Eminönü Meydanına Kavuştu

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Fatih Toplu Hizmet Tanıtım Töreni” ve halk buluşmasında konuştu. “Eminönü Meydanı ve Unkapanı arası çevre düzenlemesinin, Ragıp Gümüşpala Caddesi düzenlemesinin, Ali Paşa Sarayı zemin altı otoparkının, Sarayburnu Arkeoparkı’nın, Tekfur Sarayı Yaşam Parkı’nın açılışlarını gerçekleştiriyor, Reşat Nuri Sahnesi’nin temelini atıyoruz” diyen İmamoğlu, İstanbul’un merkez ilçesi Fatih özelinde yaptıkları hizmetlerin detaylı bir dökümünü yaptı.

“YILLARDIR BU TEMPOYLA ÇALIŞIYORUZ”

“Yıllardır bu tempoyla çalışıyoruz” diyen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

“2 yıl önce, ‘150 günde 150 açılış’ diye duyuru yaptığımızda, şöyle bir şey düşündü herhalde bize rakip olan anlayış. ‘Evet, atıyor’ falan dediler. Sonra baktılar ki, bunlar gerçekten bayağı iş bitirmişler, bayağı temel atıyorlar. Gıklarını çıkaramadılar. Bizden önceki dönemden çok daha az parayla hem de yaptık. Onlardan misli misli fazla iş başardık. Bunun aslında anlamı; İstanbul'a bereketi getirdik, bereketi. Bunlar, İstanbul’un bereketini kaçırmıştı. Biz, o bereketi geri getirdik. Bereket, bizim inancımızda, kültürümüzde çok değerli bir kavramdır. Bu mübarek Ramazan ayının güzel vasıflarından da biridir. Biz, milletçe biliriz ki, en üst seviyede gayret gösterirsek, adaletten şaşmazsak, işlerimiz de bereketli olur. ‘İstanbul'a bereketi getirdik’ derken, aslında öyle yaparak getirdik. İstanbul tarihinin iddiayla söylüyorum, en gayretli, en çalışkan yönetimi olduk. Hiçbir işimizde adaletten milim şaşmadık.”

“SARAYBURNU PARKI’NI 10-15 YIL UNUTTULAR”

“Gelirken uğradım; Sarayburnu Parkı'nda olağanüstü güzel işler yaptık. Hepiniz biliyordunuz; Sarayburnu Parkı çöplük gibiydi. Öyle değil mi? Yani bir insanın tarihine, geçmişine bu kadar ilgisiz olması… Tamam, orada bir şantiye yapıldı. Üstünden 10-15 beş yıl geçti. Unuttular. Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk yapılan anıtı orasıdır. ‘Acaba niye unuttular’ diye, insan düşürmeden edemiyor. Değerlerine bu kadar uzak duran ve sinsice birtakım hususlara yorum yapan bir yönetimi, ben bir daha görmedim. Biz nasıl bakarız biliyor musunuz bu tür olaylara? Tarihimizin tamamı bizim. Tarihimizin geçmişinden bugüne her anı, her kişisi bizim; eksiğiyle, yanlışıyla, zaferleriyle kutlamalarıyla, bayramlarıyla. Fatih Sultan Mehmet de bizim, Kanuni Sultan Süleyman da bizim. Mustafa Kemal Atatürk; bizim. Hepimizin. Onun için biz, tarihine saygıyla bakarak, bu alanların düzenlenmesine büyük önem verdik. Mutlaka Yerebatan Sarnıcı’nı gidin görün. Pırlanta gibi oldu. Beyazıt Meydanı'nı dolaşın. Pırlanta gibi oldu. Ordu Caddesi'ni dolaşın. Pırlanta gibi oldu… Vatan, millet, ordu… Öyle yani!”

“1 NİSAN'DAN İTİBAREN FATİH'E BELEDİYE BAŞKANI YAPACAĞINIZ MAHİR POLAT BAŞKANIMIZLA ÇOK GÜZEL İŞLERE İMZA ATACAĞIZ”

“İBB Miras ve belediyemizdeki diğer görevlerinden bildiğiniz ve özellikle Fatihlilerin gönlünü çoktan fethetmiş olan, değerli yol arkadaşım, şimdi Fatih'te Belediye Başkan adayımız -inşallah sizlerin desteğiyle 1 Nisan'dan itibaren Fatih'e Belediye Başkanı yapacağınız- Mahir Polat Başkanımızla çok güzel işlere imza atacağız. 5 yılda, Fatih'te ve tüm İstanbul'da, bizden önce 25 yıl İstanbul'u yönetenleri biz ne yaptık biliyor musunuz? Burayı ihmal ettikleri için, burayı yok saydıkları için, hepinizin huzurunda onları güzelce bir tuş ettik, tuş. Belediyecilikteki üstün becerimizle ve performanslarımızla onları tuş ettik. İcraatla, hizmetle yatırımla tuş ettik. İstanbul'u talan eden, israf ve ihanet şebekelerini yere serdik. Biz ne yaptık biliyor musunuz? Milletin parasını, millete verdik. Milletin parasını millete verdikçe, o bir avuç insanın gücü azaldı. Biz, bu şehirde işgallere, ihmallere son verdik. Halka ait alanları, halkın kullanımını açtıkça, onların hareket kabiliyetleri azaldı. İsrafa, ranta, haksız kazanca son verince, israf ve ihanetin şebekelerinin nefesi kesildi.”

“SONUÇTA NE OLDU BİLİYOR MUSUNUZ?”

“Sonuçta ne oldu biliyor musunuz? Onlar anladılar ki; biz bu adamla ve bunun ekibiyle, bu anlayışla boy ölçüşemeyeceğiz. Belediyecilikte bunlarla yarışamayacağız. Pes ettiler, pes. Er meydanından kaçtılar. Ne yapmaya çalışıyorlar? Kumpas meydanına çekmeye çalışıyorlar. Onlar, 31 Mart 2019’da da seçimi kaybedince, yine er meydanından kaçtılar. Seçimi iptal ettiler. O zaman ne oldu? Milletimiz bu sefer, tam 806 bin kez tuş etti. Şimdi kurgulardan, kumpaslardan, kışkırtmalardan medet umuyorlar. Seçim günü yaklaşınca göreceksiniz, daha yeni numaraları var. Bugünden itibaren 12 gün kaldı seçime. Şimdi 12 günde ne yapacaklar? Ekrem’i nasıl ederiz? Nasıl kumpaslar yaparız? Nasıl yalanları uydururuz? Mektup mu yazdırırız? Yeni montajlar mı yaptırırız? Kurgular mı yaparız? Yahu, isterseniz gidin Hollywood'da film çevirin, bu milleti aldatamazsınız kardeşim. Bu işler onların uzmanlığı ama ben şunu çok iyi biliyorum. Milletimiz bunu çok güçlü şekilde ispat etti. Milletin vicdanı karşısında hiçbir güç duramaz. Ben, 86 milyon insanımın da 16 milyon İstanbullunun da vicdanına kurban olayım.”

“İSTANBUL'UN EN GÜÇLÜ BULUŞMASI NE ZAMAN BİLİYOR MUSUNUZ?”

“Onun için 16 milyon mert İstanbullunun vicdanına da adaletine de aklına da fikrine de oyuna da güveniyorum kardeşim. 31 Mart'ta, mertlik kazanacak, mertlik. Particilik değil, belediyecilik kazanacak. Partizanlık değil, dürüst ve ahlaklı yönetim kazanacak. Bir avuç insan kaybedecek, 16 milyon İstanbullu kazanacak. Bunu başarmak için oyumuzu ve gücümüzü birleştirmeye hazır mıyız? İstanbul'un en güçlü buluşması ne zaman biliyor musunuz? 31 Mart’ta. Sandıkta, şu ya da bu partinin değil, İstanbul'un zaferi için birleşmeye hazır mıyız? Bu partiler ötesi bir seçimdir. 16 milyon İstanbullunun, İstanbul'un ittifakını kazandırmaya hazır mıyız? İstanbul'un rotasını geri çevirmeye çalışanlara, israf, rant düzenini yeniden hakim kılmak isteyenlere, bir avuç insanın avuçlarını yalayacakları bir 31 Mart'ı var etmeye hazır mıyız? Milletin bileğini bükemeyeceklerini bir kez daha gösterelim. Bir kez daha görecekler onlar, milletin karşısında hadlerini bilmeyi. Milletin elini öpecekler. O el 16 milyon İstanbul'un eli. Hem de bereketli eli. O el, milletin mübarek elidir. Gayretle, adaletle, bereketle bugünlere geldik. Hep birlikte aynı yolda, çok büyük hedeflere, çok daha hızlı ulaşmaya hazır mıyız? İstanbul için tam yol demeye hazır mıyız? O zaman yolunuz açık olsun. Hizmetlerimiz hayırlı uğurlu olsun.”

İmamoğlu, konuşmasının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP Parti Meclisi üyesi Mahir Yüksel, CHP Fatih Belediye Başkan adayı Mahir Polat ve usta sanatçı Zihni Göktay’ı platforma davet etti. Çekilen anı fotoğraflarından sonra, Eminönü Meydanı ve diğer hizmetler resmen hizmete girmiş, Reşat Nuri Sahnesi yeni binasının da temeli atılmış oldu.

PENDİK BELEDİYE BAŞKANI’NIN VATANDAŞ AZARLADIĞI MAHALLEDEN SESLENDİ

İMAMOĞLU: 17 BAKAN ARTI ADAY; ETTİ 17+1. AMA BİR KİŞİ DAHA VAR. O DA GELİYOR. BUYURSUN GELSİN

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin’in, hakkını arayan yurttaşı azarladığı Pendik Ertuğrulgazi Mahallesi’nden vatandaşlara seslendi. “Bunlar seçimi kaybedeceğini anladı ya hemen yalana, dolana, kumpasa başladılar” diyen İmamoğlu, “Yolun kenarında, caddede, parkta, orada, burada, yanan otobüs filmleri çekmek, kumpaslar kurmak, 4,5 sene önceki videodan kendine iş aramak… Savcı gibi her gün açıklama yapıyor Adalet Bakanı. Üzülüyorum onun haline. Bakın; 17 tane bakan. İstanbul'da siyaset yapıyor. Şimdi 17 bakan artı aday; etti 17+1. Ama bir kişi daha var. O da geliyor. Yakındır, gelecek. Bekliyoruz vallahi; gel, bekliyoruz. Buyursun gelsin. İstanbul’a bekliyoruz. İstanbullu misafir ağırlamayı sever mi? 23 Haziran'da, 806 bin kere nasıl misafir ettiyse, şimdi daha büyük rakamla misafir edecek” ifadelerini kullandı.

PENDİK / İSTANBUL

Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin, yıllardır imar sorunu çözülemeyen Ertuğrulgazi ve Sülüntepe mahalle sakinleriyle, geçtiğimiz 16 Mart’ta, bir camiye ait dernek binasında bir araya geldi. Söz alan bir vatandaş, kendi mahallelerinde emsallerin diğer yerlere göre düşük olduğunu, buna karşın belediye kesintilerinin fazla olduğunu söyledi. Cin, bunun sebebini soran vatandaşa sinirlenerek, yurttaşı azarladı. Cin, vatandaşın, “Beni azarlayamazsınız” çıkışına, “Senin o sahip çıktığın CHP’nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne emsalle ilgili verdiği yazı var” yanıtını verdi.

BALYALI’DAN CİN’E YANIT: NE PENDİK BELEDİYE MECLİSİ’NDEN NE İBB MECLİSİ’NDEN NE DE İBB BAŞKANI MAKAMINDAN BU ALANA İLİŞKİN TEK BİR SATIR YAZI BİLE GEÇMEDİ

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Pendik Belediye Başkan adayı Tarık Balyalı, olayın yaşandığı Ertuğrulgazi Mahallesi’nde halk buluşması gerçekleştirdi. Mahalle sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği buluşmada ilk sözü alan Balyalı, “Ertuğrulgazi Mahallesi, Veli Baba, Yayalar kısmen Sülüntepe kısmen; daha çok gecekondu alanlarının olduğu bölgeler, 30 seneden beri çile çekiyorlar. Ve insanların sabrı taşmış durumda. Ama ne yazık ki, geçen gün gördüm, Belediye Başkanımızın… Ben de gittim daha önce o camiye. Çok da güzel karşılandık. Muhtarımıza ve vatandaşlarımıza tavrını gördüm ve bundan büyük üzüntü duyuyorum” dedi. Balyalı, Cin’in, İBB’nin emsalle ilgili yazı yazdığı iddiasına ise, “Elbette ki buranın rezerv içerisinde olduğunu ve yetkinin bakanlıkta bulunduğunu biliyorum. Ama bütün bu planların hepsini, Pendik Belediyesi yaptı. Pendik Belediyesi'nin yaptığı planları, bakanlık onayladı. Bazen duyuyorum, ‘Büyükşehir öyle söyledi. Büyükşehir şöyle bir yazı yazdı’ falan diye. Bunların hiçbir tanesine inanmayın. Ne Pendik Belediye Meclisi’nden ne Büyükşehir Belediye Meclisi’nden ne Büyükşehir Belediye Başkanı makamından bu alana ilişkin, buranın planlarına ilişkin tek bir satır yazı bile geçmedi. Bu planlarının tamamını yapan Pendik Belediyesi, onaylayan da Çevre Şehircilik Bakanlığı” yanıtını verdi.

İMAMOĞLU: İLİÇ HALKI HAKKINI HELAL ETMEYECEK

Balyalı’nın ardından, vatandaşların sevgi gösterileri altında İmamoğlu mikrofonu aldı. Alanda bulunan Erzincan İliç’le ilgili dövize kayıtsız kalmayan İmamoğlu, “Acını paylaşıyoruz. İçimiz yanıyor. 9 canımız toprak altında. Doğamız tehdit altında. Ve bu konudaki sorumluların ağzından tek bir cümle yok. Sanki o dağ kendiliğinden aşağı gelmiş, can almış ve o doğayı perişan etmiş. Ama ne devleti yönetenler ne altına imza atan sayın bakan veya diğerleri; tek bir açıklama yok. Sanki izinler gökten indi, yanlışlar gökten indi. Böyle bir durumdayız. Her işleri böyle. O İliç halkı, hakkını helal etmeyecek. O kötü imzaları atıp, o milletin canına mal olan bu süreci yaratanlara hakkını helal etmeyecek. Hatırlattığın için teşekkür ederim” dedi.

“ONLARIN 30 YILDA PENDİK'TE YAPAMADIKLARINI TARIK BAŞKANLA BİRLİKTE, ÖNÜMÜZDEKİ 5 YILDA YAPACAĞIZ”

Pendik’e yakın zamanda geldiğini hatırlatan İmamoğlu, “Ben, Tarık Başkanımın size olan bütün vaatlerine şahitlik ediyorum. Onunla beraber bu sürecin çözümünde, Ertuğrulgazi'deki insanlarımızın yıllardır beklediği sorunların çözümünde tüm gücümüzle yanında olacağımızı elbette buradan sizlere beyan ediyorum. Tek şartımız var. Bakın; 30 yıldır hayatınızda ne değişti, diye bir düşüneceksiniz. Biz, onların 25 yılda yapamadıklarını, İstanbul'da 5 yılda yaptık. Onların 30 yılda Pendik'te yapamadıklarını Tarık Başkanla birlikte, önümüzdeki 5 yılda yapacağız. Sizleri mutlu edeceğiz. Bunun sözünü veriyoruz” diye konuştu. Pendik özelinde; Anne Kart’tan Halk Süt’e, Yuvamız İstanbul Kreşlerinden Ders Atölyelerine, İSKİ yatırımlarından meydanlara, otoparklardan tarımsal desteklere birçok alanda yaptıkları hizmetleri özetleyen İmamoğlu, şunları söyledi: “Pendik’in köylerine dokunduk. Çiftçinin yanında olduk. Çiftçi, ekemez, biçemez hale geldiğinde, pandemide biz onların yanlarına koştuk. Onların destekçisi olduk. Göçbeyli de -hiç unutmuyorum- dediler ki, ‘Burada bizim partimize yüzde 10 bile oy çıkmaz.’ Dedim, ‘Önemli değil. Biz oy değil, gönülleri kazanmaya gidiyoruz, hizmet yapmaya gidiyoruz. Oy hesabı yapmayacağız. Evet gönülleri kazanacağız. Duasını isteyeceğiz. Elbette oyunu da isteyeceğiz’ dedim. Ama onlar, oy vermeyenlere hasımlık yapar. Biz, oy vermeyenlere hizmet yaparız, hizmet. Aramızdaki fark bu” şeklinde konuştu.

“GÜYA EKREM İMAMOĞLU'NU YILDIRACAKLAR”

Pendik-Kaynarca-Tuzla metrosunun Pendik-Kaynarca bölümünü önümüzdeki sene açacakları bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Yine Sabiha Gökçen hattını onlar, yani bakanlık yaptı. Bizi açılışına bile davet etmedi. Bitirdi, açılışını yaptı, bize teslim etti. İşletmesini biz yapıyoruz. Ama 5,5 milyara yakın parayı, bizden 10 ayda tahsil etti biliyor musunuz? Daha önce 20 senede parasını alırlardı. Bizden 10 ayda aldılar. Yahu bu da milletin parası, bu da milletin parası. Dertleri ne biliyor musunuz? Güya Ekrem İmamoğlu'nu köşeye sıkıştıracaklar. Güya Ekrem İmamoğlu'na diz çöktürecekler. Güya Ekrem İmamoğlu'nu yıldıracaklar. Hadi oradan. İşine bak, işine bak, işine bak. Bu millet, hizmet edeni görür. Bu millet var ya bu millet, -öyle parti, purti işi değil- hakkını verir, hakkını” ifadelerini kullandı. 2019 yerel seçimlerinin 31 Mart ve 23 Haziran sonuçları arasındaki farkı örnek gösteren İmamoğlu, “Milletimizin vicdanı, milletimizin adaleti büyüktür. Yukarıda Allah var. Bakın, mübarek Ramazan ayındayız. Bunların o gün yaptıkları, kul hakkı yemek değil midir? Kul hakkı yediler. Hesabını verdiler mi? Vermediler. Ama millet hesabını kesti, millet” dedi.

“BUNLAR SEÇİMİ KAYBEDECEĞİNİ ANLADI YA HEMEN YALANA, DOLANA, KUMPASA BAŞLADILAR”

“Bunlar seçimi kaybedeceğini anladı ya hemen yalana, dolana, kumpasa başladılar” diyen İmamoğlu, “Yolun kenarında, caddede, parkta, orada, burada, yanan otobüs filmleri çekmek, kumpaslar kurmak, 4,5 sene önceki videodan kendine iş aramak… Savcı gibi her gün açıklama yapıyor Adalet Bakanı. Üzülüyorum onun haline. Bakın; 17 tane bakan. İstanbul'da siyaset yapıyor. Şimdi 17 bakan artı aday; etti 17+1. Ama bir kişi daha var. O da geliyor. Yakındır, gelecek. Bekliyoruz vallahi, gel, bekliyoruz. Buyursun gelsin. İstanbul’a bekliyoruz. İstanbullu misafir ağırlamayı sever mi? 23 Haziran'da, 806 bin kere nasıl misafir ettiyse, şimdi daha büyük rakamla misafir edecek” şeklinde konuştu. Kendi 5 yıllık dönemlerinde, gelirleri daha düşük olmasına rağmen, önceki döneme göre 4,2 milyar dolar daha az harcama yaparak, daha fazla iş ürettiklerinin altını çizen İmamoğlu, “TL'sini söyleyemiyorum, utanıyorum. Döviz öyle arttı ki, çarpınca makine bile göstermiyor. Bunların gazabından, bu milleti, Allah korusun. 4,2 milyar dolar daha az harcadık, ama onların 25 yılda yapamadığını, biz, 5 yılda yaptık” ifadelerini kullandı.

“BU ŞEHRE RANT KAPISI OLARAK BAKTILAR”

5 yılda, önceki dönemin 25 yılda yaptığı 122 kilometre metronun yarısı kadar raylı sistem hattı ürettiklerine dikkat çeken İmamoğlu, “Bu kardeşiniz, ekip arkadaşlarıyla birlikte, 5 yılda 65 kilometre yaptı. 63 kilometresi de yerin altında yapılmaya devam ediyor. Biz, 10 yılda var ya, 50 yıllık iş yaparız. Bunların o kibrini, bunların kumpaslarını, bunların yalanlarını, bunların rantçılığını, bunların Kanal aşkını tarihe gömeceğiz, tarihe” diye konuştu. Rakiplerinin tek bir kişinin aklına, kendilerinin ise ortak akla güvendiğini vurgulayan İmamoğlu, “İstanbul'u yönetenler, Pendik'i yönetenler, sizleri uzun yıllar ihmal etti. Doğru mu? Bu şehre rant kapısı olarak baktılar. Doğru mu? Bakın; Kurna Mahallesi’nde, planlama yetkisinin belediyemize verildiği, sosyal konut yapmak için imar planlarını da yaptığımız… Bak; sosyal konut yapacağız sabit taksitle. Onlar, milletin neyi var, neyi yok alıyor. Biz, sabit taksitle oraya sosyal konut yapacağız. İşin onayı için her şeyi hazırladık, bakanlığa yolladık. Fırsatçılığa bak; 8 milyon metrekarelik alanı, bizim yetkimizde olan alanı, hani bu ‘Adilim’ diyen veya şehre belediye başkan adayı olan acemi aday var ya, onun bakanlığının imzasıyla, o 8 milyon metrekareyi bizden alıyorlar, Pendik Belediyesi'ne veriyorlar. Pendik Belediyesi daha Ertuğrulgazi'nin sorununu çözememiş, gidecek 8 milyon metrekarede sabit taksitle ev yapacak. Ya bu kadar yalan, bu kadar iftira, bu kadar kumpasın karşılığında, bir de bu kadar partizanlık olmaz” şeklinde konuştu.

“BUNLARIN DERDİ, MİLLET FAYDA GÖRSÜN DEĞİL; BUNLARIN DERDİ, BENİM PARTİLİM FAYDALANSIN”

“Bunlar sırf partizanlık için bunu yapıyor, ama biz, bunu da düzelteceğiz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Orada zaman kaybedildi, orada imar planı sorunu yaşanmaya başlandı. Biz, çoktan oraya start verirdik, başlardık, işimize bakardık. Ama bunların derdi, millet fayda görsün değil; bunların derdi, benim partilim faydalansın, benim partilim karar versin, benim partinin bir iki müteahhidi oraya gitsin. Başka hiçbir dertleri yok bunların. Onun için, bunlara bu yetkiyi vermeyeceksiniz. Ben eminim, vermeyeceksiniz. Az önce Başkanımız da söyledi. Ertuğrulgazi'de, Velibaba’da, Sülüntepe'de, Yaylalar mahallelerinde imar problemlerini, mülkiyet problemlerini yıllardır görmezden geldiler. İş yapmıyorlar, bir de engel oluyorlar. Ertuğrulgazi Mahallesi'nde, sizin mahallenizde ‘kreş yapalım’ dedik, işimize başladık, mülkiyetini, sırf kreş yapmayalım diye, bu Pendik Belediyesi, -bunlara aklı evvel diyorum ben, aklı kıt diyorum bunlara- aldılar elimizden, Hazine’ye verdiler. Niye? İBB kreş yapmasın. Allah size akıl versin.”

“ERTUĞRULGAZİ'NİN SORUNLARINI ÇÖZMEYE HAZIR BİR EKİBİZ”

“Biz, her şeyden önce ‘vatandaş’ dedik, ‘şehrin ihtiyaçları’ dedik. Pendik için, Tarık Başkanımızla el birliği yaptık, iş birliği yaptık. Hep beraber, Ertuğrulgazi'nin sorunlarını çözmeye hazır bir ekibiz. Biz sizden, Pendik'te ‘Tarık Balyalı’ demenizi istiyoruz. Ertuğrulgazi Mahallesi hazır mı? Ertuğrulgazi Mahallesi sahipsiz olmayacak. Birlikte bu işi başaracağız. Ertuğrulgazi Mahallesi'nden, sadece Tarık Başkanıma değil, aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi meclis listesine de oy istiyoruz; tamam mı? E bir de bana da oy verirsiniz herhalde. Benim güzel hemşehrilerim; Allah'ın izniyle, size söz veriyoruz. İstanbul'un bütün sorunlarına koştuğumuz gibi, Ertuğrulgazi Mahallesi başta olmak üzere, Pendik'in diğer bütün mahallelerindeki mülkiyet, kentsel dönüşüm, sosyal konut süreçlerine de biz koşacağız ve bu sorunları biz çözeceğiz. Bu anlamda hazırız. 40 yıllık çilenize de biz son vereceğiz. Kentsel dönüşümü de biz yapacağız. Barınma, anayasal hakkınızı da biz sağlayacağız. Evinizi mutlaka koruyacağız. Aydos’taki rant arayışını asla müsaade etmeyeceğiz. Hak sahibi olduğunuzu biliyoruz, onu biz koruyacağız. Ve adaletli dönüşümü biz yapacağız, biz. Buna hazırız.”