Ekonomist Demirtaş'tan Önemli Açıklamalar
Ekonomist Özgür Demirtaş, dikkat çeken paylaşımlar yaptı. "Dövizi kontrol etmenin maliyeti, serbest bıraktığınızda ortaya çıkacak maliyetten çok daha fazla. Kontrol için milyarlarca dolar yaktık. Sonuç sıfır" diyen Demirtaş, "Toplanın ne olacağını yazayım" diyerek yapısal reformlara dikkat çekti.
Ekonomist Özgür Demirtaş, geçen ay 'Ekonomiye ne olacak?' başlıklı bir video yayınlamış ve herkesin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e destek vermesi gerektiğini söylemişti. Videosunda Türkiye'yi bekleyen büyük sorunlara karşı dikkat çeken Demirtaş, bir danışma kurulunun kurulması gerektiğinin altını çizmişti.
Özgür Demirtaş bugün de Twitter hesabından dikkat çeken bir mesaj yayınladı. "Dövizi kontrol etmenin maliyeti, serbest bıraktığınız anda ortaya çıkacak maliyetten çok daha fazla. Kontrol etmek için milyarlarca dolar yaktık. Sonuç sıfır" diyen Demirtaş, "Bırakın yapılan hataların karşılığı tam ortaya çıksın. Türkiye büyük ülke, gerçeklerle erken yüzleşirse sonunda toparlar" ifadelerini kullandı.
Daha sonra "Toplanın ne olacağını yazayım" diyen Demirtaş, şu mesajı pa ylaştı:"Hükümet sondan ikinci videomda bahsettiğim Vitrin-Makyaj Ekonomi Modelini seçerse, yerel seçimlere kadar yarım yamalak ekonomiyi götürür. Yerel seçimler sonrası ise büyük işsizlik ve KOBİ'ler için büyük sıkıntı gelir. Yerel seçimler sonrasına bırakmayın. Şimdiden her şeyi yaşayıp, yapısal reformlara girişelim."
Özgür Demirtaş, 'Ekonomiye ne olacak?' isimli videosunda Mehmet Şimşek'i bekleyen üç farklı senaryo olduğunu belirtmiş ve yapısal reformlarla birlikte adaletin önemine dikkat çekmişti. Demirtaş, 'Vitrin-makyaj ekonomi modeli' diye isimlendirdiği senaryoyu şöyle özetlemişti:
"Mehmet Şimşek'in elinin kolunun bağlanmamasını dilerim. Tek eli de bağlanmasın. 'Vitrin-makyaj ekonomisi' yapılmasın. Umarım Şimşek ve ekonomiye ekibi mümkün olduğu kadar fazla sorar, o insanların bir lira almasına gerek yok. Eğer yapılmazsa eksik kalır, Mehmet Şimşek'in de eli bağlanırsa hiç olmaz. Aradaki farkı daha çok açar ve farkı kapatamayabiliriz. Verimli yatırım yapmamız lazım. Mehmet Şimşek giderse akıldışı politikalar uygulanır ve yapısal reformlar yapılamaz.
Uzun vadede bir şey olabilmesi için kısa vadede acı çekilmesi gerekir. Uzun vadede yapısal reform yapılması lazım. Yapısal reform olmadan siz 'faiz artırdım' deseniz de işe yaramaz. En başında yargı reformu gelir. Yargıyı bağımsız yapalım, hukuk ve adalet inanılmaz derecede önemli. Eğitime ideolojiyi sokmayalım. Mehmet Şimşek ve ekibinin kısa vadede rasyonel, akıldolu ve ortadoks politikalar ve aynı zamanda da yapısal reformlara girişilmesi lazım. Eğitim, Ticaret, Adalet Bakanlarının devreye girmesi lazım. Bunlar olursa Türkiye hakettiği yere doğru gider."
Ekonomist Özgür Demirtaş, Mehmet Şimşek'i bekleyen üç farklı senaryoyu da şöyle sıralamıştı:
"Seçimden sonra bu akıldışı olan, 'Türkiye ekonomi modeli' çökünce Mehmet Şimşek gelmek zorunda kaldı. Gelir gelmez ilk sözü 'Türkiye'nin acilen rasyonel ekonomi politikasına dönmesi lazım. Başka bir yolu yoktur.' dedi. Bu ne demek? Bundan önceki politikanın akıldışı olduğunu kabul etmesidir. Söylediği şey doğru ve destek olunmalı. Türkiye'nin önündeki son fırsat bu. Üç tane senaryo var. Eğer Mehmet Şimşek giderse tekrar bu 'Türkiye modeli' ekonomiye geçileceğini düşünebiliriz.
Mehmet Şimşek tam gelirse ve söylediklerini uygularsa, buna ortadoks ekonomi politikası, akıldolu politika, rasyonel ekonomi politikası deriz.
Mehmet Şimşek yarım gelirse, işine karışılırsa, istediği yere istediği kişiyi atayamazsa o zaman 'vitrin ekonomi modeli', 'makyaj ekonomi modeli', 'hibrit ekonomi modeli' olur.
Ne olursa ne olacağını ben size anlatayım. Eğer Mehmet Şimşek giderse, akıldışı politikalar uygulanırsa, yapısal reformda yoksa, kısa vadede sahte bir mutluluk sağlar ülke. Uzun vadede ise uzun vadede ülke berbat bir yere çıkar.
Mehmet Şimşek 'vitrin ekonomisi'ni uygularsa, yarım reformlar yaparsa ülke acı çeker ama uzun vadede çok daha acı bir yere gider.
Eğer Mehmet Şimşek kısa vadede tam rasyonel ve ortadoks politikaları uygulayıp, tam yapısal reformlara geçerse ülke, uzun vadede mutlu, güçlü ve inanılmaz bir Türkiye ile karşı karşıya kalabiliriz. Keşke böyle bir şey olsa."