıllı üretim sistemleri, IoT gibi inovatif parametre, Sanayi 4.0 ile dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişmeye devam ediyor. Türkiye’de üretime ivme ve verim kazandırmak isteyen pek çok faaliyet alanı, üretim sürecine robot teknolojilerini dahil ediyor. *IFR'nin 2021 Dünya Robotik Raporu, Türkiye genelindeki fabrikalarda robot kurulumlarının yüzde 11 arttığını gösteriyor.

Biz ülkemizdeki robot kullanımının dijitalleşme süreçlerinin ve Sanayi 4.0 unsurlarının çok hızlı karşılık bulacağına inanıyoruz. Çünkü Türkiye sunduğu avantajlarla özellikle de jeopolitik konumu ve nitelikli iş gücü sayesinde potansiyeli yüksek bir pazar. Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri olarak köklü deneyimimizi ve geniş ürün gamımızı Türk sanayisindeki fabrikaların dijital dönüşüm sürecine entegrasyonu, işletmelerin çağın gereklerine uygun üretim kabiliyeti kazanmaları, kalitede en üst seviyeye ulaşmaları ve küresel ölçekte çok daha kolay rekabet edilebilmeleri için kullanıyoruz. Büyük bir hızla gelişen Türk endüstrisinin ileri teknolojiyle donatılmış fabrika otomasyonuna ve enerji verimli teknolojilere dönüşmesi için çalışmaya devam edeceğiz.

World Media Group (WMG) Haber Servisi