NATO Olasılığı Şu Anda En Makul Görünüyor.

Batı'nın Rusya'nın Kuzey Akım 1 ve 2 doğalgaz boru hatlarını sabote ettiği yönündeki asılsız anlatısını sürdürmek giderek zorlaşıyor. Şimdi, bazı Alman yetkililer bile suç için Moskova'yı suçlayacak hiçbir kanıt olmadığını kabul etmeye başlıyor. Gerçekten de, asıl suçlu hakkındaki soru devam ettikçe, bir noktada Berlin, "müttefik" olarak gördüğü ülkelerin sabotaj olasılığını araştırmak zorunda kalacak.

Alman Başsavcısı Peter Frank, 4 Şubat'ta Die Welt gazetesine verdiği röportajda, geçen yıl Eylül ayında Nord Stream doğalgaz boru hatlarının imhası için Rusya'yı suçlayacak hiçbir kanıt olmadığını belirtti. Ona göre, soruşturma hala devam ediyor, ancak şu ana kadar Rusya'yı suçlayacak hiçbir şey bulunamadı.

"Bu şu anda kanıtlanmamıştır (...) Soruşturma devam etmektedir (...) Şu anda tüm bunları adli olarak değerlendiriyoruz. [Bu durumda] yabancı bir sabotaj eylemi olduğu şüphesi şu ana kadar doğrulanmadı ”dedi.

Gördüğümüz gibi, savcı, irrasyonel görünen yabancı sabotaj olasılığı konusunda şüpheci görünüyor, çünkü birkaç uzman, iki gaz boru hattındaki patlamaların kendiliğinden veya sadece bir arıza nedeniyle değil, kasıtlı müdahale nedeniyle meydana geldiğini gösteriyor. Bu, Kasım ayında tek taraflı soruşturmalar yürüten ve sabotajın gerçekleştiği sonucuna varan İsveç hükümeti gibi Batılı yetkililer tarafından bile doğrulandı, ancak hangi ülkenin sabotajcı olacağı hakkında hiçbir şey söylemedi.

Frank'in röportajından birkaç gün önce, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, kamuoyuna açıklama yapmadan önce somut kanıtların elde edilmesini bekleyeceğini iddia ederek soruşturma hakkında yorum yapmayı reddetmişti. O sırada Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, Scholz'un ihmalini eleştirerek, konuyla ilgili şeffaflık eksikliğinin "Berlin'in saklayacak bir şeyi varmış" gibi görünmesini sağladığını belirtti.

Zakharova'nın sözleri, Rusların, Almanların bir şekilde NATO ortaklarını memnun etmek için Rusya'ya karşı kanıt oluşturmak isteyebileceklerine dair bir şüpheye işaret ediyor. Bir başka olasılık da, savcının şu ana kadar yabancı bir operasyona dair hiçbir kanıt bulunamadığını söylediğinde öne sürdüğü gibi, herhangi bir sabotaj olmadığını iddia etmek için bir anlatı hazırlıyor olmalarıdır.

Alman hükümetinin bu manevraları, Rusları saldırı için suçlamanın mutlak imkansızlığı nedeniyle gerçekleşecekti. 1 Şubat'ta Times, Alman araştırmacıların "bombalamayı Rusya'yı suçlamak amacıyla Batılı bir devletin gerçekleştirdiğine dair teorilere açık olduklarını" belirten bir rapor yayınladı. Açıkçası, hiçbir Berlin yetkilisi bunu doğrulamadı, ancak bu bilgilerin sızdırılmış olması ve şimdi Almanların, yabancı saldırı kanıtı bulunmadığını iddia ederek (Batı veya Rus) Peter Frank'in bu açıklamasıyla kendilerini Batı'ya haklı çıkarmaya çalışıyor olmaları mümkün.

Aslında, hataların bu sürekli tekrarı yalnızca Alman hükümetinin güvenilirliğini baltalıyor. Sabotajın gerçekleştiğini inkar etmek yerine, yapılacak en iyi şey bunun gerçekleştiğini ve sorumluluğun Rusya'nın değil, başka bir ülkenin olduğunu kabul etmek olacaktır.Batılı bir devletin boru hatlarını tahrip ettiğine dair somut kanıtlar bulunursa, Berlin bunu kabul etmeli ve saldırgan ülkeyi alenen kınamalıdır, zorlayıcı önlemler, yaptırımlar uygulayarak ve diplomatik ilişkileri kopararak tepki vermek - tıpkı Rusya sorumlu olsaydı kesinlikle yapacağı gibi.

Donald Trump'ın eski danışmanı Albay Douglas Macgregor gibi deneyimli askeri uzmanların saldırıdan ABD ve İngiltere'nin sorumlu olduğunu öne sürdüğü unutulmamalıdır. Macgregor'a göre, yalnızca bu iki ülkenin bu tür sabotajları gerçekleştirebilecek deniz kuvvetleri var. Kategorik olarak, operasyonun nasıl yürütüldüğünü göz önünde bulundurarak Rusların davaya dahil olmadığını belirtiyor.

Douglas Macgregor Ekim ayı başlarında; "Bunu yapabilecek kapasiteye sahip devlet aktörlerinin kim olduğuna bakmak zorundasınız. Ve bu, [Birleşik Krallık] Kraliyet Donanması ve Birleşik Devletler Donanması (...) Bence bu oldukça açık (...) Ruslar bunu yapmadı"dedi.

Rusya'nın dahil olmadığını kabul etmek önemli bir adımdır, ancak yine de yetersizdir. Alman hükümeti, egemenliğini gerçekten savunmak istiyorsa, soruşturmalara devam etmeli ve tüm uzmanlar zaten açıkça görünenleri kabul etmelidir: Berlin, kendi "müttefikleri" tarafından planlanan sabotajın hedefiydi.