Dijital Madencilik Dünyada Yaygınlaşıyor
TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından “Dijital Madencilik Çevrimiçi Semineri” TMMOB Yüksek Denetleme Kurulu üyesi Nadir Avşaroğlu’ nun moderatörlüğünde Maden Yüksek Mühendisi Davut Özlen’ in katılımıyla gerçekleştirildi.
Dijital Madencilik konu başlığı ile gerçekleştirilen çevrimiçi seminer; 21 Ekim 2020 Çarşamba günü saat 20:30' da başladı ve 22: 00’de sona erdi. Madencilikte dijitalleşmenin yaygınlaştığını ve akıllı madenciliğin geliştiğini belirten, Maden Yüksek Mühendisi Davut Özlen: “ Madencilikte kullanılan sensörler artık birbirine bağlanıyor ve iletişim kuruyorlar. Yapay zeka ile ana makineye bağlanıyorlar ve daha hızlı, güvenli madencilik hayata geçiyor. 4 TB veriyi bir günde işleyen sistemler var. Madendeki rezervi ayırdeden, detaylarına kadar analiz eden ve hazır bilgi olarak bize ulaştıran sistemler var” dedi.
Maden Yüksek Mühendisi Davut Özlen konuşmasına Akıllı madencilikle ilgili dünyada yaşanan gelişmeler ve rakamlarla devam etti. Özlen şunları söyledi: “ Akıllı Madencilik uygulamalarını dünyanın iki büyük maden ülkesi Avustralya ve Kanada’da yoğun olarak görüyoruz. Bir de İskandinav ülkelerinde İsveç, Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde görüyoruz. Biz de ise yalnızca bir tek altın madeninde “akıllı madencilik” yapılıyor. İliç Altın Madeni. Balıkesir’de de birkaç madende kısmen uygulamalar var ancak tam anlamıyla akıllı madencilik olduğunu söyleyemeyiz. Şu anda dünya üzerindeki madenlerin yüzde 3’ü “akıllı maden” özelliği taşıyor ve bu yüzde üç için madencilik sektörü 7 milyar dolar yatırım yaptı. 2025 yılında dünya üzerindeki madenlerin yüzde 25’i “akıllı maden” olacak. Bunun için de 20 milyar dolarlık bir yatırım öngörülüyor.”
Dünyada akıllı madenciliğin üretimi yüzde 34 arttırdığını belirten Maden Yüksek Mühendisi Davut Özlen sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ Dünyanın en büyük madenleri Avustralya ve Kanada’da yer alıyor. Dünyanın en büyük kömür madeninin bulunduğu Avustralya’da tam anlamıyla akıllı madencilik yapılıyor. Bu kömür madeninin 90 yıllık daha rezervi olduğu biliniyor ve yılda 60 milyon ton kömür çıkarılıyor. Tüm sistem ocaktan 2000 kilometre uzaktan kontrol ediliyor. Tüm sistem akıllı ve dijital. Kömür, maden ocağından 400 ton yük taşıyan sürücüsüz 50 kamyon ile direkt limana taşınıyor. Buradan sevkiyat yapılıyor. Bahsettiğimiz maden ocağı 16.5 milyon dolar yatırımla kurulmuş. Havalandırma sistemleri sadece insanların olduğu yerlerde çalışıyor. Gerekli olduğu yerlerde havalandırma ve hava temizleme işlemi uygulanıyor. Aynı şekilde dron’lar kullanılarak insanların giremeyeceği yerlerde rezerv tesbitleri yapılabiliyor. Bu iş güvenliği konusunda önemli bir durum.”
Akıllı, dijital ve ya robotik madencilik olarak adlandırılan bu yeni dönemin olumlu yönleri ve olumsuz yönleri olduğunu dile getiren Maden Yüksek Mühendisi Davut Özlen sözlerini şu şekilde noktaladı: “ Madencilik sektöründe dijitalleşme ile iş güvenliği, hız ve verimlilik anlamında olumlu gelişmeler yaşanıyor. Ancak, makine iş gücü artışı ile işsizlik artışı ortaya çıkabilir. Bunu Finlandiya ve İsviçre gibi gelişmiş ülkeler tüm vatandaşlarına açıktan “vatandaşlık parası” ödemeleri yaparak aşmaya çalışıyor. Çünkü, kapitalist sistemin yaşaması için insanların tüketmesi gerekir bunun için de parası olması gerekir. Gelişmiş ülkelerin “keynesyen ekonomik politikalara” dönüş emareleri taşımaları bunun sonucu. Ayrıca eskiden madencinin girdiği yere; yol, su, elektrik gelirdi. Medeniyet oraya ulaşırdı. Dijital madencilikte buna ihtiyaç kalmamış görünüyor. Çünkü iki bin kilometre öteden madeni yönetiyorsunuz.”
Maden Yüksek Mühendisi Davut Özlen son olarak; tüm olumlu ve olumsuz yönlerine karşın “akıllı madencilik” sürecinin başladığını ve bu sürecin ilerleyeceğini sözlerine ekledi.
World Media Group (WMG) Haber Servisi