New York'a Sosyalist Belediye Başkanı
Zohran Mamdani, tüm dünyada ses getiren bir seçim zaferiyle New York'un ilk Müslüman belediye başkanı oldu. Kendini Demokratik Sosyalist olarak tanımlayan Mamdani, kampanyası boyunca yerleşik düzenin önemli figürlerini karşısına alsa da geniş kitleler tarafından desteklendi. New York Times inceledi
Nicholas Fandos / The New York Times
Haziran ayındaki Demokratik ön seçimden sonraki sabahın erken saatlerinde, Zohran Mamdani hâlâ uykudayken telefonlar çalmaya başladı.
Genç bir demokratik sosyalist olan Mamdani, eski vali Andrew Cuomo’yu devirmişti. New York’un güç yapısını sarsan, o kadar şaşırtıcı ve ani bir zafer kazanmıştı ki, kendisi bile bunun geldiğini tam olarak öngörememişti.
Ardından, şehrin yerleşik düzeninin ağır topları, adayın ve küçük ekibinin telefonlarını kilitlemişti. Arayanların çoğu pek memnun görünmüyordu.
“New York’ta harika bir gün” dedi Mamdani’nin 26 yaşındaki siyasi danışmanı Morris Katz, emlak milyarderi William C. Rudin’le yaptığı konuşmada.
İş insanı duraksadı. “Ben öyle görmüyorum” diye yanıtladı.
Sadece birkaç saat içinde, yıllardır New York’u yöneten güç simgelerinin ve sivil otoritelerin, Mamdani’nin yükselişini adeta düşmanca bir ele geçirme olarak gördüğü netleşmişti.
Sene başında aldığı destek sadece yüzde 1'di
Cuomo’nun en yakın yardımcılarından biri, sendikaları ve Demokrat Parti yetkililerini arayarak desteklerini geri çekmeye ikna etmeye çalışıyordu. Eski emlak çevresinden dostlar ise kısa süre içinde Başkan Donald Trump’a, Beyaz Saray’dan bir müdahale olasılığını anlatmaya başlamıştı.
Mamdani’nin siyasi yükselişi, kentteki büyüyen “yaşanabilirlik krizi” etrafında yeni bir koalisyonu birleştiren coşkulu ön seçim kampanyasıyla hatırlanabilir.
Ancak salı günü New York’un 111. belediye başkanı seçilmesini, en az o kampanya kadar, perde arkasında yürütülen mücadeleye de borçlu.
Başarısının seyri şaşırtıcı. Yılın başında Mamdani’nin anketlerdeki desteği sadece yüzde 1’di. New Yorkluların çok azı adını tanıyordu; kendi siyasi ekibi bile kazanma ihtimalini yüzde 3 kadar düşük görüyordu.
Şimdi ise, 34 yaşında, New York’un son bir yüzyıldaki en genç lideri olacak. Ayrıca kentin ilk Müslüman ve ilk Güney Asyalı belediye başkanı unvanını da taşıyacak.
Bu anlatı, Mamdani’nin en yakın danışmanları ve müttefikleriyle birlikte, eleştirmenleri ve rakipleriyle yapılan görüşmelere dayanıyor. Görüşülenlerin birçoğu anonim kalmayı tercih etti.
Soldan sağa, Demokrat aday Zohran Mamdani ve bağımsız olarak yarışan eski vali Andrew Cuomo, 22 Ekim 2025’te New York’un Queens bölgesindeki LaGuardia Performing Arts Center’da düzenlenen ikinci belediye başkanlığı tartışmasına katılıyor. Cuomo, Mamdani’nin İsrail konusundaki görüşlerinin Yahudi New Yorkluları tehlikeye atacağı yönündeki korkuları körüklemeye çalıştı.
(Hiroko Masuike / The New York Times)
Hakemleri görmezden gelmek
Mamdani, bir yıl önce olası bir kampanyanın taslağını çizmeye başladığında karşısındaki en temel zorluk çok daha basitti: fark edilmek.
Yedi yaşında New York’a göç etmiş bir eyalet meclisi üyesi olarak, şehir genelinde neredeyse hiç tanınırlığı yoktu. Hatta sosyalist çevrelerde bile, polis politikalarına ve İsrail’e dair görüşlerinin desteğini belirli bir seviyenin ötesine taşımasının mümkün olmadığı düşünülüyordu. Üstelik skandallarla yıpranmış belediye başkanı Eric Adams’a karşı yarışan aday sayısı her geçen gün artıyordu.
Mamdani daha sonra bir müttefikine, o dönemki nişanlısı Rama Duwaji’ye aslında kazanabileceğine pek inanmadığını itiraf ettiğini söyledi. Amacı, bir gün Demokrat Parti’nin hâkimiyetini kırabilecek türde güçlü bir sol kampanyanın şablonunu inşa etmekti.
“Politik stratejistlerin kafasındaki hayali New York’u unut” demişti gelecekteki danışmanlarından biri olan Zara Rahim, geçen yaz. “Gerçek New York üzerine bir kampanya kur.”
Kampanya, birçok adayın gelir kaynağı olan logolu ürün satışını tamamen rafa kaldırdı. Bunun yerine, sadece sınırlı sayıda üretilen ve ancak kazanılabilen özel eşyalar yaptı; böylece destekçileri para değil, zaman vermeye teşvik etti.
Bir “hazine avı” ve futbol turnuvası gibi etkinlikler düzenledi — rakipleri bunlarla alay etti ama bu etkinlikler binlerce kişiyi çekti. O kalabalıklar daha sonra benzeri görülmemiş bir gönüllü ordusuna dönüştü.
Zohran Mamdani’nin kampanyası tarafından düzenlenen bir futbol turnuvası, Brooklyn, 19 Ekim 2025. Mamdani’nin kampanyası, destekçilerini “hazine avı” ve futbol turnuvası gibi alışılmışın dışında etkinliklerle bir araya getirdi. (Amir Hamja / The New York Times)
Cuomo’yla karşılaştırma ise çarpıcıydı. Siyasi bir hanedanın mirasçısı olan Cuomo, cinsel taciz skandalı sonrası vali koltuğundan uzaklaştırılmıştı. Ancak mart ayında yarışa katıldığında hâlâ yönetimdeymiş gibi davrandı.
Neredeyse hiç kamuoyu önüne çıkmadı; sendikaları ve Demokratları baskı altına alarak etrafında kaçınılmaz bir zafer havası yaratmaya çalıştı ve kampanyasını destekleyen bir siyasi eylem komitesine yapılan 25 milyon dolarlık büyük bağışlara bel bağladı.
24 Haziran’daki ön seçim gecesi, Mamdani ve ekibi Holiday Inn’de toplandıklarında, yürüttükleri stratejinin işe yaradığını düşünüyordu. Ancak o gece kesin bir zafer çıkmayacağına o kadar eminlerdi ki, bir zafer konuşması bile hazırlamamışlardı.
Fakat saat 22.00’yi çok geçmeden, Mamdani tebrik telefonlarını sesli mesaja yönlendirirken, yanında şaşkın danışmanlarıyla birlikte alelacele bir konuşma yazmaya koyuldu.
Her şey değişmek üzere
Kampanya ekibinin içinde büyük bir yorgunluk hâkimdi. Aslında bir haftalık inziva sırasında sonraki adımlarını planlamayı düşünüyorlardı. Fakat şimdi sadece birkaç saat içinde bambaşka bir gerçeğe uyum sağlamaları gerekiyordu.
“Her şey değişmek üzere” dedi Rahim ve Katz, Mamdani’ye.
Ona, ekibini dört katına çıkarması, uzun süredir yanında olan bazı yardımcılarını daha az görünür pozisyonlara dikkatlice kaydırması ve belediye başkanı olma olasılığını ciddi biçimde planlamaya başlaması gerektiğini söylediler. Eğer unutur gibi olursa, artık her adımında yanında duran polis koruması ona bu yeni dönemi hatırlatıyordu.
Ön seçim sonrası güç toplama süreci hızla başladı; özellikle sendikalar ve yerel parti liderleri adaylığını sahiplendi. Ancak ülkenin önde gelen bazı Demokratları geri durdu. Mamdani’nin aşırı sol görüşleriyle özdeşleşmenin, partinin gelecek yılki ara seçimlerdeki şansını zedeleyebileceğinden endişe ediyorlardı.
Bu sırada, ön seçimlerde yarışa katılmayan Eric Adams, iş dünyasının desteğiyle yeniden güç kazanmaya başlamıştı. Cuomo ise kısa bir geri çekilmeden sonra, yeni bir öfke ve hırsla bağımsız aday olarak yarışa geri döndü.
Mamdani de ön seçim sonrası kısa bir mola verdi; temmuz sonunda, uzun süredir planladıkları evlilik kutlaması için ailesinin arazisinde düzenlenen tören vesilesiyle Uganda’ya gitti.
Ancak o, New York’tan yedi bin mil uzaktayken, Manhattan’ın merkezindeki bir ofis binasında silahlı bir saldırgan katliam yaptı; saldırıda izinli bir polis memurunun da aralarında bulunduğu birçok kişi öldü. Saldırganın hedef aldığı bina, tesadüfen Rudin’in ofislerinin bulunduğu yerdi ve öldürülenlerden biri de onun çalışanıydı.
Danışmanları, gece yarısı Mamdani’yi uyandırıp bir açıklama yapması gerektiğini söylediler; o da hemen New York’a dönmek üzere yola çıktı. Ancak iki gün sonra uçağı indiğinde, Cuomo çoktan tüm şehirde televizyon ekranlarındaydı — rakibini, geçmişte “polisin fonlarının kesilmesi” çağrısında bulunmuş biri olarak, neredeyse doğrudan katliamdan sorumlu tutuyordu.
Bu tam anlamıyla bir felaketti. Ve bu olumsuz tablo, kampanyanın seyrini tamamen değiştirebilirdi; eğer kaderin küçük bir cilvesi olmasaydı: Öldürülen polis memuru Bangladeş kökenli ve Müslümandı. Ailesi, adayı evlerine davet etti. Mamdani, Kennedy Havalimanı’ndan doğruca onların evine gitti.
Sonrasında, ön seçim gecesinden bu yana yaptığı en uzun basın toplantısını düzenledi. Cuomo’yu, trajediyi siyasete alet etmekle sert şekilde eleştirdi; ancak aynı zamanda bu fırsatı, polis finansmanı hakkındaki görüşlerinin o eski “kesinti çağrısı” döneminden bu yana değiştiğini vurgulamak için kullandı.
Haftalardır ilk kez, danışmanlar derin bir nefes aldı.
“Benim için” dedi Katz, “ilk kez o anda, onun gerçekten New York’un belediye başkanı olduğunu hissettim.”
New York belediye başkanlığı için Demokrat Parti adayı Zohran Mamdani (solda) ve Massachusetts senatörü Elizabeth Warren (sağda), 4 Ağustos 2025’te Aşağı Manhattan’daki American Federation of State, County and Municipal Employees (Eyalet, İlçe ve Belediye Çalışanları Amerikan Federasyonu) ofislerinde sendika üyeleri ve ebeveynlerle yapılan bir toplantıda. Mamdani, etkinliğe ev sahipliği yapan District Council 37 gibi sendikalardan kısa sürede güçlü destek topladı.
(Dave Sanders / The New York Times)
İş dünyasıyla köprüler kurmak
Mamdani’nin hâlâ büyük bir sorunu olduğunu biliyordu.
1970’lerdeki mali krizden bu yana, New York’u iş dünyasının en azından örtülü desteğini almadan yöneten hiçbir belediye başkanı olmamıştı. Bu kesime karşı sert bir tutumla yürüttüğü kampanya ön seçimde işe yaramıştı, ancak yaz sonbahara dönerken danışmanları, iş dünyasının önde gelen isimlerinin hem Adams’ı hem de Cumhuriyetçi aday Curtis Sliwa’yı yarıştan çekilmeye zorlayabileceğinden endişeliydi.
Cuomo’yla baş başa kalacağı bir genel seçim, felaket anlamına gelebilirdi.
Mamdani hemen harekete geçti. New York City İş Dünyası Ortaklığı’nın başkanı Kathryn S. Wylde’dan araması gereken tüm büyük iş liderlerinin bir listesini istedi ve hepsiyle tek tek iletişime geçmeye başladı.
İki tanınmış kültürel figürün tek çocuğu olan Mamdani, zengin ve güçlü insanlarla konuşurken rahattı. Temel politikalarının değişmeyeceğini açıkça belirtiyor, ama aynı zamanda onların tavsiyelerini alıyor ve sanıldığından daha esnek bir imaj çiziyordu.
Bazı toplantılarda ücretsiz çocuk bakımı ve otobüs hizmetlerini genişletmeyi hedeflediğini, ancak başka bir finansman kaynağı bulabilirse planlanan vergi artışını rafa kaldırabileceğini söylüyordu.
İş dünyasının sivil girişimi olan Association for a Better New York toplantısında, inşaatı hızlandıracak bir düzenleme değişikliği önererek katılımcıları şaşırttı. Bu, müteahhitlerin uzun zamandır beklediği bir adımdı.
Kimi katılımcılar, karşılarında bekledikleri kadar sert bir ideolog bulmayınca etkilendiler. Kimileri içinse, Mamdani’nin diyalog kurma isteği bile, Manhattan elitine meydan okumayı alışkanlık haline getiren eski belediye başkanı Bill de Blasio ve kavgacı üslubuyla tanınan Cuomo’ya göre taze bir nefesti.
Demokratlarla yeni bir dil
Mamdani, diğer Demokratlarla da yeni bir ton benimsedi.
Yıllarca Vali Kathy Hochul’un en sert eleştirmenlerinden biri olmuş, bir keresinde “İnsanların siyasetçilere güvenmemesinin nedeni onun davranışları” demişti. Ama Hochul’un iş dünyasında güvenilir bir isim olduğunu biliyor ve Albany’deki planlarını geçirmek için onun desteğine ihtiyaç duyuyordu.
Haziran sonunda bir araya geldiklerinde, Mamdani geçmişteki eleştirileri için özür diledi ve özellikle çocuk bakımı konusundaki ortak ilgi üzerinden birlikte çalışmak istediğini söyledi.
Hochul bu tavırdan memnun oldu. Mamdani’ye destek vermeyi düşüneceğini, ancak bir şartı olduğunu belirtti: Adams tarafından atanmış ve saygı gören teknokrat Jessica Tisch’in polis komiseri olarak görevde kalmasını kabul etmesi gerekiyordu. Mamdani önce bu fikre mesafeli davrandı; çünkü Tisch’le daha önce hiç tanışmamıştı.
Bu mesele, kampanyanın en temel çelişkisini yeniden gündeme getirdi: Mamdani, inandıklarından taviz vermeden veya tabanını yabancılaştırmadan, gücü elinde tutanlara ne kadar yaklaşabilirdi?
Sonunda Hochul, Mamdani’nin yeni komiser atarken kendisine danışma sözü vermesinin ardından Eylül’de onu resmen destekledi. Haftalar sonra, Tisch’le özel görüşmelerin ardından Mamdani, onu görevde tutmayı düşündüğünü kamuoyuna açıkladı.
“İntifadayı Küreselleştir” tartışması
Benzer bir gerilim, “globalize the intifada” (“intifadayı küreselleştir”) sloganı etrafında yaşandı. Birçok Yahudi New Yorklu bu ifadeyi şiddete çağrı olarak görüyordu.
Filistin yanlısı bir aktivist olan Mamdani, Temmuz ayında iş dünyası liderlerine bu sloganın kullanılmasını “teşvik etmeyeceğini” söyledi; ancak ifadeyi açıkça kınamayı reddetmesi, Cuomo’nun işine yarayan bir tepki dalgasını körükledi.
Mamdani’nin İsrail’e yönelik sert eleştirileri, eski belediye başkanı Mike Bloomberg’le giriştiği başka bir “yakınlaşma” çabasının da başarısız olmasında etkili oldu.
Kampanya ekibi uzun süre görüşme ayarlamakta zorlandı, ancak sonbaharda Bloomberg’in Manhattan’daki merkezinde buluştuklarında, bir saat süren samimi bir sohbet yaptılar. Bloomberg yaz aylarında yakın çevresine artık Cuomo’yu desteklemeyeceğini söylemişti; Mamdani toplantıdan umutla ayrıldı, pozisyonunu koruduğunu düşündü.
Ama yanılmıştı.
Bloomberg, Mamdani’nin İsrail’le ilgili açıklamalarına öfkelenmişti ve deneyimsizliğinden endişe duyuyordu. Sonunda Mamdani’ye saldıran iki siyasi eylem komitesine toplam 5 milyon dolar bağış yaptı ve Cuomo’ya desteğini yeniden açıkladı. Ama bunu seçim gününden sadece altı gün önce yaptı.
O zamana kadar artık çok geçti.
***
Zohran Kwame Mamdani (d. 18 Ekim 1991, Kampala), New York'un seçilmiş belediye başkanı olan Amerikalı siyasetçi ve aktivisttir. Demokrat Parti ve Amerika Demokratik Sosyalistleri üyesi olan Mamdani, 2021'den bu yana New York Eyalet Meclisi'nde 36. bölgeyi temsilen görev yapmaktadır.

