Güven Kültürünü İnşa Etmek için: İyi Yönetişim

Kurumların güven tesis etmeleri, küresel ölçekte bir öncelik haline geldi. Bu kapsamda Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos 2024 toplantısında ana gündem “güveni inşa etmek” olarak belirlenirken, OECD de benzer bir yaklaşımı benimseyerek, güven inşasını öncelikli bir konu olarak ele aldı ve “Güven İnşa Etmek ve Demokrasiyi Güçlendirmek” Global Forumu oluşturdu. OECD'nin bu yıl yayımladığı 2024 Güven Anketi’nde ise, pek çok ülkede vatandaşların ulusal hükümetlerine duyduğu güvenin düşük seviyelerde olduğu açıklandı. Bu seneki Ekonomi Nobel Ödülü de “kurumlara duyulan güven ile toplumsal refah” ilişkisi üzerine çalışan Daron Acemoğlu ve arkadaşlarına verildi.

Tüm bu küresel gelişmeler, toplumsal yaşam kalitesini artırmak ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek adına güvenin önemini bir kez daha vurguluyor. Argüden Yönetişim Akademisi, bu konuyu ele almak amacıyla 5 Kasım Salı günü Pera Müzesi’nde Güven Kültürü için İyi Yönetişim Konferansı’nı düzenledi. Konferansta iyi yönetişimin sürdürülebilir kalkınmaya katkıları ve güven temelli toplum yapısının gereklilikleri bu konudaki düşünce liderlerince ele alındı.

Argüden Yönetişim Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı, Prof. Metin Çakmakçı ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı, Orhan Turan’ın açılış konuşmalarıyla başlayan konferans, Argüden Yönetişim Akademisi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Pınar Ilgaz’ın Sivil Etkileşim Modeli©: İyi Yönetişim ile Güven İnşa Etmek sunumu ile devam etti.

Argüden Yönetişim Akademisi Mütevelli Heyeti Başkanı, Dr. Yılmaz Argüden moderatörlüğünde başlayan Güven Kültürü için İyi Yönetişim panelinde ise; konuşmacılar, Eski Başbakan Müsteşarı, Milli Eğitim Bakanı (2011 – 2013) Prof. Ömer Dinçer, UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, TÜSEV Temsilciler Kurulu Başkanı Erdal Yıldırım ve TESEV Mütevellisi ve İyi Yönetişim Danışmanı Fikret Toksöz; iyi yönetişim ilkelerinin kritik rolünü ve bu ilkelerin demokrasinin güçlendirilmesi, sürdürülebilir kalkınma, yaşam kalitesi ve kurumsal itibar üzerindeki olumlu etkilerini ele aldılar.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Kamuda güvenin sağlanmasında sivil toplum kuruluşları vazgeçilmez bir rol üstlenirler. Devletin alanında uzmanlaşmış sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği, hem ulusal sorunları aşmaya yardımcı olacak, hem de katılımcı demokrasiyi geliştirerek devlete duyulan güveni artıracaktır. Bu iş birliğini arttırmak için de katılım mekanizmalarını güçlendirmek gerekir. Sadece kamu kurumları değil, özel kurumlarda ve sivil toplum örgütlerinde de iyi yönetişim ilkelerinin özümsenmesi, karar alma süreçlerinde tüm paydaşların faydasının dikkate alınması büyük önem taşır.” dedi.          

Argüden Yönetişim Akademisi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Metin Çakmakçı, “Argüden Yönetişim Akademisi, tespit ve teşhislerin ötesinde, süreçlerin ‘nasıl yapılacağı’ ile ilgili çalışmalar yapıyor. Güveni oluşturmak için gerekli adımları tanımlayıp, o adımların etkinliğini ölçüyor. Bu doğrultuda geliştirilen Sivil Etkileşim Modeli, paydaşlarının güvenini artırmayı amaçlayan her türlü kurum için etkin bir ölçümleme sistemi sunuyor.” dedi.

Eski Başbakan Müsteşarı, Milli Eğitim Bakanı (2011 – 2013) Prof. Ömer Dinçer, “Güçlü bir demokrasi, bireylerin seslerinin duyulabildiği, taleplerinin dikkate alındığı ve sorunlarının çözüme kavuşturulabildiği bir ortamda yeşerir. Bu nedenle, iyi yönetişim uygulamalarını hayata geçirmek, yalnızca bugünkü toplumsal barış ve istikrarı değil, gelecekteki demokratik dayanıklılığı ve toplumsal huzuru da güvence altına alır.” dedi.

UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, “İyi yönetişim, sadece bir yönetim modeli değil, aynı zamanda şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık ve etik değerler gibi güven tesis eden unsurları içeren bir ilkeler bütünüdür. İyi yönetişim anlayışının kurumlarda etkin bir şekilde tesis edilmesi ve içselleştirilmesi, uzun vadede kurumsal güveni ve sürdürülebilir başarıyı sağlamak için önemlidir. UN Global Compact Türkiye olarak iyi yönetişim anlayışının kurumlarda tesis edilebilmesi için şirketlere destek olacak eğitim, rehber ve “Dönüşümsel Yönetişim Öz Değerlendirme Aracı” gibi yol gösterici katkılar sunuyoruz.” dedi.

TÜSEV Temsilciler Kurulu Başkan Erdal Yıldırım, “Sivil toplum; şeffaflık, adillik ve tutarlılık gibi iyi yönetişim ilkelerini süreçlerine entegre ederek, toplumsal güveni sağlamalı. Güven, sivil toplumun topluma sağladığı katkının kalıcılığını belirleyen en önemli unsurlardan biri. Bu kapsamda STK’ların doğru ve etkin iletişim kurarak, yaptıkları işi iyi anlatmaları sürdürülebilir bir toplumsal etki için belirleyici rol oynar. Sivil toplum kuruluşlarının, sorunları açıkça ortaya koyabilmeleri ve çözüm süreçlerine iyi niyetle katkı sağlayabilmeleri, topluma olan güveni pekiştiren başlıca etkenlerden.” dedi.

TESEV Mütevellisi ve İyi Yönetişim Danışmanı Fikret Toksöz, “Öğrenmenin ve gelişmenin ilk adımı ölçmektir. Ölçümleme yaparken, sorunları ve zorlukları doğru şekilde tanımlayabilmek çok önemli. Özellikle yerel yönetimlerde öne çıkan üç temel alan olan imar planları, istihdam ve ihale süreçlerinde ölçüm yapmak ciddi zorluklar içeriyor. Bu alanlarda sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi, daha şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışının yerleşmesi için gereklidir. Aynı zamanda, katılımcı demokrasinin güçlendirilmesi, toplumun karar alma süreçlerine daha etkin şekilde dahil olmasını sağlayarak bu hedeflere ulaşılmasında kilit rol oynar.” dedi.

Argüden Yönetişim Akademisi  

Argüden Yönetişim Akademisi kamu, sivil toplum, özel sektör ve uluslararası kurumlarda yönetişim kalitesini artırmaya adanmış bir vakıftır. Akademi, yaşam kalitesini geliştirmek ve sürdürülebilir bir gelecek oluşturma amacıyla çıktığı yolculukta yönetişim kalitesini geliştirerek kurumlara duyulan güveni artırmayı görev ediniyor. İyi yönetişim kültürünün gelişimi ve yayılımında “mükemmeliyet ve ilk başvuru” adresi olmak ülküsüyle; 7’den 77’ye her yaş grubuyla, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları ve uluslararası organizasyonların liderleriyle bir araya geliyor.

2014 yılında ARGE Danışmanlık’ın toplumsal sorumluluk çalışmaları doğrultusunda “iyi yönetişim” kültürünün gelişmesi ve yaygınlaşmasını sağlamak üzere kurulan Akademi, etki yaratan çalışmalarla dolu 10 yılı geride bıraktı. Bütünsel ve entegre bir yönetişim anlayışıyla kurumlara duyulan güveni geliştirmek için içerik geliştiren, eğitim programları hazırlayan ve iyi uygulamaları teşvik eden Akademi 10 yılda;

• 100’den fazla eğitim programı düzenledi, yaklaşık 6.000 mezun verdi.

• Tamamladığı 25 Projede yaklaşık 1.500 kurumun yönetişim kalitesini araştırdı.

• Yönetişimin gelişimine entelektüel anlamda yön veren 100’den fazla yayın, rapor, makale yayınladı.

• 350’den fazla etkinlikte 100.000’den fazla kişiyle yüz yüze temasa geçerek iyi yönetişim kültürünün hem bireylerde hem de kurumlarda içselleştirilmesine katkı sundu.

• Çalışmalarını her sektörde faaliyet yürüten 350’den fazla kurumla iş birliği yaparak gerçekleştirirken yarattığı değeri artırdı.

• Her yıl aldığı nakdi bağışlara ek olarak ayni katkılardan maksimum seviyede yararlandı, kendisine emanet edilen her 1₺'lik bağışı 1,5₺'lik ayni bağış ile kaldıraçladı. Böylelikle 2,5₺'lik ekonomik maliyeti olan faaliyetleri hayata geçirme imkânına kavuştu.

• Sürdürülebilir bir gelecek için iyi yönetişimin önemine inanan yüzlerce gönüllü 35.000’i aşkın gönüllü çalışma saati ile Akademi’nin çalışmalarına destek verdi.

 

Akademi, Sürdürülebilirlik Yönetişim Karnesi©Belediye Yönetişim Karnesi©, gibi etki araştırmaları, Yerel Kalkınma RehberiEntegre Belediye Yönetişim Modeli©, Entegre ve Kapsayıcı Stratejik Plan Hazırlama Rehberi gibi çalışmalar ve KamuSTK ve Özel sektör liderleri için hazırladığı eğitim programları ile dünyada tanınıyor. Akademi aynı zamanda 7’den 77’ye her kesim için birlikte yaşama kültürünü geliştirmek üzere Öğrenen Çocuk: Sorumlu Birey, üniversite gençleri için YÖN101 gibi iyi yönetişim eğitim programları hazırlıyor. Akademi’nin bu programlara katılan birçok ildeki 40’ı aşkın üniversiteyi kapsayan aktif bir Gençlik Ağı bulunuyor.

Akademi aynı zamanda iyi uygulamaları teşvik etmek ve yaygınlaştırmak üzere Avrupa Konseyi tarafından yetkilendirildiği Türkiye’de yerel yönetimler için Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası (ELoGE) sürecini geliştiriyor, Katılımcı Demokrasi Okulu’nun uygulanmasını sağlıyor ve iyi yönetişim konusundaki akademik çalışmaları destekleyen burs programları gerçekleştiriyor.

Argüden Yönetişim Akademisi Türkiye’de ilk Entegre Rapor yayınlayan kurum olarak Entegre Raporlama’ya öncülük yapıyor. Kuruluşundan bu yana faaliyetlerini Entegre Rapor olarak yayınlayan Akademi, aynı zamanda bu konuda dünyada öncü sivil toplum kuruluşu olarak entegre düşüncenin kamu, sivil toplum ve özel sektör kurumlarınca benimsenmesi konusunda çalışmalar yürütüyor.