Güvenliğin Entegrasyonu

ÜRÜN VE SİSTEMLERDE RAMS VE GÜVENLİĞİN ENTEGRASYONU: PLM’İN ROLÜ... Yücel Çardakçı,1, 3, Prof. Dr. Semih Ötleş1, 2 1Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Anabilim Dalı 2Ege Üniversitesi Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemmeliyet Araştırma Merkezi 3 İzmir Directorate of Provincial Agriculture and Forestry, Department of Agricultural Structures and Irrigation

Özet

Günümüzdeki rekabetin olduğu şartların getirdiği endüstriyel üretim sistemlerinde sürdürülebilirliğin sağlanması amacı ile sistem güvenilirliği ve güvenliğinin arttırılması için farklı yaklaşımlar uygulayıcı ve araştırmacılarca büyük önem arz etmektedir. Sistemin performans iyileştirmesi ve analizi yönünden en önemli kriterler arasında sistem güvenliği ve güvenilirliği olduğu bilinmektedir. Güvenilirlik değerinin yüksek tutulması istenmekte olup, sistemle üretilen ürünün kalite ve miktarına doğrudan etki etmektedir.

Ürün ve mühendislik sistemlerinin karmaşık dünyasında, teknik sistemlerin güvenilirliğini, verimliliğini ve emniyetini ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM) ile sağlamak çok önemlidir. Tam da bu noktada, Güvenilirlik (Dependability) bileşenleri; Güvenilirlik-Doğruluk, Kullanılabilirlik, Bakım Yapılabilirlik ve Güvenlik- RAMS (Reliability, Availability, Maintainability and Safety) kavramları devreye girer. RAMS, çeşitli endüstrilerde ürün yaşam döngüsü ile sistemlerin güvenilirliğini ve emniyetini garantilemek için olmazsa olmaz olan kritik bir kalite özellikleri kümesini temsil eder.

Bu kapsamda çalışma, RAMS kavramını derinlemesine incelemeyi, bileşenlerini ve mühendislik sistemlerinde önemini keşfetmeyi amaçlamaktadır. RAMS’ın RAM (Güvenilirlik, Kullanılabilirlik ve Bakımlılık) ‘den nasıl farklı olduğunu inceleyeceğiz ve ürün yaşam döngüsünün bu genişletilmiş çerçevede oynadığı kritik rolü vurgulayacağız.

Anahtar Kelimeler: Ürün ve Sistemlerde Güvenilirlik, Kullanılabilirlik, Güvenlik, RAMS, PLM.

1. GİRİŞ

İnsanoğlu belirsizlik halinde bulunan çevresinde meydana gelen olay veya durumlar için veri ve bilgilerle bunların kontrolünü sağlayabilmek ister, tam anlamı ile kontrol edilemeyenler için ise hareket bilgisine ulaşabilmek ister, bu şekilde asgari olarak olay veya durumu yönlendirebilmekte ve olay ile irtibatlı durum için uygun kararı verebilmektedir.

Çoğu çevrede olduğu üzere mühendislik sistemlerinde de belirsizlikler bulunmaktadır ve bu belirsizliklere ait değerlerin minimize edilmesine dair ulaşılan ve halen gelişme safhasındaki son çalışmalar güvenilirlik ve güvenlik alanında incelenebilir. Güvenilirliğin yeryüzünde yarım yüzyıldan daha fazla bir geçmişi olmasına karşılık halen gelişim sürecini tamamlamamış bir strüktürü vardır. Türkiye’de halen ürün ve sistem uygulamalarında tam anlamıyla şartnamelerin de yer bulamamasından ne kadar yeni bir olgu olduğu anlaşılabilir.

Güvenilirlik tanımı günümüzdeki anlamına en benzer çalışmaları 1930’lu senelerinde elektrik enerjisine ait üretim sorunlarına ihtimal tanımlamasının uygulanması ile başlamıştır (Dhillon, 1999). Almanlar tarafından ikinci dünya savaşındayken yapılan çalışmalarda V1 ve V2 roketlerine ait güvenilirliğin ve güvenliğin artırılması amacıyla güvenilirlik tanımı şekil almaya başlamıştır. Aeronautical Radio, Inc. ve Cornell Üniversitesince 1947’de 100,000 elektronik tüp ile güvenlik ve güvenilirlik çalışmaları yapılmıştır. Birleşmiş Milletler Savunma Bakanlığında 1950 yılında geçici bir statüde güvenilirlik komitesi kurulmuş olup bu komite (AGREE) Elektronik Ekipman Güvenilirliği Danışman Grubu olarak 1952 yılında daimi statüsüne geçirilmiştir (Coppola, 1984).

1951’de ise Waloddi Weibull, Weibull İstatiksel Dağılımı şeklinde isimlendirilen olasılık bağıntısı yayımlamıştır (Weibull, 1951). 1954 yılında, Birleşik Devletlerde kalite ve güvenilirlik üzerine bir ulusal kongre düzenlenmiş olup, bir sonraki yılda da, kurulan Güvenilirlik ve Kalite Kontrol Topluluğu Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsünce (IEEE) tesis edilmiştir. Dayton, Ohio’ da Milletler Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsünce 1962 yılında sistem güvenilirliği mühendisliği olarak ilk kez bir yüksek lisans programı açılmıştır.

Kısa geçmişinden de anlaşılacağı gibi ilk safhasında güvenilirlik ve güvenlik çalışmaları daha çok havacılık, savunma ve nükleer santraller benzeri alanlarda olup hasar ve hata kabul edilebilirlik değerlerinin düşük olmasından dolayı kullanılmıştır. Bu sektörlerdeki gelişimini bir noktaya kadar tamamlayarak 1980’li senelerde demiryolu taşımacılığı, otomotiv, petrol ve kimya endüstrilerinde de uygulanmaya başlanmıştır. Güvenilirliğin endüstriyel üretimdeki kullanımı; gün geçtikçe artan komponent sayısı ile karmaşıklaşmakta olan ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM), maliyet etkisi, tüketici talebi, rekabet ve geçmişte ortaya çıkan beklenmedik hasarlar gibi etkenler ile tetiklenerek hız kazanmıştır.

Günümüzde güvenilirlik, güvenlik ve entegrasyonu olan çalışmaları; mekanik güvenilirliği, bakım yapılabilirliği insan güvenilirliği, yazılım güvenilirliği, güvenilirlik gelişimi, güvenilirlik optimizasyonu, güç sistemleri güvenilirliği, yapısal güvenilirlik, genel güvenilirlik, robot güvenilirliği ve güvenliği, ürün yaşam döngüsü yönetim ve maliyeti ve gibi alanlarda kullanılmaktadır. Bu çalışmada bir mühendislik sisteminin tasarım ve test süreci dahil tüm ürün yaşam döngüsü aşamaları güvenilirlik olgusunun güvenliğe genişletilmesiyle ele alınmıştır. RAMS ile sağlam, verimli ve güvenli teknik sistemler oluşturmadaki önemi hakkında kapsamlı bir anlayış kazandıracak parametreler incelenmiştir. Sonuçta deneyimli bir sistem mühendisi veya bu alanda yeni bir uygulayıcıda olunsa, bu makale sizi sistem tasarımı, uygulaması ve bakımı konusunda bilinçli kararlar vermeniz için değerli bilgilerle donatacaktır.

2. RAMS'IN ÖZELLİKLERİ ve PLM İLE İLİŞKİSİ

Güvenilirlik kavramının birçok tanımı olmakla birlikte en geçerli tanımlamalarından biri Ebeling (1997) tarafından, “Herhangi bir parça, ürün, sistem veya alt sistemin belirli koşullar altında istenilen güvenlik seviyesinde, belirlenebilen süresi içinde fonksiyonel olarak hatasız ve hasarsız yerine getirebilme ihtimalidir” biçiminde yapılmıştır (Ebeling, 1997).

Ürünün güvenilirliğinde birçok faktörler olup, en önemlisi, unsur sayısının fazlalığıdır. Unsurları seri bağlı bir ürünün güvenilirliği, o ürünü oluşturan unsurların ayrı ayrı güvenilirliklerinin çarpımına eşittir. Başka bir değişle; P= p1.p2. p3…pn ;   Burada: P: ürünün güvenilirliği, pn : unsurun güvenilirliğidir.

  Bu denkleme göre, her birinin güvenilirliği 0.99 olan 10 unsurdan oluşan bir ürünün güvenilirliği yaklaşık 0,90 olacaktır. Her birinin güvenilirliği 0,99 olan 100 adet unsurdan oluşan bir aracın güvenilirliği ise sadece 0.368 dolayında olacaktır. Çok sayıda parçadan oluşan bir ürünün fonksiyonunu arzulanan şekilde sürdürmesi için, unsurların güvenilirlik düzeyinin çok yüksek olması gerektiği açıktır.Güvenilirlik bir ürünün yaşam sürecindeki nerdeyse tüm aşamalar ile alışveriş içerisinde olan bir kavramdır, bkz. Şekil 1 ve 2: Ürün yaşam döngüsünde uygulanması zorunlu olmayan bir kavram olmasına rağmen uygulandığı taktirde gidişat hakkında daha kapsamlı bilgiye sahip olunmasını sağlamaktadır.

Ürün yaşam döngüsü yönetiminde (PLM), güvenilirliğin sağlanması için ürünlerin, sistemlerin ve uygulamaların işlevselliği ile ilgili tahminde bulunmayı ve belirli parametreler (RAM parametreleri) ile güvenlik (Safety) konusundaki riskleri değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Diğer bir deyişle, kastedilen RAMS (“Reliability” Güvenilirlik, “Availability” Kullanılabilirlik, “Maintainability” Bakım yapılabilirlik, “Safety” Güvenlik) parametreleri ürün yaşam döngüsü yönetiminde hem nitel hem de nicel ölçümleri içerir ve sistem performansını değerlendirmek ve iyileştirmek için kapsamlı bir çerçeve sağlar.

Nitel Ölçümler: Nitel ölçümler aşağıdaki gibi görevler için kullanılır:

 

    Şekil 1. RAMS-PLM ilişkili döngü modeli (Smith, 2001).

Şekil 2. Ürün yaşam döngüsü yönetiminde (PLM) Hata Oranı-Zaman Eğrisi.

Kantitatif Ölçümler: Nicel ölçümler, aşağıdakiler de dahil olmak üzere belirli metriklerin hesaplanmasını içerir:

Bu metrikler, bir sistemin performansını değerlendirmede çok önemli bir rol oynar ve mühendislerin şunları yapmasına olanak tanır:

  1. Objektif performans hedefleri belirleyin
  2. Farklı sistem tasarımlarını veya konfigürasyonlarını karşılaştırın
  3. Zaman içinde sistem performansını izleyin
  4. Güvenilirlik ve sürdürülebilirlik açısından iyileştirilmesi gereken alanları belirleyin
  5. Bakım programlarını ve kaynak tahsisini optimize edin

RAMS, kalitatif ve kantitatif yaklaşımları birleştirerek, sistem performansının bütünsel bir görünümünü sağlayarak sistem tasarımı, işletimi ve bakımında hem somut metriklerin hem de soyut faktörlerin dikkate alınmasını sağlar.

2.1. RAM ve RAMS’I AYIRT ETMENİN ÖNEMİ

RAM (Güvenilirlik, Kullanılabilirlik ve Sürdürülebilirlik) sistem ve mühendisliğin çekirdeğini oluştururken, RAMS (Güvenilirlik, Kullanılabilirlik, Sürdürülebilirlik ve Güvenlik), güvenlik hususlarını açıkça içeren daha kapsamlı bir yaklaşımı temsil eder. Bu ayrım, sistem tasarımı ve işletiminin daha geniş etkilerini anlamak için çok önemlidir.

RAM Odağı: RAM, öncelikle operasyonel verimlilik ve sistem performansına odaklanır. Kriterler:

  1. Güvenilirlik: Bir sistemin veya bileşenin belirli koşullar altında belirli bir süre boyunca amaçlanan işlevini yerine getirme olasılığı.
  2. Kullanılabilirlik: Bir sistemin çalışır durumda olduğu sürenin oranı.
  3. Sürdürülebilirlik: Bir arızadan sonra bir sistemin çalışır duruma geri yüklenebilme kolaylığı ve hızı.

Bu hususlar, sistemin çalışma süresini sağlamak, arıza süresini en aza indirmek ve bakım süreçlerini optimize etmek için kritik öneme sahiptir.

RAMS Genişletme: RAMS, Güvenliğin çok önemli bir unsurunu ekleyerek RAM çerçevesi üzerine kuruludur. Bu ekleme, risk azaltmanın ve operatörlerin, varlıkların ve çevrenin korunmasının önemini vurgulamaktadır. Güvenlik entegrasyonunun temel yönleri şunları içerir:

  1. Tehlike Tanımlaması: Potansiyel güvenlik risklerini belirlemek için sistematik süreçler.
  2. Risk Analizi: Belirlenen tehlikelerin olasılığının ve sonuçlarının değerlendirilmesi.
  3. Güvenlik Önlemleri: Güvenlik risklerini azaltmak veya ortadan kaldırmak için kontroller uygulamak.
  4. Mevzuata Uygunluk: İlgili güvenlik standartlarına ve düzenlemelerine bağlılığın sağlanması.

Güvenlik Entegrasyonunun Önemi: Güvenliğin RAMS'ye dahil edilmesi, sistem arızalarının operasyonel verimsizliklerin ötesinde sonuçlar doğurabileceğini kabul eder. Hataların aşağıdakilere yol açabileceğini kabul eder:

Mühendisler, güvenliği RAM analizine dahil ederek şunları yapabilir:

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar: Güvenliği RAM'e entegre etmek genellikle dikkatli bir dengeleme gerektirir:

Uygulamada RAMS: RAMS'i etkin bir şekilde uygulamak için mühendisler aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli araçlar ve teknikler kullanır:

  1. Arıza Modu, Etkileri ve Kritiklik Analizi (FMECA)
  2. Hata Ağacı Analizi (FTA)
  3. Güvenilirlik Blok Diyagramları (RBD)
  4. İnsan Güvenilirliği Analizi (HRA)
  5. Bakım Gereksinimleri Analizi (MRA)
  6. Arıza Kayıt Analizi ve Düzeltici Faaliyet Sistemi (FRACAS)

Bu araçlar hem operasyonel verimliliği hem de güvenliği göz önünde bulundurarak olası arızaların, etkilerinin ve azaltma stratejilerinin belirlenmesine yardımcı olur.

3. RAMS ENTEGRASYONUNDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ NOKTALAR VE RİSK AZALTICI ETKENLER

RAMS ilkelerini sisteme entegre ederken, güvenilirlik, kullanılabilirlik, sürdürülebilirlik ve güvenlik yönlerinin kapsamlı bir şekilde ele alınmasını sağlamak için birkaç önemli hususun ele alınması gerekir. Aşağıdaki tabloda, olası risk azaltma stratejileriyle birlikte bu önemli noktalara genel bir bakış sunulmaktadır:

Tablo 1. RAMS Entegrasyonunda Dikkat Edilecek Önemli Noktalar ve Risk Azaltıcı Etkenler

Değerlendirme

Açıklama

Olası Risk Azaltıcı Etkenler

Sistem Karmaşıklığı

Sistemler daha karmaşık hale geldikçe, arıza olasılığı ve güvenlik riskleri artar.

– Modüler tasarım yaklaşımları
–Mümkün olduğunda basitleştirme

– Sistem etkileşimlerinin kapsamlı test edilmesi

Çevresel Faktörler

Çalışma koşulları, RAMS performansını önemli ölçüde etkileyebilir.

–Öngörülen koşullar için sağlam tasarım

– Çevresel testler – Uyarlanabilir kontrol sistemi

İnsan Faktörleri

Sistemle insan etkileşimi, güvenilirlik ve güvenlik risklerini beraberinde getirebilir.

– İnsan Güvenilirliği Analizi (HRA)
– Kullanıcı merkezli tasarım
– Kapsamlı eğitim programları

Yedeklilik ve Çeşitlilik

Kritik sistemler yedekleme veya alternatif çalışma modlar gerektirebilir.

– Kritik işlevler için yedek bileşenler

– Yaygın mod arızalarını önleyen sistemler

Bakım Erişilebilirliği

Bakım kolaylığı, sistem kullanılabilirliğini ve güvenliğini etkiler.

– Sürdürülebilirlik için tasarım

– Kestirimci bakım stratejileri
– Uzaktan izleme yetenekleri

Eskime Yönetimi

Uzun ömürlü sistemler, parçaların eskimesiyle karşı karşıya kalabilir.

– Yaşam döngüsü planlaması
– Standartlaştırılmış bileşenlerin kullanımı

– Düzenli teknoloji yenileme döngüleri

Yazılım Güvenilirliği

Yazılım arızaları genel sistem RAMS'ini etkileyebilir.

– Titiz yazılım testi
– Resmi doğrulama yöntemleri
– Düzenli yazılım güncellemeleri ve yamaları

Eski Sistemlerin Entegrasyonu

Eski sistemleri yenileriyle birleştirmek, uyumluluk sorunlarına neden olabilir.

– Kapsamlı arayüz analizi
– Kademeli geçiş stratejileri ve – Uyumluluk testi

Tedarik Zinciri Güvenilirliği

Tedarikçilerin güvenilirliği genel sistem performansını etkiler.

– Tedarikçi kalite güvence programları
– Çoklu kaynak bulma stratejileri
– Düzenli tedarikçi denetimleri

Mevzuata Uygunluk

Standartlara ve yönetmeliklere bağlılık, güvenlik ve yasal nedenlerle çok önemlidir.

– Düzenli uyumluluk denetimleri
– Düzenleyici kurumlarla proaktif katılım

– Uyumluluğa göre tasarlayın

Veri Yönetimi ve Analizi

Etkili RAMS, sağlam veri toplama ve analizi gerektirir.

– FRACAS'ı uygulayın

– Kestirimci bakımda veri analitik kullanımı

– Düzenli RAMS performans incelemeleri

Yaşam Döngüsü Maliyetleri

RAMS ile ilgili dikkat edilmesi gereken noktalar, sistemin yaşam döngüsü boyunca maliyetleri etkiler.

– Yaşam döngüsü maliyet analizi
– Güvenilirlik ve maliyet denge çalışmaları

– Değer mühendisliği yaklaşımları

Acil Müdahale ve Kurtarma

Olası arızalar ve güvenlik olayları için planlama yapmak çok önemlidir.

– Kapsamlı acil durum prosedürleri geliştirin

– Düzenli tatbikatlar ve simülasyonlar
– Sağlam yedekleme ve kurtarma sistemleri

Bu tablo, sistemde RAMS konularını sistematik olarak ele almak için bir temel sağlar. Kuruluşlar, bu faktörleri proaktif olarak göz önünde bulundurarak ve uygun risk azaltmaları uygulayarak sistemlerinin genel güvenilirliğini, kullanılabilirliğini, sürdürülebilirliğini ve güvenliğini artırabilir.

Belirli dikkat edilmesi gereken noktaların ve risk azaltmaların sistemin doğasına, çalışma ortamına ve geçerli endüstri standartlarına bağlı olarak değişebileceğini unutmamak önemlidir. Sistemin yaşam döngüsü boyunca bu hususların düzenli olarak gözden geçirilmesi ve güncellenmesi, etkili RAMS entegrasyonunu sürdürmek için çok önemlidir.

4. RAMS ENTEGRASYONUNDAKİ KRİTİK SORUNLAR

RAMS ilkelerini sistem ve mühendisliğe entegre etmek çok sayıda fayda sağlarken, aynı zamanda ele alınması gereken birkaç kritik sorunu da beraberinde getirir. Bu sorunlar, RAMS uygulamasının başarısını ve sistemin genel performansını önemli ölçüde etkileyebilir. Önemli bazı sorunlar şunlardır:

  1. Ödünleşimleri Dengeleme: RAMS entegrasyonundaki en önemli zorluklardan biri, sıklıkla güvenilirlik, kullanılabilirlik, sürdürülebilirlik ve güvenlik taleplerini dengelemektir. Örneğin, güvenliğin artırılması kullanılabilirliği azaltabilir veya güvenilirliğin artırılması maliyetleri artırabilir. Mühendisler, optimum sistem performansı elde etmek için bunu dikkatlice tartmalıdır.
  2. Veri Kalitesi ve Kullanılabilirliği: Etkili RAMS analizi, büyük ölçüde doğru ve kapsamlı verilere dayanır. Ancak, özellikle yeni veya yenilikçi sistemler için güvenilir veriler elde etmek zor olabilir. Sorunlar şunları içerir:
  1. Karmaşıklık Yönetimi: Sistemler daha karmaşık hale geldikçe, özellikle yazılım bileşenlerinin entegrasyonuyla RAMS'ı yönetmek giderek zorlaşabilir. Bu karmaşıklık şunlara yol açabilir:
  1. İnsan Faktörleri Entegrasyonu: Sistemlerle insan etkileşimi, RAMS'de kritik bir faktör olmaya devam etmektedir. Önemli sorunlar şunları içerir:
  1. Yaşam Döngüsü Hususları: RAMS ilkelerinin, tasarımdan hizmetten çıkarmaya kadar bir sistemin tüm yaşam döngüsü boyunca uygulanması gerekir. Zorluklar şunları içerir:
  1. Tedarik Zinciri Yönetimi: Bir sistemin güvenilirliği ancak en zayıf bileşeni kadar güçlüdür. Tedarik zinciri yönetiminde RAMS'ı etkileyen sorunlar şunları içerir:
  1. Mevcut Sistemlerle Entegrasyon: Birçok yeni sistemin eski sistemlerle entegre olması gerekir ve bu da önemli RAMS zorlukları ortaya çıkarabilir:
  1. Mevzuata Uygunluk ve Standartlar: Farklı yargı alanlarında gelişen düzenlemelere ve standartlara ayak uydurmak zor olabilir. Sorunlar şunları içerir:
  1. Maliyet Gerekçesi: RAMS entegrasyonu uzun vadeli maliyet tasarrufu sağlayabilirken, ilk yatırımı haklı çıkarmak zor olabilir. Buna şunlar dahildir:
  1. Sürekli İyileştirme ve Adaptasyon: RAMS tek seferlik bir uygulama değil, sürekli bir süreçtir. Zorluklar şunları içerir:

Bu kritik konuların ele alınması, yalnızca mühendisleri değil, aynı zamanda yönetimi, operasyon personelini ve diğer paydaşları da içeren çok disiplinli bir yaklaşım gerektirir. Kuruluşlar, bu zorlukları tanıyarak ve proaktif olarak ele alarak RAMS ilkelerini sistem süreçlerine daha etkili bir şekilde entegre edebilir ve bu da daha güvenilir, kullanılabilir, bakımı yapılabilir ve güvenli sistemlere yol açabilir.

 

5. GÜVENLİĞE NE ZAMAN ÖNCELİK VERİLMELİ?

Güvenilirlik, kullanılabilirlik ve sürdürülebilirlik sistem performansının çok önemli yönleri olsa da, güvenliğin öncelikli olması gereken senaryolar vardır. RAMS çerçevesinde güvenliğe ne zaman ve nasıl öncelik verileceğini anlamak, yalnızca verimli olmakla kalmayıp aynı zamanda insan hayatını, varlıkları ve çevreyi de koruyan sistemler oluşturmak için çok önemlidir.

Güvenlik Önceliği Gerektiren Senaryolar:

  1. Yüksek riskli ortamlar
  2. İnsan hayatını doğrudan etkileyen sistemler
  3. Tehlikeli maddeler içeren süreçler
  4. Kritik altyapı operasyonları
  5. Acil müdahale sistemleri
  6. Toplu taşıma
  7. Sağlık teknolojileri

 

Tablo 2. Sektörler arasında RAMS alaka düzeyi ve temel kriterler

Endüstri

RAMS Alaka Düzeyi

Güvenilirlik/Kullanılabilirlik için Temel Kriterler

Güvenlik için Temel Kriterler

Savunma

Görev başarısı ve personel güvenliği için kritik öneme sahiptir

Ekipman hazırlığı Sistem yedekliliği Zorlu ortam toleransı

Arıza emniyet mekanizmaları Güvenli iletişim Personel koruma sistemleri

Sağlık

Hasta bakımı ve tıbbi prosedürler için hayati önem taşır

Ekipman çalışma süresi Teşhis sistemlerinin doğruluğu Hızlı bakım geri dönüşü

Hasta verilerinin korunması Sterilite güvencesi Radyasyona maruz kalma kontrolü

Demiryolları

Operasyonel verimlilik ve yolcu güvenliği için vazgeçilmez

Zamanında performans Demiryolu taşıtlarının kullanılabilirliği Altyapı güvenilirliği

Çarpışma önleme sistemleri Acil durum fren sistemleri Platform güvenlik önlemleri

Havacılık

Uçak işletimi ve yolcu güvenliği için çok önemli

Motor güvenilirliği Navigasyon sistemi doğruluğu Bakım planlaması

Yedekli uçuş kontrolleri, Kabin basınçlandırma sistemleri, Acil durum tahliye prosedürleri

Nükleer Enerji

Tesis işletimi ve çevre güvenliği için temel

Reaktör kararlılığı Güç çıkışı tutarlılığı Bileşen ömrü

Muhafaza sistemleri, Radyasyon izleme, Acil kapatma prosedürleri

Petrol ve Gaz

Sürekli çalışma ve çevre koruma için önemlidir

Ekipman dayanıklılığı Üretim verimliliği Korozyon direnci

Kaçak tespit sistemleri Basınç tahliye vanaları Yangın söndürme sistemleri

Otomotiv

Araç performansı ve kullanıcı güvenliği için anahtar

Motor dayanıklılığı Yakıt verimliliği Elektronik güvenilirliği

Hava yastığı sistemleri: Kilitlenmeyi önleyici fren sistemi, Çarpışma önleme teknolojisi

 

5.1. GÜVENLİK İLE OPERASYONEL VERİMLİLİĞİN DENGELENMESİ

Güvenliğe öncelik vermek birçok senaryoda çok önemli olsa da operasyonel verimlilik ile bir denge bulmak önemlidir. İşte bu dengeyi sağlamak için bazı stratejiler:

  1. Riske Dayalı Yaklaşım: Potansiyel tehlikelerin olasılığına ve ciddiyetine dayalı olarak güvenlik önlemlerini belirlemek ve önceliklendirmek için bir risk değerlendirme metodolojisi uygulayın.
  2. Güvenlik için Tasarım: Güvenlik özelliklerini sonradan düşünmek yerine ilk sistem tasarımına dahil edin. Bu yaklaşım genellikle daha verimli ve etkili güvenlik önlemlerine yol açar.
  3. Performansa Dayalı Güvenlik Standartları: Verimliliği artırırken güvenliği koruyan yenilikçi çözümlere olanak tanıyarak, kuralcı kurallar yerine güvenlik sonuçlarına ulaşmaya odaklanın.
  4. Sürekli İzleme ve İyileştirme: Her iki alanda da sürekli iyileştirmeler sağlamak için verileri kullanarak hem güvenlik hem de operasyonel performansın sürekli izlenmesi için sistemler uygulayın.
  5. Eğitim ve Kültür: Kapsamlı eğitim programları aracılığıyla güçlü bir güvenlik kültürü geliştirin ve tüm personelin hem güvenliğin hem de operasyonel verimliliğin önemini anlamasını sağlayın.
  6. Teknoloji Entegrasyonu: Hem güvenilirliği hem de güvenliği artıran kestirimci bakım sistemleri gibi hem güvenliği hem de verimliliği aynı anda artırmak için yapay zeka ve IoT gibi gelişmiş teknolojilerden yararlanın.
  7. Paydaş Katılımı: Son kullanıcılar da dahil olmak üzere tüm paydaşları, pratik olmalarını ve operasyonları gereksiz yere engellememelerini sağlamak için güvenlik önlemlerinin tasarımına ve uygulanmasına dahil edin.
  8. Düzenli İncelemeler: Güvenliğin verimlilik pahasına aşırı tasarlanabileceği alanları belirlemek için güvenlik önlemlerinin ve operasyonel prosedürlerin periyodik olarak gözden geçirilmesini sağlayın veya bunun tersi de geçerlidir.

Kuruluşlar, her endüstrinin özel ihtiyaçlarını dikkatlice değerlendirerek ve bu dengeleme stratejilerini uygulayarak, operasyonel verimlilikten gereğinden fazla ödün vermeden güvenliğe öncelik veren optimum RAMS sonuçları elde edebilir. Önemli olan, güvenliği performans üzerindeki bir kısıtlama olarak değil, genel sistem mükemmelliğinin ayrılmaz bir parçası olarak görmektir.

6. MÜHENDİSLİK ENDÜSTRİLERİ ARASINDA RAMS ENTEGRASYONUNUN DÜNYADAN ÖRNEKLERİ

RAMS ilkelerinin pratik uygulamasını göstermek için, çeşitli mühendislik endüstrilerinden bazı gerçek dünya örneklerini inceleyelim. Bu durumlar, kuruluşların sistem performansını, güvenliğini ve genel verimliliği artırmak için RAMS'i nasıl başarılı bir şekilde entegre ettiğini göstermektedir.

  1. Demiryolu Sinyalizasyon Sistemleri

Sektör: Ulaştırma RAMS Uygulama: Avrupa Tren Kontrol Sistemi (ETCS) ve Avrupa Tren Kontrol Sistemi, demiryolu endüstrisinde RAMS entegrasyonunun en iyi örneğidir. Bu gelişmiş sinyalizasyon sistemi, güvenliği artırır ve hat kapasitesini artırır.

Temel RAMS öğeleri:

  1. Güvenilirlik: Trenler ve kontrol merkezleri arasında yedekli iletişim kanalları
  2. Kullanılabilirlik: Kısmi sistem arızası durumunda hizmetin devam etmesini sağlamak için geri dönüş çalışma modları
  3. Sürdürülebilirlik: Kolay bileşen değişimine ve yükseltmelerine izin veren modüler tasarım
  4. Güvenlik: Acil frenleme de dahil olmak üzere otomatik tren koruma özellikleri

Sonuç: Avrupa demiryolu ağında iyileşen tren dakikliği, artan hat kapasitesi ve gelişmiş güvenlik.

  1. Uçak Motoru Tasarımı

Sektör: Havacılık RAMS Uygulama: Rolls-Royce Trent XWB Motor ve uzun mesafeli uçaklardaki Trent XWB motoru, RAMS ilkelerinin karmaşık havacılık sistemlerine nasıl uygulanabileceğini gösteriyor.

Temel RAMS öğeleri:

  1. Güvenilirlik: Revizyonlar arasındaki süreyi uzatmak için gelişmiş malzemeler ve tasarım
  2. Kullanılabilirlik: Kestirimci bakım için sağlık izleme sistemleri
  3. Sürdürülebilirlik: Bileşenlerin hızlı bir şekilde değiştirilmesi için modüler tasarım
  4. Güvenlik: Motor kanadı arızaları için arıza emniyet sistemleri ve muhafaza özellikleri

Sonuç: Uzun mesafeli uçuşlar için daha uzun motor ömrü, daha düşük bakım maliyetleri ve daha iyi güvenlik kayıtları.

  1. Nükleer Santral İşletmeleri

Sektör: Enerji RAMS Uygulama: Fukushima Daiichi Nükleer Afet Müdahalesi ve 2011'deki Fukushima felaketi, dünya çapında nükleer santral tasarımı ve işletiminde önemli RAMS iyileştirmelerine yol açtı.

Temel RAMS öğeleri:

  1. Güvenilirlik: Gelişmiş yedek güç sistemleri ve soğutma mekanizmaları
  2. Kullanılabilirlik: Geliştirilmiş şebeke bağlantısı güvenilirliği ve yerinde güç üretimi
  3. Sürdürülebilirlik: Zorlu koşullar altında bile kritik güvenlik sistemleri için erişilebilir tasarım
  4. Güvenlik: Geliştirilmiş muhafaza yapıları ve iyileştirilmiş acil durum müdahale prosedürleri

Sonuç: Küresel olarak güçlendirilmiş nükleer güvenlik düzenlemeleri, daha dayanıklı ve daha güvenli nükleer santrallere yol açtı.

  1. Otonom Araç Geliştirme

Sektör: Otomotiv RAMS Uygulama: Waymo Kendi Kendine Sürüş Teknolojisi ve Waymo'nun kendi kendine sürüş teknolojisi, RAMS'in gelişmekte olan teknolojilerdeki kritik rolünü göstermektedir.

 

Temel RAMS öğeleri:

  1. Güvenilirlik: Yedekli sensörler ve işlem üniteleri
  2. Kullanılabilirlik: Gerçek zamanlı veri işleme ve karar verme yetenekleri
  3. Sürdürülebilirlik: Kablosuz yazılım güncellemeleri ve modüler donanım tasarımı
  4. Güvenlik: Gelişmiş çarpışma önleme sistemleri ve etik karar verme algoritmaları

Sonuç: Otonom araçların yaygın olarak benimsenmesinin önünü açan, güçlü bir güvenlik sicili ile milyonlarca mil sürüş ortaya çıkabilmektedir.

  1. Tıbbi Görüntüleme Ekipmanları

Sektör: Sağlık RAMS Uygulama: Philips Azurion Görüntü Kılavuzlu Terapi Sistemi ve bu gelişmiş tıbbi görüntüleme sistemi, kritik sağlık uygulamalarında RAMS entegrasyonunu sergiliyor.

Temel RAMS öğeleri:

  1. Güvenilirlik: Yüksek kaliteli bileşenler ve sıkı kalite kontrol süreçleri
  2. Kullanılabilirlik: Hızlı önyükleme süreleri ve prosedürler arasında minimum kesinti süresi
  3. Sürdürülebilirlik: Hızlı onarımlar için uzaktan tanılama ve kolay erişimli tasarım
  4. Güvenlik: Radyasyon dozu yönetimi özellikleri ve arıza güvenliği mekanizmaları

Sonuç: İyileştirilmiş hasta sonuçları, daha kısa işlem süreleri ve gelişmiş tanısal doğruluk.

  1. Açık Deniz Petrol ve Gaz Platformları

Sektör: Enerji RAMS Uygulama: Norveç Kıta Sahanlığı İşlemleri ve Norveç'in açık deniz petrol ve gaz operasyonlarına yaklaşımı, zorlu bir ortamda kapsamlı RAMS entegrasyonunu göstermektedir.

Temel RAMS öğeleri:

Sonuç: Kuzey Denizi petrol ve gaz üretiminde iyileştirilmiş güvenlik kayıtları, azaltılmış çevresel olaylar ve artan operasyonel verimlilik.

Bu örnekler, sistem performansını, güvenliğini ve verimliliğini artırmak için RAMS ilkelerinin çeşitli endüstrilere nasıl etkili bir şekilde entegre edilebileceğini göstermektedir. Başarılı RAMS uygulamasının genellikle şunları gerektirdiğini gösterirler:

  1. Tüm RAMS unsurlarını dikkate alan bütüncül bir yaklaşım
  2. Sektöre özgü zorluklara ve düzenlemelere adaptasyon
  3. Operasyonel verilere ve olay analizine dayalı sürekli iyileştirme
  4. İleri teknolojilere ve yenilikçi tasarım yaklaşımlarına yatırım

Mühendisler ve sistem tasarımcıları, bu gerçek dünya uygulamalarını inceleyerek, etkili RAMS entegrasyon stratejileri ve bunların farklı mühendislik disiplinlerindeki potansiyel faydaları hakkında değerli bilgiler edinebilirler.

 

7. SİSTEMDE RAMS ENTEGRASYONU İÇİN EN İYİ UYGULAMALAR

Güvenilirlik, Kullanılabilirlik, Sürdürülebilirlik ve Güvenlik (RAMS) ilkelerinin sistemde etkili bir şekilde entegrasyonu, yapılandırılmış bir yaklaşım gerektirir. Aşağıdaki en iyi uygulamalar, kuruluşların sistem geliştirme ve yönetiminin çeşitli yönlerinde RAMS entegrasyonunun avantajlarını en üst düzeye çıkarmasına yardımcı olabilir.

  1. Erken Entegrasyon ve Kapsamlı Modelleme

Sistem kavramsallaştırmasının en erken aşamalarından itibaren RAMS hususlarını dahil etmek çok önemlidir. Bu erken entegrasyon, maliyetli yeniden tasarımları azaltır ve RAMS'in sistem mimarisinin doğasında olmasını sağlar. Mühendisler, konsept geliştirme aşamasında ön RAMS analizleri yapmalı ve ilk tasarım ekibi toplantılarına RAMS uzmanlarını dahil etmelidir.

Erken entegrasyonun yanı sıra, RAMS yönleri de dahil olmak üzere tüm sistemin davranışını yakalayan ayrıntılı modeller geliştirmek çok önemlidir. Güvenilirlik Blok Diyagramları (RBD'ler) ve Hata Ağacı Analizi (FTA) gibi araçlar, sistem bağımlılıklarının net bir şekilde anlaşılmasını sağlayabilir ve kritik bileşenlerin belirlenmesine yardımcı olabilir. Bu modeller, tasarım geliştikçe düzenli olarak güncellenmeli ve sistemin doğru temsilleri olarak kalmalarını sağlamalıdır.

  1. Veriye Dayalı Yaklaşım ve Sürekli İzleme

RAMS analizlerini ve kararlarını sağlam, ilgili verilere dayandırmak başarının temelidir. Kuruluşlar, kapsamlı veri toplama sistemleri kurmalı ve mümkün olduğunda benzer sistemlerden gelen geçmiş verileri kullanmalıdır. Bir Arıza Raporlama, Analiz ve Düzeltici Eylem Sistemi (FRACAS) uygulamak, RAMS tahminlerinin doğruluğunu önemli ölçüde artırabilir ve sürekli iyileştirme çabalarını destekleyebilir.

Sürekli izleme, veri odaklı bir yaklaşımla el ele gider. Devam eden RAMS performans izleme için sistemlerin uygulanması, zamanında müdahalelere olanak tanır ve uyarlanabilir yönetim stratejilerini destekler. RAMS için temel performans göstergelerinin (KPI'lar) oluşturulması ve düzenli denetimler ve incelemeler yapılması, zaman içinde RAMS performansının sürdürülmesini sağlar.

  1. Fonksiyonlar Arası İş birliği ve Paydaş Katılımı

RAMS entegrasyonu sadece uzmanların sorumluluğunda değildir; Çeşitli mühendislik disiplinleri arasında iş birliği gerektirir. Düzenli işlevler arası ekip toplantıları ve uzman olmayan ekip üyelerine RAMS eğitimi verilmesi bu işbirliğini teşvik edebilir. Departmanlar arasında açık iletişim kanallarının teşvik edilmesi, RAMS hususu sistem tasarımı ve işletiminin tüm yönlerine entegre edilmesini sağlar.

Aynı derecede önemli olan, ilgili tüm paydaşların RAMS entegrasyon sürecine dahil edilmesidir. İlgili tüm tarafları belirlemek için paydaş analizi yapmak ve girdi toplamak ve RAMS içgörülerini paylaşmak için düzenli toplantılar yapmak daha kapsamlı çözümlere yol açabilir. RAMS iletişimini farklı paydaş gruplarına göre uyarlamak, katılımı artırır ve çeşitli perspektiflerden değerli içgörüler yakalar.

  1. Yaşam Döngüsü Perspektifi ve Risk Tabanlı Yaklaşım

Tüm sistem yaşam döngüsü boyunca RAMS etkilerini almak, uzun vadeli başarı için çok önemlidir. PLM ile RAMS planlarının geliştirilmesi, uzun vadeli sistem performansını optimize etmeye yardımcı olur ve toplam sahip olma maliyetlerini azaltır. Bu PLM yaklaşımının bir parçası olarak sistem yükseltmeleri ve bileşen eskimesi planlaması, sistem sürdürülebilirliğini artırır.

RAMS entegrasyonuna yönelik risk temelli bir yaklaşım, kaynakların verimli bir şekilde tahsis edilmesini sağlar. Kapsamlı sistem risk analizleri yapmak ve çabaları yüksek riskli alanlara odaklamak, kuruluşların kritik sorunları etkili bir şekilde ele almasına olanak tanır. RAMS planlamasının bir parçası olarak risk azaltma stratejileri geliştirmek, potansiyel sorunları ortaya çıkmadan önce yönetmek için yapılandırılmış bir yaklaşım sağlar.

  1. Dokümantasyon ve İleri Teknolojiler

RAMS analizlerinin, kararlarının ve sonuçlarının kapsamlı bir şekilde belgelendirilmesi, bilgi aktarımı ve mevzuata uygunluk için hayati önem taşır. Merkezi bir RAMS bilgi havuzu oluşturmak ve RAMS belgeleri için sürüm kontrolünü uygulamak, gelecekteki iyileştirmeleri kolaylaştırır ve endüstri standartlarına uygunluğun gösterilmesine yardımcı olur.

Son olarak, gelişmiş teknolojilerden yararlanmak, RAMS yeteneklerini önemli ölçüde artırabilir. Tahmine dayalı bakım için yapay zeka ve makine öğrenimini keşfetmek, gerçek zamanlı sistem izleme için dijital ikiz teknolojisini uygulamak ve kapsamlı RAMS trend analizi için büyük veri analitiğini kullanmak, daha karmaşık ve etkili RAMS yönetimine yol açabilir. Kuruluşlar, bu en iyi uygulamalara bağlı kalarak RAMS ilkelerini sistem süreçlerine etkin bir şekilde entegre edebilir ve bu da daha güvenilir, kullanılabilir, bakımı yapılabilir ve güvenli sistemlere yol açabilir. Bu entegrasyon sonuçta performansın artmasına, yaşam döngüsü maliyetlerinin düşmesine ve kullanıcı memnuniyetinin artmasına neden olur.

  1. Bilgiye Dayalı Kararlar Vermek

Teknik sistemlerin tasarımı ve bakımında, risk seviyelerinin ve potansiyel arıza etkilerinin değerlendirilmesi kritik öneme sahiptir. Mühendisler, sistem güvenliğini daha geniş RAMS çerçevesine entegre ederek insan hayatını, çevreyi ve sistemi korurken sistem performansını optimize edebilir.

Sağlıklı bir karar için mühendislerin kapsamlı risk değerlendirmeleri yapması, tehlikeleri belirlemesi ve arıza modlarını analiz etmesi gerekir. Bu süreç, güvenlik tehlikelerine neden olabilecek önemli arıza modlarını belirler ve olası önleyici tedbirlere ait bilgi verir. MIL-STD-882 gibi ilgili güvenlik düzenlemesine uygunluk, tehlikenin ortadan kaldırılması ve riskin azaltımı için metodik bir yaklaşımı garanti eder.

RAMS entegrasyonunda bilinçli karar vermenin temel yönleri şunları içerir:

  1. Kapsamlı Risk Değerlendirmesi: Potansiyel riskleri ve etkilerini belirlemek için Hata Modu ve Etkileri Analizi (FMEA) ve Hata Ağacı Analizi (FTA) gibi araçları kullanın.
  2. Tehlike Tanımlama: Yaşam döngüsü boyunca sistemle ilişkili tüm potansiyel tehlikeleri sistematik olarak tanımlayın.
  3. Hata Modu Analizi: Farklı bileşenlerin veya alt sistemlerin nasıl başarısız olabileceğini ve bu hataların sonuçlarını anlayın.
  4. Önleyici Tedbirler: Belirlenen riskleri ve tehlikeleri önlemek veya azaltmak için önlemler geliştirin ve uygulayın.
  5. Standartlara Uygunluk: Güvenlik ve risk yönetimine yapılandırılmış bir yaklaşım sağlamak için ilgili endüstri standartlarına ve yönergelerine uyun.
  6. Yinelemeli Süreç: Sistem tasarımı geliştikçe veya yeni bilgiler kullanıma sunuldukça risk değerlendirmelerini sürekli olarak yeniden değerlendirin ve güncelleyin.
  7. Ödünleşim Analizi: Kabul edilebilir risk seviyeleri hakkında bilinçli kararlar alarak performans gereksinimlerini güvenlik hususlarıyla dengeleyin.
  8. Belgeler: Gelecekte referans olmak ve sürekli iyileştirme için tüm risk değerlendirmelerinin, alınan kararların ve bu kararların arkasındaki gerekçelerin ayrıntılı kayıtlarını tutun.

Mühendisler, karar vermeye yönelik bu yapılandırılmış yaklaşımı izleyerek, yalnızca performans gereksinimlerini karşılamakla kalmayıp aynı zamanda sistemin ürün yaşam döngüsü boyunca güvenlik ve güvenilirliğe öncelik veren PLM gibi sistemler oluşturabilirler. Bu bölümde, RAMS ilkelerinin gerçek dünyadaki mühendislik kararlarında pratik uygulamasını vurgulamaktadır. Ayrıca, daha geniş RAMS çerçevesi içinde güvenlik entegrasyonunun önemini de pekiştirir.

 

 

 

8. SONUÇ

Güvenilirlik, Kullanılabilirlik, Sürdürülebilirlik ve Güvenliğin (RAMS) mühendislik sistemlerine entegrasyonu sadece teknik bir gereklilik değil, aynı zamanda günümüzün karmaşık ve birbirine bağlı dünyasında stratejik bir zorunluluktur. Bu kapsamlı makale boyunca, RAMS'in temel ilkelerinden çeşitli sektörlerdeki dünya uygulamalarına kadar çok yönlü araştırıldı. RAMS entegrasyonu araştırmasında elde edilen önemli çıkarımlar şunları içermektedir:

  1. Bütünsel Yaklaşım: RAMS, ayrı bileşenler olarak değil, entegre bir bütün olarak düşünüldüğünde en etkilidir. Güvenilirlik, kullanılabilirlik, sürdürülebilirlik ve güvenlik arasındaki sinerji, zorluklara dayanabilen ve yaşam döngüleri boyunca en iyi şekilde performans gösterebilen sağlam sistemler oluşturur.
  2. Erken Entegrasyon: Sistem tasarımının en erken aşamalarından itibaren RAMS ilkelerini dahil etmek en büyük faydaları sağlar. Bu proaktif yaklaşım, maliyetli yeniden tasarımları en aza indirir ve RAMS hususlarının sistem tasarımının doğasında olmasını sağlar.
  3. Sektöre Özel Uyarlamalar: RAMS ilkeleri evrensel olsa da, uygulamaları her endüstrinin özel ihtiyaçlarına ve zorluklarına göre uyarlanmalıdır. Sağlık hizmetlerinden havacılığa kadar her sektör, en iyi sonuçları elde etmek için benzersiz bir RAMS unsurları dengesine ihtiyaç duyar.
  4. Güvenlik Önceliklendirmesi: Kritik senaryolarda güvenlik öncelikli olmalıdır. Ancak, bu önceliklendirme genel sistem performansı pahasına olmamalıdır. Doğru dengeyi kurmak, hem güvenli hem de verimli sistemler oluşturmanın anahtarıdır.
  5. Veriye Dayalı Karar Verme: RAMS entegrasyonunun etkinliği, büyük ölçüde sağlam veri toplama, analiz ve yorumlamaya dayanır. Veriye dayalı bir yaklaşımı benimsemek, daha doğru tahminler, daha iyi karar verme ve sürekli iyileştirme sağlar.
  6. Sürekli İyileştirme: RAMS tek seferlik bir uygulama değil, devam eden bir süreçtir. Düzenli izleme, analiz ve adaptasyon, zaman içinde sistem performansını korumak ve geliştirmek için çok önemlidir.
  7. İşlevler Arası İş birliği: Başarılı RAMS entegrasyonu, çeşitli mühendislik disiplinleri ve paydaşlar arasında iş birliği gerektirir. Bu işbirlikçi yaklaşım, sistemin tüm yönlerinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesini sağlar.
  8. Yaşam Döngüsü Perspektifi: RAMS'in tasarımdan hizmetten çıkarmaya kadar tüm sistem yaşam döngüsü boyunca dikkate alınması, uzun vadeli performansı optimize eder ve toplam sahip olma maliyetlerini azaltır.
  9. Teknolojik Araçlar: Yapay zeka, IoT ve dijital ikizler gibi gelişmekte olan teknolojiler, RAMS yeteneklerini geliştirmek için yeni fırsatlar sunarak daha karmaşık analiz ve gerçek zamanlı optimizasyon sağlar.
  10. Kültürel Entegrasyon: Teknik uygulamanın ötesinde, RAMS ilkelerine değer ve öncelik veren bir kültürü teşvik etmek, uzun vadeli başarı için çok önemlidir.

Sistemler giderek daha karmaşık ve birbirine bağımlı hale geldikçe, RAMS'in sistem mühendisliğindeki önemi de artacaktır. RAMS ilkelerini etkin bir şekilde entegre eden kuruluşlar, yalnızca güvenilir ve güvenli değil, aynı zamanda gelecekteki zorluklara ve fırsatlara da uyarlanabilir sistemler oluşturmak için daha iyi bir konuma sahip olacaklardır.

RAMS entegrasyonu gelişmekte olup, sürekli öğrenme, adaptasyon ve yenilik gerektirmektedir. Mühendisler ve kuruluşlar, bu çalışmada özetlenen ilkeleri ve uygulamaları benimseyerek çeşitli koşullara en iyi performans gösteren ve çevrenin güvenliğine öncelik veren sistemlere zemin oluşturabilir. Geleceğe baktığımızda, RAMS'in ilkeleri, yeni nesil mühendisliği PLM ile şekillendirmede endüstrinin ve toplumun tüm sektörlerindeki küresel zorlukların ele alınmasında şüphesiz çok önemli bir rol oynayacaktır.

 

KAYNAKLAR

  1. Atamer Ş., (2009), Makine Elemanlarında Güvenilirlik ve Ömür Analizleri, Yüksek Lisans Tezi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı, T.C. Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Bursa.
  2. COPPOLA, A. 1984. Reliability Engineering of Electronic Equipment: A Historical Perspective. IEEE Trans, Reliability, s 29-35.
  3. Çardakçı, Y., (2021). International, Sustainability Analysis of Nitrate Pollution caused by Cattle Livestock in Küçük Menderes Basin Waters according to Good Agricultural Practices Code and Virtual Agricultural Structure Engineering Life Cycle Example Agriculture in Alanya, Agriculture in the World Congress Book., 29-31 October., Antalya.
  4. Çekel, H., (2024). Sistem Tasarımında Güvenilirlik Merkezli Bakım Uygulamaları, Mühendis ve Makine Dergisi, Haziran Sayısı, TMMOB Makina Mühendisleri Odası.
  5. DHILLON, B.S. 1999. Design Reliability (Fundamentals and Application). CRC pres, Boca Raton, London, New York, Washington, D,C. 416 s.
  6. EBELING, C.E. 1997. Introduction to Reliability and Maintainability Engineering. McGraw-Hill Companies, Inc., New York. 576 s.
  7. Gürcanlı, G. E., (2011). 3. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu, S:133-143., Çanakkale.
  8. Kadıoğlu, T., Toprak, T., (2021). Raylı Sistem Araçlarında RAMS Verilerini ve Tekniklerini Kullanarak, Araç Performansını, Bakım ve Arıza Giderlerini İyileştirmek, İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 19(38), Güz 2020, 190-207.
  9. Ötleş, S., Atalay, S., Güneş, S., Ertekin, F., Yıldız, H., Sayer, S., Özden, H., Alver, N., Yeşilay R. B., Bult, H. (2015). Product Lifecycle Management (PLM), Plastic and Packaging Magazine, January-February Issue.
  10. Sayer, S., Ülker, A. (2014). Product Life Cycle Management, Engineer and Machinery, volume 55, number 657.
  11. Smith, D.J. (2001). Reliability, Maintainability and Risk (Practical Methods for Engineers Sixth Edition). Butterworth- Heinemann. 335 s.
  12. Uzuner, M. Ş., Dengiz O., Dengiz B., (2021). Güvenilirlik Ve Kullanılabilirliğe Dayalı Sürdürülebilir Sistem Tasarımı: Yeni Bir Yaklaşım, Journal of Turkish Operations Management(5)2, 765-780, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Ankara.
  13. WEIBULL, W. 1951. A Statistical Distribution Function of Wide Applicability. Journal of Applied Mechanics, 18:293-7.
  14. http://www.weibull.com/LifeDataWeb/lifedataweb.htm
  15. https://www.danismend.com/makale/urun-yonetimi-2/
  16. https://limblecmms.com/blog/reliability-availability-maintainability-analysis/
  17. GÜVENİLİRLİK ve GÜVENİLİRLİK NEDİR?(Dependability/Reliability)