AKP "Muhalif Gazetecisini" Yaratmayı Hedefliyor
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 seçim planlarını anlatacağı programa Çağlar Cilara, İsmail Saymaz, Özlem Gürses, İlker Karagöz, Fatih Portakal gibi muhalif olarak bilinen gazeteciler de çağrıldı !
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Ekim Cuma günü katılacağı "Türkiye'nin Yüzyılı" programına Çiğdem Toker, Nevşin Mengü, Soner Yalçın, Uğur Dündar, İsmail Saymaz, Özlem Gürses, İsmail Küçükkaya, Fatih Portakal ve Deniz Zeyrek de "davet edildi". Uzun süredir Erdoğan'ın programlarını yerinde takip etmeyen gazetecilerin bu programa gidip gitmeyecekleri ise tartışma konusu oldu.
Sözcü yazarı Çiğdem Toker, köşe yazısında programa katılmayacağını belirterek şunları ifade etti:
"Diğer partilerin faaliyetleri gazeteci olarak nasıl izleniyorsa, bu toplantının da aynı yaklaşımla izlenmesi gerektiğini düşünen meslektaşlar olabilir. Ben iktidar yanlısı olmayan gazetecilerin 'davet' edilmesinin anlamlı bir strateji değişikliği falan değil, basbayağı bir pragmatizm olduğunu düşünüyorum. Yukarıda anlattığım bir siyasi iklim içinde bu toplantıya katılmamın iktidar açısından meşruiyet devşirme aracı olarak kullanılacağı kanısındayım. O nedenle katılmayacağım."
Gazeteci Özlem Gürses de açıklama yaptı. Başka bir programı olduğu için gidemeyeceğini belirten Gürses, "Bir kez daha davet gelirse gitmek istiyorum. Çünkü gözlerimle görüp size burada ne gördüğümü de bütün açıklığı ve şeffaflığıyla anlatmak istiyorum. Yalnız davet gelince şöyle bir sorun var. Benim artık Basın Kartım yok. 'İletişim Başkanlığı benim Basın Kartımı iptal ettiği için ben o salona nasıl gireceğim' dedim. Onlar da dediler ki biz girişleri ayarlayacağız" diye konuştu.
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek de bugünkü köşe yazısında konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Ben o toplantıyı bir siyasi partinin ve Cumhurbaşkanı'nın her gün birkaç benzerini yaptığı, gazeteciler için 'rutin' kategorisinde bir program olarak görüyor, büyük anlam yüklemiyordum. Bu yüzden de bir Ankara gazetecisinin günlük bir gazetecilik faaliyeti olarak Arena'ya gidip toplantıyı izlemeyi planlıyordum.
Arayan arkadaşlara da bu yüzden 'Katılacağım' diyordum. Ancak dün akşam saatlerinde çalıştığım gazeteye kurumsal yasağın sürdüğünü, muhabir arkadaşlarımın toplantıyı izleyemeyeceğini öğrendim ve kafam karıştı.
Böyle bir durum olursa, uygulamanın 'Takiye'den, bizim de 'konu mankeninden' ne farkımız olacak? O nedenle son kararımı toplantı gününe kadar kurumsal yasağın seyrine göre belirleyeceğim."
Ayşe Yıldırım, "Türkiye'de medyanın içini boşaltan, gazeteciliğin tanımını ve sınırlarını kendi çıkarları doğrultusunda dizayn eden, gazetecileri 'terörist' ilan eden, bunların hiçbiri yetmiyormuş gibi tüm toplumu karanlığa gömecek olan sansür yasasını çıkartan bir zihniyetin davetine icap etmenin gazetecilik çerçevesinde değerlendirilemeyeceği kanaatindeyim. Üstelik de daha bugün pek çok kentte bir çok gazeteci arkadaşımız evleri basılarak gözaltına alınmışken... Bütün bu koşullarda söz konusu davet sadece bir göz boyamadan ve bu davete icabet etmek de Saray'ın propagandasına araç olmaktan ibarettir" dedi.
Yavuz Oğhan ise "Soru soran gazeteciler, merak eden gazeteciler, her türlü uygulamaya evet demeyen, itiraz eden gazeteciler, gereğini yapan gazeteciler diye birçok isimlendirme yapılabilir ama 'muhalif gazeteci' dememek lazım. Giderim o toplantıya. Bakarım ne oluyor diye. Eğer konuşabilirsem insanlarla konuşur, biraz bilgi almaya çalışırım. Varsa itiraz, onu dile getiririm. Onlardan farklı düşüncelerimi, izlenimlerimi aktarırım" dedi.
Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ; gazetecilerin bu toplantıya katılmaması gerektiğini daha önce belirtmişti. Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu ise "Kurumumuza ‘akreditasyon’ adı altında uygulanan ambargoyu yıllardır sürdürenler aynı zamanda ‘muhalif medya’ tanımıyla bizi ötekileştirmeye devam edenlerdir. Halk TV olarak gururla söyleriz ki, ‘davet edilmeden’ de gazetecilik yapılabildiğinin ispatı, izlenme oranlarımızdır. Sansür Yasası, gazetecilerle müzakere edilmeden tüm itirazlara rağmen oldu bittiye getirilmişken; gazeteciler soruşturmalarla, yüksek tazminat davalarıyla, gözaltılarla-tutuklamalarla susturulmaya çalışılırken, akreditasyon adı altında gazeteciler haber sahalarına sokulmazken Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu davetini samimi bulmadığımızı belirtmek zorundayız. Halk TV’ye yapılan kurumsal davete teşekkür ederek bu toplantıya katılmayacağımızı bildiriyoruz" dedi.
Toplantıya davet edilen gazetecilerden Nevşin Mengü‘nün Twitter’da yaptığı ankete oy veren 123 bini aşkın kişi ikiye bölündü ve az farkla da olsa “gitmemeliler” yanıtı birinci çıktı.