İmalat Endüstrisinin Dönüşümü

Dünyanın dört bir yanında yaşayan Türklerin imza attığı küresel başarı hikayelerine yenisi eklendi. Proje yöneticisi ve dijital dönüşüm yöneticisi Seyfi Demirsoy, kendi geliştirip uyguladığı stratejiyle küresel rüzgar türbini üreticisine milyonlarca dolar kazandırırken imalat sektöründe yeni olasılıkların da kapısını araladı.

Dünyanın dört bir yanındaki Türklerin imza attığı küresel başarı hikayelerine yenisi eklendi. ABD'de yaşayan süreç lideri, proje ve dijital dönüşüm yöneticisi Seyfi Demirsoy, endüstriyel üretim süreçlerini optimize eden, fabrikaları dijital dönüşüme hazırlayan ve üretim hatlarındaki verimliliği en üst seviyeye çıkaran projelerle, etkin yönetilen dijital dönüşüm süreçleri sayesinde imalat sektöründe köklü değişimin mümkün olduğunu kanıtladı. 

15 yılı aşkın deneyimiyle, dünyanın tek bağımsız küresel rüzgar türbini üreticisi olan TPI Composite'te çalışan Seyfi Demirsoy, “9 yıldır sürdürdüğüm TPI kariyerimde, BT, tedarik zinciri ve operasyon fonksiyonlarında kritik roller üstlendim. İlk yıllarımda Türkiye’deki ikinci fabrikanın depo, kurumsal kaynak planlama (ERP) ve tedarik zinciri altyapılarını kurdum. Dünya genelindeki 13 TPI fabrikası için küresel ERP sistemleri kapsamında malzeme yönetimi ve üretim süreçlerinin temel altyapısını oluşturdum. Çin, Hindistan ve Meksika fabrikalarının tedarik zinciri, operasyon, mühendislik ve kalite sistemlerini dijitalleştirirken, tasarladığım veri odaklı sistemlerle üretim süreçlerinin iyileştirilmesine ve operasyonel verimliliği artırmaya odaklandım” dedi. 

Geleceğin fabrikalarını bugünden inşa ediyor

İnsan hatalarını sıfıra indirerek tüm süreçlerin akıllı sistemlerle yönetilmesini sağlama hedefiyle hareket ettiğini, geleceğin fabrikalarını bugünden inşa etmek için Smart Factory (akıllı fabrika) yaklaşımını benimsediğini belirten Seyfi Demirsoy, “2022'de TPI Composite’in otomotiv departmanının Meksika ve ABD'de yer alan fabrikalarının süreçlerini optimize etmek için ABD’de görevlendirildim. İki aylık gözlem sürecinin ardından bu fabrikalara odaklanan 7 büyük ölçekli dijital dönüşüm projesi başlattım. Finansal tabloları altüst eden üretim hatası kaynaklı kayıpları ortadan kaldırmak için dönüşüm projelerinin temel prensibi olarak Smart Factory yaklaşımını benimsedim. Elle yürütülen rutin işleri otomatikleştirerek malzeme eksikliği kaynaklı üretim kesintilerinin ortadan kaldırılması 270 bin dolar, müşteri siparişlerinin EDI sinyalleriyle  otomatikleştirilmesi 65 bin dolar maliyet tasarrufu sağladı. Envanter yönetimini iyileştiren adımlar, envantere bağlanan yatırımda 1 milyon dolar tasarrufa aracı oldu” dedi. 

İkinci aşamada gerçek zamanlı veri toplama ve üretim takibine odaklanan, ardından kalite kontrolünü dijitalleştiren projelerle bütünsel bir dönüşüm yaklaşımı benimsediklerini vurgulayan Seyfi Demirsoy, “400 bin dolarlık malzeme kaybının önüne geçen, 250 bin dolarlık operasyonel maliyet tasarrufu sağlayan, hata oranlarını %25’ten %1’in altına düşüren, üretim artışı sayesinde 300 bin dolar ek ciro sağlayan bu adımlar, etkin yönetilen dönüşümün kısa sürede finansal tablolara da yansıdığını gösteriyor” diye konuştu.

Modern ERP’nin gücünü deneyim ve uzmanlıkla birleştiriyor 

Yapay zeka çağının aynı zamanda verimlilik çağı olduğunu, iş yapma biçimlerini iyileştirmeyen işletmelerin sürdürülebilir büyümeden ödün vermek zorunda kalacağını hatırlatan Seyfi Demirsoy, “Bugünün modern ERP yazılımları birçok olanağı sunuyor. Uygulama programlama arayüzü (API) teknolojileri ve endüstriyel nesnelerin interneti (IIoT) gibi teknolojiler, bir imalat sürecinin tüm adımlarının birbiriyle konuşabilmesini mümkün kılıyor. Bu teknolojiler, süreç deneyimi ve sektörel uzmanlıkla buluştuğunda ortaya sürekli ölçüme, gerçek zamanlı hata tespitine ve süreç içinde iyileştirmeye olanak tanıyan başarı hikayeleri çıkıyor. Önemli olan yalnızca teknolojiye değil, sürece, operasyona, sahaya odaklanmak. Tam anlamıyla bir dönüşüm gerçekleştirebilmek için gerçek problem noktalarını keşfedip bu problemlere bütünsel ve bağlantılı çözümler geliştirmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"Üretimde dijitalleşmeyi operatör ölçeğine indirerek yeni bir döneme kapı aralıyor" 

Dijital dönüşümde insan faktörünün de gözden kaçırılmaması gereken en önemli noktalardan biri olduğuna dikkat çeken süreç lideri, proje yöneticisi ve dijital dönüşüm uzmanı Seyfi Demirsoy, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: 

“Tam da bu noktada sahanın ne düşündüğünü bilmek önem kazanıyor. Sahada çalışan operatörler; üretim emirlerini takip etmenin zor olduğu, manuel giriş ve raporlamanın verimliliği düşürdüğü sistemler yerine, birkaç adımda yönetebilecekleri dijital çözümlere ihtiyaç duyuyor. Operatörlerin işlerini kolaylaştırmak, operatör hatalarını da %70 oranında azaltma potansiyeli taşıyor. Bir yandan sisteme veri girişi otomatikleştirken, diğer yandan yeni operatörlerin sisteme dahil edilme süresi de kısalıyor. Dönüşümü operatör ölçeğine taşıyan bu sistem, TPI'ın Hindistan ve Türkiye fabrikalarının yanı sıra Meksika'daki 6 fabrikasında aktif olarak kullanılıyor. Yalnızca tek fabrikada değil, tüm fabrikalarda ölçeklenebilen bu dönüşüm ve akıllı fabrika anlayışı, imalat sektöründe yeni bir dönemin kapısını aralıyor.”