Karmaşanın İçinde Olasılıklar Oluşturabilmek

Arda Asena'nın günümüzde yaşadığımız sosyo-politik belirsizliklerin etkisi altında bireysel ifade ve özgürlük sorunlarını ele aldığı Ankara’daki ilk kişisel sergisi "Karmaşanın İçinde Olasılıklar Oluşturabilmek" 1 Nisan-14 Mayıs 2023 tarihleri arasında Ka’da izleyiciyle buluşuyor.

1 Nisan-14 Mayıs 2023 tarihleri arasında Ka'da gerçekleşecek olan sergide, Arda Asena'nın portre,

manzara, beden ve soyut fotoğraflarına, farklı coğrafyalarda aynı sorulara cevap aradığı ve fotoğraf

pratiğinin soyut tercümeleri olan dokumaları eşlik ediyor. Zaman ve mekan kavramlarından bağımsız

olarak sunulan eserler, iç ve dış dünyamız ile olan ilişkimizi sorgulamamıza olanak tanıyor.

Sergi, baskıların arttığı bir dönemde kişisel ifade biçimlerinin zorlaştığı ortamlarda nasıl bir strateji

izleyebileceğimize dair cevaplar ararken, içsel manzaralarımızı sorgulamaya ve aynı anda olasılıklar

yaratmaya odaklanıyor. İzleyicileri, kendilerini sorgulamaya ve karmaşanın içinde olasılıklar

oluşturmanın yollarını aramaya davet ediyor. Karmaşanın İçinde Olasılıklar Oluşturabilmek 1 Nisan

2023 Cumartesi günü saat 18:00'den itibaren 14 Mayıs 2023 tarihine kadar, Pazar-Pazartesi hariç her

gün 10:00-19:00 arası Ka'da ziyaret edilebilir.

Arda Asena

1992 yılında İstanbul, Türkiye'de doğdu.

Paris’te yaşıyor.

Asena'nın fotoğrafçılık, heykel, resim ve tekstil pratiklerine ağırlık veren çalışmaları, her bir pratiğin

nüansını keşfetmek için çokluğa dayalı bir çerçeve üzerine inşa edilmiştir. Kullandığı her malzeme,

genel bir fikrin farklı bir kavramsallaştırmasına denk düşer. Sosyal ve kültürel şiddet ile yüzleşirken

queer insanların hayatta kalma şekli olarak sıklıkla kullanılan gizli erotizm unsurlarını dikkate alan bir

dil kullandığı çalışmaları politik bir tavır olarak kafa karışıklığı ve anlaşılamazlığı benimser ve

kategorize edilmemeyi savunur. Çalışmalarında queerlik ve bilinmezliğin imkansızlığını sorgularken

onları ulaşılamaz yer ve mekânlar olarak keşfeder, zihin ve beden arasındaki bağlantıya ve kopuşa ilgi

duyar. Baskıcı bir toplumun sosyal ve psikolojik streslerinin kişinin fiziksel yapısını nasıl

etkileyebileceğine dikkat çekmektedir. Queer varoluşun topluma bir tehdit olarak gösterilmesi

çabasıyla soyutlanmasına odaklanır. Queer varoluş bu değişen pratikler arasına nasıl yerleşir? Tek bir

formu veya tek bir olma biçimini reddederken, fiziksellik ve sanallık arasında yolculuk eden işleri,

parçalanma, çarpıtma ve soyutlama potansiyeli üzerine düşünür.