Dr. Ümit Aktaş, “Otizmdeki Başrol Oyuncu: Toksik Saldırı!”

Otizmin bilinenin aksine genetik bir sorun olmadığına, otizmin sahne arkasındaki başrol oyuncusunun toksik bombardımanı olduğuna dikkat çeken Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü için görüşlerini ve beslenme önerilerini paylaştı.

Her geçen yıl giderek yükselen bir ivmeyle otizm tehdidiyle karşı karşıyayız. 1985 yılında her 2.500 çocuktan birine otizm teşhisi konulurken, Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC) verilerine göre bugün her 54 çocuktan biri otizm riski ile doğuyor. İstatistiklerden yola çıkarak bundan 20-30 yıl sonra her iki çocuktan birinin otistik olacağını öngörüyor. Toplumda hala bu problemin son derece nadir göründüğüne dair bir algı olsa da tehlike çok daha büyük.

“Otizm genetik değildir, doğru beslenme modeli ile semptomlar hafifletilebilir”

Otizmin bu kadar artmasının önemli bir sebebinin beslenme alışkanlarının değişmesi olduğunun altını çizen Dr. Ümit Aktaş, “Bugün artık otizmin genetik olmadığı, çevresel toksinler, yiyeceklerin içindeki kimyasallar, DNA’mızın tanımadığı suni yiyecekler ve aşılarda kullanılan ağır metallerle ilişkili bir sorun olduğu biliniyor. Bu toksik saldırı, sağlıksız bir mikrobiyomla birleşince ortaya birçok farklı faktörün birlikte rol oynayarak beyin fonksiyonlarında bozukluğa yol açtığı bir tablo çıkıyor. Ancak bilinenin aksine, doğru bir beslenme modeli ile otistik semptomlar hafifler, hatta tamamen iyileşebilir” dedi.

Teşhis ne kadar erken konmuşsa ve doğru beslenme modeline ne kadar erken geçilirse tedavinin başarı şansı da o kadar artar diyen Dr. Ümit Aktaş; “Maalesef her sağlık sorununda olduğu gibi beslenme ve otizm arasındaki ilişki de göz ardı ediliyor. Sonuçta geriye sadece bir yere kadar faydalı olabilecek psikoterapi yöntemleri ve ciddi yan etkileri olan ilaçlar kalıyor. Dünyayı temizlemek elimizde olmayabilir, ama sağlıklı çocuklar yetiştirmek adına değiştirebileceğimiz pek çok şey var” diyerek ebeveynlere önerilerde bulunuyor.

Dr. Ümit Aktaş’tan anne adaylarına öneriler

Sezaryenle doğan çocuklarda otizmin daha fazla görüldüğüne de dikkat çeken Dr. Ümit Aktaş, “Bebek, ilk probiyotiklerini normal doğum esnasında doğum kanalından geçerken annesinden alır. Anne sütü ise probiyotiklerin beslenmesini ve çoğalmasını sağlar. Bu koruyucu kalkan olmadan dünyaya gelen sezaryen bebeklerinde, hele bir de anne sütünden mahrum kalmışlarsa otizm riskinin arttığını gösteren çalışmalar var” diyerek mecbur kalmadıkça anneleri normal doğum yapmaları konusunda uyarıyor ve bebeğinizi hiperaktivite sendromundan, salgına dönüşen otizmden korumak için 7 maddede sağlıklı çocuk yetiştirme yöntemlerini paylaşıyor:

1. Toksinlere maruz kalmayın

2. D vitamini eksikliğine dikkat edin

3. Kolesterol zengini gıdalar tüketin

4. Normal doğum yapın

5. Diyetinize omega-3 ekleyin

6. GDO yemeyin, yedirmeyin

7. Beslenme modelini değiştirin

 

Otizmle savaşta oluşturulacak beslenme modelinin yasaklıları:

Otizmle savaşta oluşturulacak beslenme modelinde mutlaka bulunması gerekenler:

World Media Group (WMG) Haber Servisi