Egeli İhracatçılar Kuzey Avrupa Pazarından Umutlu
Türkiye için Kuzey Avrupa’da yeni fırsatlar kapıda. Türkiye-AB ilişkileri ivme kazanıyor.
Pandemi sonrası tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi, yeni bölgesel hatların oluşturulması gündemde. Kuzey Avrupa ülkeleri, üretim ve tedarikte Uzak Doğu bağımlılığının azaltılması için orta ve uzun vadede adımlar atmayı düşünüyor.
Ege İhracatçı Birlikleri’nin düzenlediği “Koronavirüs’ün hedef pazarlarımızdaki seyri” webinar serisinin yedinci ayağında Brüksel Ticaret Başmüşaviri İsmail Gencay Oğuz ve Kopenhag Ticaret Müşaviri Çağrı Alpgiray Kale pandemi sonrası Belçika ve Danimarka’nın dış ticaretindeki gelişmelerle ilgili sunum yaptı, ihracatçıların sorularını yanıtladı.
Mart, Nisan ve Mayıs aylarında kısıtlamalar nedeniyle gerileyen ihracatın kademeli normalleşme adımlarıyla toparlanmaya başladığını söyleyen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ana ihracat pazarı Avrupa’ya yoğunlaştıklarını söyledi.
“Türkiye, Avrupa Birliği, G20 ve OECD ülkeleri arasında 2020’nin ilk çeyreğinde en güçlü büyüme performansı gösteren ülke oldu. Gümrük kapılarının uluslararası yük taşımacılığına kontrollü bir şekilde yeniden açılması ve seyahat kısıtlamalarının sonra ermesi ihracatımızı yeniden atağa kaldıracak. Koronavirüs sürecini temassız ihracat, sanal fuar, sanal ticaret heyetleri gibi atılımlarla başarıyla yöneten Türkiye’nin hem coğrafi konumu hem üretim gücüyle dünyada önemli bir pazar alternatifi olacağı ifade ediliyor. Bu başta AB ülkeleri olmak üzere uluslararası arenada Türkiye ile ikili ticaret ve yatırım ilişkilerinin artırılması yönünde çok güçlü bir mesaj. Önümüzdeki dönemde küresel tedarik zincirinde Türkiye’nin kendini çok güçlü bir şekilde konumlandırabileceğini, yeni normalin küresel pozisyonuna pozitif yansımalar getireceğini düşünüyoruz. Komşu ülkelere, ihracat yaptığımız hinterlanda ve hedef pazarlarımıza dönük planlarımızı hızla devreye alacağız. Son dönemde yaşananlar ve değişen dünya düzeni gösterdi ki Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı konumunda olan AB ile 24 yıllık Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve kapsamının genişletilmesi artık kaçınılmaz. İhracatımızın yüzde 50’sini Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Kuzey Avrupa bölgesi başta olmak üzere çok daha fazla sayıda ülkeyle gümrük vergisi ödemeden ihracat yapmaya devam etmek istiyoruz. Serbest Ticaret Anlaşmaları Türkiye için büyük önem arz ediyor.”
Belçika ve Danimarka’ya ihracatı değerlendiren Eskinazi, “Belçika ile 7 milyar dolara yakın bir ticaret hacmimiz var. 3,5 milyar dolarlık da ihracatımız var. Otomotiv, çinko, mücevher, tekstil, hazır giyim en çok ihraç edilen sektörler. İlk 5 aylık verilere göre Türkiye genelinde yüzde 11’lik düşüş var. Ocak-Mayıs döneminde ihracatımız 1,3 milyar dolar civarında. EİB olarak yüzde 10’luk bir paya sahibiz. Kimya ürünleri hazır giyim gıda mamulleri ihracatı en çok yapılanlar arasında. Danimarka’yla ise 1 milyar dolarlık ihracatımız var. İthalatımız ise 800-850 milyon dolar arasında. İhracatımızda taşıt araçları, elektrikli cihazlar, makinalar, hazır giyim ürünleri öne çıkanlar. Pandemi süresince Danimarka’yla olan ihracatımız yüzde 16 gerilemiş. Yılın ilk 5 aylık döneminde 330 milyon dolarlık ihracatımız olmuş. EİB üyeleri bu ihracatın yüzde 9’luk kısmını yapıyor. En çok üyelerimizin hazır giyim gıda mamulleri, klimalar havalandırma sektöründe ihracatı var.” dedi.
Belçika pazarı için tavsiyeler şu şekilde;
-Önlemlerin 4 Mayıs tarihinden itibaren üç aşamada kaldırılmasına karar verildi. 11 Mayıs’tan itibaren mağazalar açıldı. 8 Haziran’dan itibaren restoran ve kafeler de açıldı. Festival ve toplu etkinlikler 31 Ağustos’a kadar yasak.
-15 Haziran itibariyle tek taraflı olarak Avrupa Birliği ve İngiltere 4 Schengen ülkesine uçuş yasağı kaldırdı. Belçika’da 250 bine varan Türk nüfus var. Mağdur olunmaması için Türkiye’den Belçika’ya Belçika’dan Türkiye’ye karşılıklı uçuşlar başlatıldı ama vatandaşlık ve oturma izni şartı var.
-125 milyar euroluk ekonomik tedbir paketi açıklandı. Gayri safi yurtiçi hasıla birinci çeyrekte yüzde 2,4 daraldı. Asıl etkinin ikinci çeyrekte görülmesi bekleniyor. Sanayi üretiminde yüzde 24 düşüş var. İnşaat üretiminde ise yüzde 39’luk düşüş var. İşsizlik oranları yüzde 5,6’ya yükseldi. Enflasyonda gerileme devam ediyor.
-İhracat yüzde 24 oranında, ithalat ise yüzde 28,8 oranında geriledi. Parakende ticaret hacminde 17 puanlık önemli gerileme var tüketici güveniyle bağlantılı. İş dünyası güveninde şimdiye kadarki en büyük rakam görüldü, 25 puanlık düşüş oldu. E-ticarette Mart’ta yüzde 30 Nisan’da yüzde 50 artış var.
-Belçika, 473 milyar euroluk milli geliriyle Avrupa’nın en açık ekonomilerinden biri, rekabetçi bir ülke. Hizmet sektörü GSYİH’nin yüzde 75’ini oluşturuyor. İmalat sanayinin toplam ekonomi içindeki payı yüzde 21 seviyelerinde, ürettiği katma değer ve ihracattaki ağırlığını koruyor. Belçika sanayisinin güçlü sektörleri kimya eczacılık, gıda içecek. Metal ve metal ürünleri imalat sanayii katma değerinin yüzde 60’ını oluşturuyor.
-2020 ve sonrası tahminlere göre yüzde -6 yüzde -11 daralma öngörülüyor. Ortak düşüncelerden biri de 2021’deki toparlanma 2019 sonu seviyesinde olmayacağı yönünde. OECD’nin raporu da bunu doğruluyor. Belçika 2019 son çeyrekteki büyümenin değerine ikinci bir dalga olmasa bile 2021 sonlarına kadar ulaşılması gözükmüyor. Almanya Fransa Hollanda ana ticaret partnerleri o ülkelerdeki gelişmelere de bağlı olarak 2020’de ihracatta 11,9 ithalatta ise yüzde 11,5’luk gerileme öngörülüyor.
-Belçika dış ticarete oldukça bağımlı. Mal ve hizmet ihracatı GSYH’nin önemli bir kısmını oluşturuyor. 2019’da 800 milyar euroluk ticaret hacmine sahip. 16,7 milyar euroluk dış ticaret fazlası verdi. 397,7 milyar euroluk ihracatı, 381 milyar euroluk ithalatı var. Diğer AB ülkelerine yönelik transit ticaret ve dağıtım merkezi olma özelliğini de taşıyor.
-Motorlu kara taşıtları, eczacılık ürünleri, mineral yakıtlar, makine, organik kimyasallar toplam ihracatın yüzde 47’sini, ithalatın yüzde 51’ini oluşturuyor. İhracatında tedavi amaçlı ilaçlar, binek otomobil, bağışıklık ürünleri, aşılar, petrol yağları, elmaslar, oto aksam ve parçalar, medikal alet ve cihazlar, çelik, spor ayakkabı, traktör gibi ürünler var.
-Ham petrol ithalatı önem arz ediyor. Dış ticareti AB üyesi ülkelere yoğunlaşmış. Komşu ülkeleri Almanya Fransa ve Hollanda toplam ticaretinin yüzde 40’ını oluşturuyor. Türkiye-Belçika dış ticareti son yıllarda 100 milyon doların üzerinde fazla verdik. İhracatta motorlu taşıtlar yüzde 30’unu oluşturuyor. İkincisi çinko, cevher ve konsantreleri de fazla ihraç ettiğimiz ürünler arasında. İplikler, petrol yağları, örme giyim eşyaları, plastik ve çelik diğer ilk 10’daki ürünler.
-İthalatımızda demir çelik hurdası tedariğinde Türkiye için en önemli ülkelerden bir tanesi Belçika. Geri dönüşüm konusunda gelişmişliği ve Avrupa’nın hurdasını toplama sayesinde en büyük ithalat kalemimiz hurda çelik. İşlenmemiş altın ithalatı farklılık gösteriyor. Sentetik elyaf üretiminde kullanılan ürünler, temizleme müstahzarları, aşı ve serumlar, petrol yağları, ilaçlar diğer ürünler.
-İhracatımız ilk iki ayda artıştaydı. Nisan döneminde yüzde 50’ye yakın gerileme oldu. En fazla gerileyenler motorlu taşıtlar, yassı çelik(sıcak hadde), petrol yağları, oto aksam ve parça, iplik, örme giyim eşyası ihracatı gerilerken, PTA, dokuma makinaları, yassı çelik (soğuk hadde) traktör ve kimyasal gübre ithalatı arttı.
-Ara mal ve yatırım malları yatırımında artış var. 2020 yılında Türkiye’deki sanayideki toparlanmayla beraber artış bu kalemlerle görülmekte. Mayıs ayındaki gerileme yüzde 16’lar seviyesine gerilemiş. Haziran ayı geçen sene bayrama denk geldiği için takvim etkisi bulunmakla beraber bir ivmelenme görülüyor.
-Belçika ekonomisi Belçikalı firmalar Türkiye’deki iş yapma kültürüne hakimler ve takip ediyorlar. Türkiye’deki doğrudan yatırımların 2002-2019 yılları arasında 8,7 milyar dolar. 680 Belçikalı firmanın yatırımı var ülkemizde faaliyetlerini sürdürüyor.
-Belçika’daki Türk nüfus 250 bine yakın. Türkiye’den Belçika’ya ihracat yapmak isteyen firmalarımız başta Belçika olmak üzere yerleşik Türk vatandaşları hedef alıyorlar. Orta ve uzun vadede Avrupa pazarını hedeflemeleri gerek.
-Almanya Hollanda ve Belçika arasında da Türk nüfusları arasında önemli bir ticaret hacmi var. AB’nin önemli bir gümrük kapısı Anvers limanı. Hem AB içi transit ticarette hem de üçüncü ülkelerle AB’nin ticaretinde önemli bir nokta. Avrupa’nın en büyük ikinci en önemli limanı. Sadece Belçika pazarı değil Avrupa pazarı olarak düşünüp, Avrupa’nın üçüncü ülkelerle ticareti kapsamında da değerlendirmek, potansiyeline bu açıdan bakmakta fayda var.
- İş birliği alanları kimya, eczacılık sektörü, bilgi teknolojileri, 3. Ülkelerle müteahhitlik projeleri. Pandemi sonrası tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi yeni bölgesel hatların oluşturulması gündemde. Üretim ve tedarikte Uzakdoğu bağımlılığının azaltılması orta ve uzun vadede adımlar atılabilir. Türkiye AB ekonomi ve ticaretine entegre yapısı, üretim kabiliyetleri ile potansiyel arz ediyor.
-Belçikalılar her zamankinden daha çok çevrimiçi. E-ticarette önemli bir artış var. Bu durum geleceğe de yansıyacak. Önceden küçük ve daha az önemli ürünler tercih edilirken. Ev bahçe ürünleri, daha yüksek meblalı ürünler alınmaya başladı.
Danimarka pazarı için tavsiyeler şu şekilde;
-GYSİH 350 milyar dolar civarında. Yaklaşık 110 milyar dolarlık ihracatı 100 milyar dolarlık ithalatı oluyor. Ülkenin ekonomisi pandemi döneminde yüzde 2,1 daralmış. Danimarka diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığı zaman az etkilendi. İhraç ürünleri eczacılık gibi ürünler olduğu için daralma yaşamadı. Uçuşlar başladı ama turistik ziyaretler 31 Ağustos’a kadar yasak. Belgelemek şartıyla iş görüşmesi için gidilmesi mümkün.
-12 milyar euro tutarında nakdi yardım ve 40 milyar euronun üzerinde vergi ertelemesi, kredi genişlemesi, vb unsurları içeren ekonomik destek sunuldu. 50 bin kişinin işini kaybettiği düşünülüyor.
-Ev tadilatlarına, ev eşyalarına yönelik alışverişlerde artış olmuştu. En çok etkilenen sektörler giyim, ayakkabı çanta, takı. Artık düzeliyor canlılık var. Kozmetik ve mobilyada harcamaları da artış gösterdi. Ulaşım, eğlence, turizm haricinde hizmetler sektöründe de normalleşme eğilimi var. 2019’da turizm gideri 7 milyar dolar olmuş. Türkiye’nin payı yüzde 5’ti.
-IMF’nin tahminine göre 2020 yılında ülke ekonomisinin yüzde -6,5, Danimarka Finans Bakanlığı’na göre ise yüzde -5 daralması tahmin ediliyor. 2021’de ise yüzde 6’lık bir genişleme bekleniyor. Bu olsa bile 2018’deki durumuna dönmüş olacak. Bu sene bütçenin yüzde 7 civarında açık vermesi bekleniyor. Bu 1983 yılından sonra en yüksek bütçe açığı olacak.
-İhracatında eczacılık, makine ve aksamları, elektrikli makine ve cihazlar, mineral yakıtlar, optik cihazlar, etler ve sakatatlar, kara taşıtları ve aksamları, mobilyalar, balıklar ve deniz kabukluları, süt ürünleri öne çıkanlar.
-İthalatı ise makine ve aksamları, elektrikli makine ve cihazlar, kara taşıtları ve aksamları, mineral yakıtlar, eczacılık ürünleri, plastik ve mamulleri, optik cihazlar, demir ve çelikten eşyalar, örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarları, mobilyadan oluşuyor.
-İhracatta ve ithalatta ilk 5’i kendi coğrafyasına yakın ülkeler Almanya, İsveç, Norveç, İngiltere, Hollanda. Sadece kendi hinterlandı dışındaki ülke Çin ithalatta dördüncü sırada.
-Türkiye ve Danimarka’nın dengeli bir ticareti var. 1 milyar dolarlık ihracat, 800 milyar dolarlık da ithalatımız söz konusu.
-İthalatımızda artış olmuştu gemi konusunda. Bu sene normalleşti. İlk 4 ay ithalatta yüzde 30 düşüş var. İhracatta da yüzde 6 civarında düşüş var. İhracatta güçlü olduğumuz ürünler giyim eşyaları ve kara ulaşım araçları ihracatın yüzde 60’ını oluşturuyor.
-İlk 4 ayda giyim eşyalarında düşüş var. İthalatımızda Belçika’da olduğu gibi hurdalar ve eczacılık öne çıkıyor. Enerji üçüncü sırada.
-Zayıf yönleri nüfus az ve nüfus artış hızı yavaş, dinamik bir pazar değil, iç vergilerin yüksek olması diğer İskandinav ülkelerinde olduğu gibi, iş yapma kültürü ağır pratik değiller.
-Yerleşik ve Danimarka vatandaşı olan 100 binin üzerinde Türk var. Tüketim alışkanlıkları Türklere benzeyen insanlar da hesaba katıldığında 200 bin gibi bir potansiyeli var nüfusun yüzde 5’ine yakını potansiyel arz ediyor. 2020’nin ikinci yarısındaki talep artışı fırsat olarak görülebilir.
-Danimarka için referans olacak ülkelere iş yaptılarsa Danimarkalı müşteri üzerinde etkileyici olabilir. Tasarım önemli. hazır giyim sektörü çok iyi biliyor. Doğal ürünler, ekolojik, çevreci ürünler, renksiz kokusuz sabunlar ekolojik gıdalar doğada çözülen paketler nihai tüketiciyi etkiliyor. Küçük detaylara önem veriyorlar; ürünün boyası, paketi vs..
-Yakın coğrafyada fiziksel olarak bulunmak, ulaşım kolaylığı, yüz yüze temas, depolar kurmak güven oluşturma anlamında önemli.
-İki büyük süpermarket var piyasanın yüzde 90’nından fazlasına hakim. Marketlerin ürün gamı çok geniş. Spordan kozmetiğe her şey satılıyor. E- ticaret siteleri de var. Birçok marketi bünyelerinde bulunduruyorlar ve her ekonomik gruba yönelik market zincirleri var ellerinde. 2019 yılında iki grubun 15 milyar dolarlık cirosu oldu. Bu marketlere erişim olursa lansman açısından faydalı olur.
-Doğal taş sektörü için ev mobilyasında kullanılan doğal taşta potansiyel bir pazar var. Tasarımla ilgili beklentisi sağlanırsa mermer süslemeli ürünler satılıyor.
-Danimarka’da vaka sayısı normal düzeyde seyrettiği için maske kullanımı olmadı. Dolayısıyla tıbbi malzemelere yönelik bir talep oluşmadı.
-Danimarka’da son birkaç yıldır dolandırıcılık faaliyetleri oluyor. Firmaları taklit edenler dolandırıcılar var. İthalat yapan firmaların Ticaret Müşavirlikleriyle irtibat kurması firma güvenliği açısından sağlıklı olacaktır.
-E-ticaret hacmi 2019’da 20 milyar euro, bu sene 25 milyar euro ya yaklaşması öngörülüyor. Yüzde 37si normal ürünler, yüzde 60ı hizmetler, yüzde 3 ise internet dizi, film, ve müzik platformları. Online satışta öne çıkan ürünler elektronik, hazır giyim, ayakkabı, spor ekipmanları, beyaz eşya, yapı malzemeleri, kozmetik ürünler ve kıymetsiz takılar, ev aksesuarları, sağlık ve hijyen ürünleri, mobilya, oyun ve oyuncak grubu öne çıkıyor.
-Danimarka’ya Avrupa Birliği ülkelerinden yapılan online satışlar gümrük vergisiyle birlikte KDV’den muaf olmakla birlikte, AB dışından yapılacak 80 Danimarka Kronu üzerindeki satışlarda KDV; 1, 50 DKK üzerindeki satışlarda ise KDV ile birlikte gümrük vergisi tahsilatı yapılıyor. Danimarka’da KDV yüzde 25 olarak uygulanıyor.