TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Uyardı
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından son günlerde meydana gelen depremlerle ilgili 26 Haziran 2020 tarihinde bir açıklama yapıldı
Yapılan açıklamada; “bir deprem anında ve sonrasında yaşanacak acıların vebali önlem almayanların omzundadır” denildi.
Son dönemde gerçekleşen depremlerin uyarı niteliği taşıdığının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer veriliyor : “Türkiye alarm veriyor. Son günlerde Bingöl ve Van’da bir dizi deprem meydana geldi. Bugün de Manisa 5,5 büyüklüğünde bir depremle sallandı. Öncelikle deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bilinen ancak görmezden gelinen gerçekleri bu vesile ile bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Türkiye bir deprem ülkesidir. Topraklarının büyük bölümü deprem kuşakları üzerindedir. Son yüzyılda değişik büyüklükte depremler görmüş, on binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yapı stokumuz güvenli değildir; büyük bölümü güçlendirilmeli ya da yıkılıp yeniden yapılmalıdır. Yapı stokumuzu içler acısı halini anlamak için İstanbul’da depreme maruz kalmadan yıkılan binalara bakılabilir. Ülke gerçekleri bunlarla sınırlı değildir. Deprem toplanma alanları, deprem sonrası ulaşım güzergâhları, iletişim altyapısı ya yoktur ya yetersizdir. Afete hazırlık konusu başlı başına sorunlu bir alandır ve ne yazık ki bu sorun deprem sonrası yardım ve müdahale hizmetlerinin gerçekleştirilememesi sonucunu doğuracaktır.”
Yapılan açıklamada geçmiş depremlerden dersler çıkarılmadığı ve yeterli önlemler alınmadığının altı çiziliyor: “1999 depremleri sonrası “artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” vaadiyle başlayan süreçte ne yazık ki kayda değer mesafe alınmamış, güvenli yaşam kurulamamıştır. Siyasi iktidarın deprem önlemleri başlığı altında attığı adım kentsel dönüşüm projeleri olmuştur. Kentsel dönüşüm projelerinin ise güvenli ve sağlıklı barınma hakkı bağlamında değil rant yaratma hedefiyle hayata geçirildiği ise sır değildir. Olası bir İstanbul depreminin ülkemiz açısından telafi edilemeyecek sonuçlara yol açacağı bilinmektedir. Bu zaman zarfında bilim insanlarının, üniversitelerin, ilgili meslek örgütlerinin bütün uyarıları görmezden gelinmiştir; gelinmeye devam etmektedir. Diğer alanlarda olduğu gibi siyasi iktidar şeffaflığı ve katılımcılığı devre dışı bırakarak yol almaya çalışmaktadır. Yol alamadığı ise ortadadır. Türkiye kaderine razı bir durumda depremi beklemektedir.
Son bir haftadır peş peşe meydana gelen depremler doğanın bir uyarısıdır. Uyarı açık ve nettir: Deprem bir doğa olayıdır; binalarınızı depreme karşı güvenli hale getirin. Kentlerinizi depreme ve afet sonrası yapılması gereken çalışmalara göre düzenleyin.”
Merkezi ve yerel yönetimlerin acil önlemler alması gerektiğinin vurgulandığı açıklama şu şekilde sonuçlanıyor: “Başta İstanbul olmak üzere deprem kuşağı üzerinde kurulu bütün kentlerimiz için ivedilikle seferberlik ilan edilmelidir. Kamunun olanakları deprem önlemleri için kullanılmalıdır. Olası İstanbul depremine dair geliştirilen en iyimser senaryoda bile on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybedeceği öngörülmektedir. Ekonomik yıkım ve toplumsal travma ise sonrasında açığa çıkacak olumsuzluklardır. Merkezi yönetimin ve yerel yönetimlerin artık şu gerçeğin farkına varması gerekmektedir: İnsan hayatına değer vermediğinizin, kentleri betonlaştırarak oradan doğacak rantı önemsediğinizin farkındayız. Ancak şunu bilmenizi isteriz ki, bugün bütçe olanaklarının deprem önlemleri için kullanılmasının ekonomiye getireceği yük, olası bir İstanbul depreminin ortaya çıkaracağı ekonomik yıkımın yanında yok hükmünde kalacaktır. Umuyoruz ki bu “para” gerçeği sizleri harekete geçirecek etki yaratacaktır.”
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Yönetim Kurulu