“İyi Bir Kamu Üniversitesi Olma Hayalinden Asla Vazgeçmeyeceğiz”

53'üncü yaşını bir etkinlikle kutlayan Boğaziçi Üniversitesi'nin bileşenleri tek ses: “İyi bir kamu üniversitesi olma hayalinden asla vazgeçmeyeceğiz”

Boğaziçi Üniversitesi'nin bir kamu üniversitesi olarak kuruluşunun 53'üncü yılında Boğaziçi Üniversitesi mezunları ve akademisyenleri tarafından düzenlenen buluşmada siyaset, eğitim ve sivil toplum dünyasından liderler bir araya geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, BÜMED Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Cesur, Boğaziçi Üniversitesi 1992 – 2000 Dönemi Rektörü Emeritus Profesör Dr. Üstün Ergüder'in açılış konuşmalarını yaptığı etkinlikte Boğaziçi Üniversitesi mezunları ve akademisyenleri köklü yüksek öğrenim kurumunun korunması gereken değerlerini ve gelecek vizyonunu masaya yatırdı. Bu değerlerin yıpratılmasının ciddi bir kamu zararı doğuracağının, sadece Boğaziçi Üniversitesi'ni değil tüm yüksek öğrenimi ve gençlerin geleceğini tehdit edeceğinin altı çizildi.

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) ve Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri tarafından 25 Eylül tarihinde, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen Dünden Yarına Boğaziçi Üniversitesi Buluşması eğitim, siyaset ve sivil toplum dünyasının önde gelen temsilcilerini bir araya getirdi. Kuruluşunun 53'üncü yılında, Boğaziçi Üniversitesi'nin köklü değerleri, tarihi ve Türkiye'ye sunduğu katkıların ele alındığı etkinlikte Boğaziçi Üniversitesi'nin gelecek vizyonu da tartışıldı.

Etkinlikte bir üniversiteyi “iyi” yapan akademik nitelik, akademik özerklik, kapsayıcılık, eşitlik, çoğulculuk, katılımcı yönetim, öğrenci odaklı özgür bir kampüs ortamı gibi özelliklere vurgu yapılırken, Ocak 2021'den bu yana değişen rektörler ve keyfi uygulamalarla söz konusu değerlere verilen zararların altı çizildi.
 
Ekrem İmamoğlu: “Boğaziçi Üniversitesi gibi büyük değerlerimizi korumak hepimizin görevi”
Sunuculuğunu, kendisi de Boğaziçi Üniversitesi mezunu olan Jülide Ateş'in gerçekleştirdiği etkinliğin açılış konuşmasını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptı. Boğaziçi Üniversitesi'nin, çok uzun yıllardan bu yana Türkiye'nin ve dünyanın en önemli ve başarılı eğitim kurumlarından biri olduğunun altını çizen İmamoğlu “Elbette Boğaziçi Üniversitesi'nin tarihini 53 yılla sınırlayamayız. Ta 1863'e kadar giden bir geçmişi var. YÖK'ün ‘araştırma üniversitesi' olarak deklare ettiği ilk üniversitelerden birisi. Ülkemizin toplumsal ve ekonomik hayatına çok büyük katkılar sunmuş, akademik özgürlük, kurumsal özerklik ve katılımcı yönetim gibi değerleri inşa etmiş, gerçekten eğitim adına, yüksek öğrenim adına Türkiye'miz için önemli bir değerimiz. Böyle köklü ve gelenekli eğitim kurumlarına sahip olmak; kentlerin, toplumların geleceği açısından çok büyük bir önem taşıyor. Bu büyük değerlerimizi korumak ve geliştirmek, açıkçası hepimizin görevi” dedi.

“Boğaziçi Üniversitesi bir Atatürk İlkeleri mükemmellik merkezidir”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ardından kürsüye gelen Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Cesur, "Boğaziçi Üniversitesi adeta bir Atatürk İlkeleri mükemmellik merkezi; hatta cumhuriyetin de temeli olan özgürlük ve demokrasinin en iyi şekilde uygulandığı, dünyaya örnek bir kurumdur" diye konuştu.  

“Boğaziçi Üniversitesi 53 yıldır kanıtlanmış kamu yararı üretiyor”
BÜMED Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Cesur'un ardından, uzun yıllar boyunca Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapan ve 1992-2000 yılları arasından da rektörlük görevini üstlenen Emeritus Prof. Dr. Üstün Ergüder bir konuşma yaptı. Boğaziçi Üniversitenin iyi bir kamu üniversitesine dönüşümde yaşanan zorluklardan bahseden Ergüder, özellikle kurumun akademik özerkliği için çok etkili bir mücadele verildiğini ve bu özerkliğin yıllar içinde üniversitenin kimliğinin ve kültürünün oluşmasında çok önemli rol oynadığını vurguladı. Ergüder 53 yıldır süregelen bu kurumsal kültürün çok ciddi bir ‘kamu yararı' olduğunun artık verilerle de kanıtlandığını ifade etti.

Dünden Yarına Boğaziçi Üniversitesi Paneli: “Boğaziçi Üniversitesi fırsat eşitliği sağlar, ortak akla dayalı yönetime dayanır, donanımlı insan yetiştirir”
Etkinlikte açılış konuşmalarının ardından, Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının Boğaziçi Üniversitesi'nin 53 yıllık tarihçesinde öne çıkan kültürel değerler ve somut kazanımlarını tartıştığı Dünden Yarına Boğaziçi Üniversitesi paneli düzenlendi. Moderatörlüğünü Dr. Canan Aratemür Çimen'in üstlendiği panelde, Mehmet Yaltır, Dr. Erkut Yücaoğlu, Tijen Mergen, Naci Başerdem, Prof. Dr. Çiğdem Kafesçioğlu ve Selen Uçer panelist olarak yer aldı.
Paneldeki ilk konuşmacı Robert Kolej Öğrenci Birliği'nin son Başkanlığını yapmış olan (1970-71) olan Mehmet Yaltır'dı. Yaltır, üniversitenin bir kamu üniversitesi olarak kuruluş yıllarını, o dönemki öğrenci hareketlerini, daha kapsayıcı ve öğrenci odaklı bir üniversitenin nasıl kurulduğunu anlattı. 1960 öğrenci hareketlerinden esinlenen bu ruhun Boğaziçi Üniversitesine taşındığının ve bu ruhun asla yok edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye'nin önde gelen iş insanlarından Dr. Erkut Yücaoğlu ise 1974 yılında Boğaziçi Üniversitesinde Endüstri Mühendisliği Bölümünü kurarken üniversitede akademik mükemmeliyetçilik prensibini nasıl oturttuklarını, nitelikli akademisyenleri nasıl kuruma çektiklerini anlattı. Yıllar içinde üniversitenin iş dünyasında başarılı, donanımlı ve yaptığı işi en iyi şekilde yapmaya çalışan iş insanları yetiştirmiş olduğunu vurguladı.

Power of Happiness şirketinin kurucusu Tijen Mergen ise Boğaziçi Üniversitesi'nde akademik eğitimin yanı sıra kulüp faaliyetlerinin de çok önemli olduğunu, kulüplerde yaptığı çalışmaların ve edindiği tecrübelerin onu nasıl hayata hazırladığını anlattı. Mergen, farklılıklara saygı, bireysel değil, takım olarak çalışmanın önemi, zorlukların eğlenerek yenilebileceğini, çevreye duyarlı ve faydalı olma anlayışını üniversitede geçirdiği yıllarda kazandığını söyledi.
The Marmara Grubu Tepe Yöneticisi Naci Başerdem ise Boğaziçi Üniversitesi'nin iyi bir kamu üniversitesine dönüşmesinde iki unsuru öne çıkardı. Birincisinin Türkiye'nin her yerinden gelen gençlere fırsat eşitliği yaratması, diğerinin de diğer üniversitelere de örnek olacak BÜMED ve BÜVAK gibi destekleyici kurumlarla sivil toplum ağlarını giderek güçlendirmesi olduğunu belirtti.

Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümünde hem öğrencilik yapmış hem de halen öğretim üyesi olarak çalışan Prof. Dr. Çiğdem Kafescioğlu, iki dönem arasındaki en önemli iki farkın, üniversitede büyük emeklerle ortak akla dayalı katılımcı bir yönetim modelinin oturtulmaya çalışılması olduğunu söyledi. Bu süreçte bir yandan akademik özerklik prensiplerinin oturtulmaya çalışıldığını diğer yandan da öğretim üyelerinin ve öğrenci profilinin olumlu anlamda değişip çok daha kapsayıcı bir yapı oluşturan bir dönüşüm yaşadığının altını çizdi.
Oyuncu-Yazar Selen Uçer ise Boğaziçi Üniversitesi'nin öğrenci kulüplerinin olanak sağladığı sosyal yapı ile Türkiye'de birçok sanatçı yetiştiğinin altını çizdi. Başta BÜ Oyuncuları geleneği olmak üzere Sinema Kulübü, daha sonra Mithat Alam Film Merkezi, Müzik kulübü, Folklor kulübü gibi oluşumlardan bu ülkenin önemli yazar yönetmen oyuncu müzisyen ve çizerinin yetişmiş olduğu belirtti. Boğaziçili olmanın aslında her alanda işini iyi yapmanın, kaliteli nitelikli üretmenin temeli olduğunu vurguladı.

Etkinlikte, Boğaziçi Üniversitesi'nin değerlerinin korunmasına destek olan sivil toplum kuruluşlarına da teşekkür edildi.
“Yükseköğretimi evrensel değerlere taşımak için var gücümüzle çalışacağız”
Etkinliğin kapanış konuşmasında, Boğaziçi Üniversitesi'ni “iyi” bir üniversite yapan nitelikler ve bileşenlerin Gelecek Vizyonunu vurgulandı.  Konuşmadan öne çıkanlar şöyle sıralanıyor: