Transdinyester'de İstikrarsızlık Barışı Tehdit Eder

Truss'un Moldova'yı "NATO standartları" ile silahlandırma umudu, Transdinyester'de istikrarsız barışı tehdit ediyor

NATO'nun Ukrayna'daki mevcut jeopolitik durum bağlamında Moldova'ya silah tedarik etme tutkusu, ayrılıkçı Transdinyester bölgesinde savaş riskini önemli ölçüde artırabilir ve oradaki durumu daha da karmaşık hale getirebilir. İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss'un Telegraph'a İngiltere ve diğer blok üyelerinin bu olasılığı tartıştığını söylemesinin ardından Moldova'ya NATO silahlarının sağlanabileceği yönünde spekülasyonlar yaygınlaşıyor.

Ayrıca Truss, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i "daha büyük bir Rusya" yaratmak istemekle suçladı.  Moldova'nın Moskova'nın bir sonraki hedefi olabileceğini  iddia eden İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss “Moldova'yı NATO standartlarına göre donatmak istiyorum. Bu, müttefiklerimizle yaptığımız bir tartışma" diye ekledi.

Moldova ve NATO, 2006'da imzalanan Bireysel Ortaklık Eylem Planı'nda belirtildiği gibi uzun süredir işbirliği yapsalar da, ülkenin militarizasyonuyla ilgili riskleri hesaba katmak gerekiyor. Komşu Ukrayna'da savaş devam ederken, NATO'nun böyle bir eylemi, çatışmayı mevcut sınırları içinde sınırlamak yerine bölgeye yayma riskini artıracaktır.

Kişinev'in Moldova-Transdinyester ihtilafına NATO teçhizatını dahil etme olasılığını göz önünde bulundurma konusundaki istekliliği, herhangi bir tırmanmayı sınırlayacak herhangi bir mekanizma bulmayı zorlaştırıyor. Aynı zamanda, her iki tarafı da bir iç çözüm ve nihai barış ihtimalinden uzak olan bazı tırmandırıcı adımlar atmaya teşvik edecektir.

Moldova anayasasına göre ülkenin tarafsız bir statüye sahip olduğunu belirtmekte fayda var. Yine de, 1994 yılından bu yana ülke, temel bir ortaklık planı çerçevesinde NATO ile işbirliği yapmaktadır. Resmi tarafsızlık statüsüne rağmen, Moldova Devlet Başkanı Maia Sandu, Avrupa Birliği ve NATO gibi Batılı yapılara ve kurumlara daha fazla entegrasyon istiyor.

Moldova yöneticilerinin NATO üyeliğine yönelik tutkusu, Moldovalıların çoğunluğunun bloğa katılmaya karşı çıktığını ortaya koyan kamuoyu yoklamaları sebebiyle duruyor. 27 Nisan - 6 Mayıs tarihleri arasında CBS Research şirketi tarafından gerçekleştirilen ve WatchDog tarafından yaptırılan bir ankette;  görüşülen Moldovalıların %54.4'ünün NATO'ya katılmaya karşı oy kullanacağını ortaya koydu. %26,9'u üyeliği desteklediğini ve %18,7'si sandığa gitmeyeceğini söyledi.

Bu arada, muhalefetteki Komünistler ve Sosyalistler (Seçim Bloğu'ndaki en büyük parti olan Sosyalist Parti) Truss'un Moldova'ya NATO silahları gönderme arzusunu eleştirdi ve kınadı. Bir açıklamada, Truss'un duyurusunun "Moldova Cumhuriyeti'nin üst düzey liderliği ile herhangi bir kamuoyu tartışması yapılmadan" yapıldığını söylediler.

Ayrıca, Moldova Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık veya diğer NATO üyeleri arasında gerçekleşen olası “perde arkası” istişareleri de eleştirdiler. Yetkililer ayrıca, "yöneticileri her türlü eylemi durdurmaya ve Moldova Cumhuriyeti'nin kalıcı tarafsızlığının anayasal statüsünü baltalayan tüm açıklamalardan vazgeçmeye" çağırdılar.

Şu anda Transdinyester Kişinev'in kontrolü dışında bir bölge ve tanınmamasına rağmen, kendi para birimi de dahil olmak üzere bir devletin tüm işlevlerine sahip. Bölge, Dinyester'in doğu kıyısında, çoğunlukla Rusça konuşan nüfusa sahip birkaç bölgenin Moldova ve Romanya arasında bir birleşmeden korkmasından sonra bu statükoya ulaştı ve böylece bir yıl sonra 1992'de Moldova Transdinyester Cumhuriyeti'ni kurdu.  

Sandu, ülkenin Rusya'ya karşı tıpkı Ukrayna'da olduğu gibi Rusya'ya karşı bir öncü olarak hizmet etmek üzere donanmasına ve silahlanmasına izin verirse, Moldova'daki mevcut “soğuk barış” bozulabilir ve tam ölçekli bir çatışmaya dönüşme tehdidi ortaya çıkabilir. Yine de Truss için, İngiltere'nin ana çıkarı ülkenin sürekli olarak Rusya'ya karşı kışkırtıcı bir şekilde hareket etmesi olduğu için Moldova'nın refahı için çok az endişe var.

Bu şekilde, Sandu'nun NATO'ya yaptığı duyuru, onun Moldovalıların ezici çoğunluğuna karşı çıktığını gösteriyor. Sandu'nun kurduğu Eylem ve Dayanışma Partisi parlamentoda 63/101 sandalyeye sahipken, Batı tarzı Liberal siyasi parti, cumhurbaşkanı NATO silahlarının peşinden gidecekse yapılacak bir sonraki anketlerde kesinlikle zarar görecek.

Rus kuvvetleri Nikolaev kapılarında ve Ukrayna'nın kalan son Karadeniz limanı olan Odessa'ya yakınken, Batı, Moldova'ya karşı ayrılıkçı Transdinyester bölgesi lehine askeri operasyonların devam edeceğini iddia ediyor. Truss, bu Rus tehdidi kisvesi altında, İngiltere'nin ve diğer NATO üyelerinin Moldova'ya tedarik sağlayabileceğini umuyor.  Truss’un teklifi, Sandu'nun kuşkusuz kabul etmek istediği ancak Moldovalıların çoğunluğuna karşı çıkmamak ve siyasi güç kaybetme riskini göze almamak için reddedebileceği bir şey.

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Kongre Üyesi Gregory Meeks, Kişinev'de düzenlediği kısa bir basın toplantısında ülkesinin Moldova'ya silah göndermeye hazır olduğunu, ancak Truss'un aksine yaklaşımında daha dikkatli ve daha az kibirli olduğunu söyledi.

Meeks  konu ile ilgili olarak: “Bence bir fikir birliği olup olmadığını veya ne olması gerektiği konusunda bir fikir birliği olup olmadığını anlamamız gerekiyor. Moldova liderliğinin bizden istediklerinin ötesine geçmek istemiyorum" dedi.

Sandu, 18 Mayıs'ta Brüksel'e ve ardından Paris'e yaptığı ziyaretin ardından Moldova 1 televizyon kanalına konuştu.  Liderlerden "hiçbirinin" "Moldova'ya yönelik yakın bir tehdit işareti görmediklerini" ifade etti. Moldova cumhurbaşkanı, Kişinev'in Transdinyester'deki ve dolayısıyla Moldova'daki durumu istikrarsızlaştıracak hiçbir şey olmamasını sağlamak için diyaloğu da desteklediğini sözlerine ekledi.

Paul Antonopoulos (Bağımsız Jeopolitik Analist)