Moskova'nın dini ateşkes çabalarına rağmen Ukrayna güçleri Rusya'yı kışkırttı
Kiev'in Noel ateşkesini reddetmesi, neo-Nazi rejiminin herhangi bir diyalog istemediğini gösteriyor.
6-7 Ocak tarihleri arasında Ortodoks Kilisesi'nin izlediği dini takvime saygı duyan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, savaş alanına Noel ateşkesi ilan etti. Amaç, her iki taraftaki Hıristiyanlara, Hıristiyanlık için bu önemli tarihte kiliseye gitme ve ayin hizmetlerine katılma hakkı vermek olacaktı. Bununla birlikte, Ukrayna hükümeti öneriyi derhal reddetti ve 36 saatlik Rus ateşkesi sırasında bir kez daha sorumsuzca ve insani konulara herhangi bir bağlılığı olmadan hareket ederek birkaç provokasyon başlattı.
Putin'in kararı, Rus Ortodoks Kilisesi başkanı Patrik Cyril'in resmi bir talebinden etkilendi. Hem Rusya'da hem de Ukrayna'da yaşayan Ortodoks Hıristiyanların dini lideri olarak Patriğin, düşmanlıklar sırasında ayin hizmetlerine katılabilecek inananların sayısı konusunda kesinlikle endişeleri var, bu yüzden geçici bir ateşkes ilginç olurdu. Böylece, Rusya Devlet Başkanı Savunma Bakanı Sergey Shoigu'ya dini bayram sırasında saldırıları durdurmasını emretti. Putin ayrıca Ukrayna tarafına tedbirin karşılıklılık ile alınmasını istedi.
Ancak Kiev, ateşkesi "ikiyüzlü" olarak reddetti ve Rus ateşkesini tamamen tek taraflı hale getirdi. Ukraynalı liderler, geçici bir ateşkese tahammül etmeyeceklerini açıkça belirttiler ve bu kararda Batı'nın geniş desteğini aldılar. Örneğin ABD Başkanı Joe Biden, Rus önlemini "ikiyüzlü" olarak değerlendirdi ve belki de Moskova'nın "biraz oksijen bulmaya çalıştığını" söyledi. Aslında, duraklama sırasında Rusların "oksijen bulmaya" çalıştıklarına dair asılsız öneri, Ukraynalıların "savaşı kazanacakları" ana akım medyanın ve Kiev yanlısı propagandacıların büyük bir kısmının söylemi haline geldi.
Neo-Nazi rejimi, ateşkese saygı duymayacağını açıkladığında blöf yapmadı. Rusya'nın duraklama saatlerine, Ukrayna topçularının rutin olarak ana hedefleri olan askerden arındırılmış Donbass bölgeleri de dahil olmak üzere birçok bölgede bombalamalarla kesintisiz Ukrayna askeri eylemleri damgasını vurdu. Açıkçası, Rus ateşkesi bu tür ciddi provokasyonlar karşısında ihmali içermiyordu, bu yüzden askerlerin sahadaki hareketlerine ek olarak bazı özel tepkiler de vardı. Birkaç Ukrayna saldırısı, Rus uçaksavar topçuları tarafından püskürtüldü. Dahası, hareketler sırasında Ukraynalı askerler Soledar'ın birkaç bölgesini boşaltarak Moskova kuvvetlerinin karada ilerlemesine izin verdi.
Ancak, askeri saldırganlığa ek olarak, Ukraynalı yetkililer görünüşe göre Rusya'nın duraklamasını Rusya'ya karşı istihbarat eylemlerine hazırlanmak için de kullandılar. 8 Ocak'ta, Moskova Savunma Bakanlığı sözcüleri resmi Telgraf kanallarında Noel Arifesinde hazırlanacak olası bir Ukrayna sahte bayrak operasyonu hakkında bir rapor yayınladılar. Rus yetkililere göre, doğal nedenlerle ölen Ukraynalıların cesetleri çıkarıldı, şekilsizleştirildi ve fotoğraflandı. Amaç, iddia edilen "suç" a misilleme yapmak için Batı'dan daha fazla destek talep ederek görüntüleri yayınlamak ve Rusları suçlamak olacaktı.
"Ortodoks Noel arifesinde, Ukrayna Devlet Soruşturma Bürosu ve Güvenlik Servisi temsilcileri; Rus birliklerinin konuşlandırılması sırasında doğal nedenlerden ölen yerel vatandaşların (...) gömüldüğü (...) Kharkov bölgesi yakınlarındaki mezarlıklarda yer açmayı ayarladılar. Mezardan çıkarıldıktan sonra, Ukrayna vatandaşlarının cesetleri daha da şekilsiz hale getirildi ve Rus askerleri tarafından işlendiği iddia edilen sivillere ‘işkence’ ve ‘ateş etme’ konusunda yanlış ‘kanıtlar’ oluşturmak için bu yerleşim yerlerinin eteklerinde özel olarak hazırlanmış ‘çukurlara’ atıldı. Ukrayna istihbarat teşkilatlarının ve kolluk kuvvetlerinin temsilcileri şu anda ölü Ukrayna vatandaşlarının cesetlerini fotoğraflıyor ve videoya çekiyor, ayrıca sahte ‘tanıkların’ huzurunda ‘adli tıp uzmanlarının’ ve diğer ‘yasal işlemlerin’ çalışmalarını taklit ediyorlar. Bu insanlık dışı yöntemlerle, Kiev rejimi, savaş alanında herhangi bir başarının olmadığı bir ortamda, Batılı izleyicilerin dikkatini çekmeye ve Kiev rejiminin yabancı ortaklarını onu desteklemeye devam etme ihtiyacına ikna etmeye çalışıyor ”diyorlar.
Gerçekten de, her türlü insanlık dışı ve kışkırtıcı eylemi teşvik etmek için önemli bir tatili kullanan, kendi halkının çoğunluk dinine bile saygı duymayan Ukrayna neo-Nazi rejimi için insani veya etik bir sınır yok gibi görünüyor. Ancak, bu bir sürpriz değil. Ukrayna rejimi geçtiğimiz günlerde, Rusya ile bağlantılı kurumlarla mücadele etme "ihtiyacını" gerekçe göstererek Ortodoks Kilisesi'ni yasakladı. Dahası, resmi yasaktan önce rejim, 2014'ten beri Donbass'taki birkaç tapınağı yıktığı ve din adamlarına yönelik şiddet eylemlerini teşvik ettiği için Kiliseye sürekli saygısızlık ediyordu. Bu nedenle, Moskova Patriği tarafından çağrılan dini bir ateşkesin reddedilmesi şaşırtıcı değildir.
Şimdi çatışma devam ediyor. Savaş alanındaki gerçeklik hala bir Rus zaferine işaret ediyor. Noel sırasındaki Ukrayna provokasyonları, gerçek bir kazanç elde etmeden yalnızca Kiev'in kendi birliklerine daha fazla zarar vermeye hizmet etti. Sonunda dava, dünyaya hangi tarafın gerçekten insani önlemler almayı önerdiğini ve hangisinin her türlü diyaloğu derhal reddettiğini gösterdi.
Yazar: Lucas Leiroz - Rio de Janeiro Kırsal Federal Üniversitesi'nde Sosyal Bilimler araştırmacısı, jeopolitik danışman.