Fuarcılığın Tarihsel Gelişimi ve Değişimi
Yerküremizde üretilen ticari metaların; bir yerden başka bir yere tüketim amaçlı taşınmaya başlandığı, binlerce yıl öncesinden günümüze kadar, panayır / fuarcılık sosyo - ekonomik faaliyetlerin ana eksenini oluşturmayı sürdürüyor.
Uzakdoğu özelinde Çin’den gelen İşlenmiş ürünler; İpek yolu ve baharat yolu aracılığıyla “eski dünyaya” yayılırken yaşadığımız coğrafya bu ticaretin stratejik geçiş noktası olma özelliği taşıyordu. Aynı şekilde bizim coğrafyamızın zeytin / zeytinyağı, üzüm / şarap ticaretinin yapılageldiği binlerce yıl öncesinden günümüze; limanların arka sokaklarına kurulan “panayır caddelerinde” fuarcılığın ilk nüvelerine rastlandığını söyleyebiliriz.
Latince “sevinç” anlamına gelen “fuar” kelimesi; ortaçağın sonlarına doğru kullanılmaya başlandı. “Eski Mısır ve Roma İmparatorluğu dönemlerinde tüccarların, pazarlarda yerel üreticilerle buluşmaları ve ürün satın almaları görülse de “Fuar” sözcüğü ilk kez ortaçağda kullanılmıştır.” 1
Dünyada ve ülkemizin yer aldığı coğrafyada binlerce yıl; limanların arkasında kurulan büyük “panayır caddeleri” bir süre sonra, kalıcı – sürekli “alışveriş alanlarına” dönüştü. Antik uygarlıklardan ortaçağa kadar değişim ve gelişim bu şekilde sürdü. Din – Tarım toplumlarında ticari metaların sergilendiği panayırlardan; sanayi toplumlarında yerleşik fuarlara ve fuarcılığa geçiş yaşanması için son iki asrın gelmesi gerekiyordu. İlk sanayi devrimi ve yerleşik teşhir alanlarındaki fuarcılık paralel gelişme gösterdi.
Türkiye’de de genç cumhuriyet ve yeni ekonomik kalkınma stratejisi ekseninde düzenlenen “İzmir İktisat Kongresi” ile eş zamanlı ilk fuar organizasyonu İzmir’de gerçekleştirildi. Sanayiden, tarıma, hizmet sektöründen bir çok uygulamaya kadar ilk kez gerçekleştirilen bu organizasyon düzenlendiğinde; tarihler 17 Şubat 1923’ü gösteriyordu. Yine aynı şekilde organizasyonun açılışını da kurtuluş savaşının zafer kazanan kadrosu yapıyordu. Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Asım ve Fevzi Çakmak Paşalar.
İktisat Kongresi (17 Şubat - 4 Mart 1923)
İzmir İktisat Kongresi, 17 Şubat 1923 günü Manisa temsilcisi Kazım Karabekir, Asım ve Fevzi Çakmak Paşalar ile Rus Büyükelçisi Aralof ve Azerbaycan Büyükelçisi İbrahim Abilof'un katılımları ile başlamıştır.Kongre, yeni Türkiye'nin İktisat Politikasını belirlemek amacıyla toplanmıştır. Mustafa Kemal Paşa burada yaptığı açış konuşmasında şunları söylemiştir :"Yeni Türkiye'mizi layık olduğumuz düzeye eriştirebilmemiz için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız. Çünkü; zamanımız tamamen bir ekonomi devresinden başka bir şey değildir.Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar ekonomik zaferlerle taçlandırılmamışlarsa, meydana gelen zaferler devamlı olamaz.Ekonomi demek, her şey demektir, yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne lazımsa onların hepsi demektir. Ziraat demektir, ticaret demektir, çalışma demektir, her şey demektir." demiştir.Atatürk, bu Kongre'de ayrıcalık taşıyan yabancı şirketlerin millileştirilmesi üzerinde durmuş, gayri meşru rekabeti besleyen kapitülasyonlara son vermenin gerektiğini belirtmiş, ulusal görüşü iktisat politikalarına temel yapmanın zorunluluğu olduğunu söylemiştir. Kongre, iki haftalık bir çalışmadan sonra oybirliği ile kabul edilen 'Misak-i İktisadi'yi yayımlayarak dağılmıştır.Kurtuluş sonrası Türkiye'nin iktisadi bakış açısını belirleyen en önemli olay, İzmir İktisat Kongresi'dir.” 2
Günümüzde son durum
Günümüzde ise ülkemizde; birçok fuar şirketi tarafından; farklı sektörlerde ve farklı bölgelerde, 400 civarı organizasyon olduğunu söylemek gerekiyor. Ancak 2020 yılı içerisinde yaşadığımız “Covid -19 Pandemisi” sebebiyle yurt dışında ve yurtiçinde tüm fuar organizasyonları 2021 yılında ertelenmiş görünüyor. Ayrıca bu organizasyonların büyük çoğunluğu “dijital ortama” geçiş yaptı. Türkiye’de de ilk “dijital fuarcılık” deneyimi yine İzmir’den gelmiş görünüyor. İZFAŞ tarafından organize edilen; Shoexpo 2020 1 - 4 Haziran 2020 Tarihleri arasında gerçekleştirildi. İzmir yine bir “devrime” öncülük etti.
World Media Group olarak; 7 yıldır sürekli bahsettiğimiz, yazdığımız çizdiğimiz değişim bu şekilde somutlanmaya başladı. Fuarlar binyıllardır olduğu gibi yine biçim değiştiriyor. Dijital Platformlara kayıyor. Daha butik, daha niş, daha dijital fuarlar dönemi başlıyor. Bu durum; fuar organizatörlerinin en önemli partneri olan endüstri, ekonomi ve teknoloji yayıncılarını da daha önemli hale getiriyor.
********************
1* Sistem Yaklaşımı Açısından Türkiye’de Uluslararası Fuarcılığın Gelişimine Yönelik Bir Model Önerisi / Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi / sadık BADAK, Kürşat ÖZDAŞLI / 2019
2 *Türkiye İktisat Kongresi 1923 – İzmir / A. Gündüz Ökçün / 1971
İlker Kaplan - haber/yorum