AKP / FETÖ Belediyelerde Eleleydi
AKP içinde FETÖ bağlantısı iddiasıyla öne çıkan bazı belediye başkanları o dönemde çok deşifre oldukları için görevden el çektirildi. Dönemin AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş (Damadı vatan hainleri mezarlığında yatıyor) ve Dönemin AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek FETÖ / PDY Terör Örgütü ile girdikleri ilişkiler sebebiyle görevden el çektirilen isimlerdendi. İşte AKP’de; 2017’de “FETÖ ile iltisak” / “metal yorgunluğu/yenileme” gerekçeleriyle istifalar ve görevden ayrılmalar.
Bilinen isimler dışında da deşifre olan belediye başkanları vardı. Aşağıda medyada yer almış, AKP ile ilişkileri olmuş veya AKP’den ihraç edilmiş ve FETÖ/PDY soruşturmalarına adı geçmiş bazı belediye başkanlarını kısa notlarla veriyorum. Bu liste tam değil; 2016–2018 döneminde çok sayıda yerel isim hakkında soruşturma/ihraç/gözaltı/mahkûmiyet haberleri çıktı.
Enver Başaran — Erzurum (Aşkale). AKP’den ihraç edildi; FETÖ’yle iltisak iddiasıyla mahkûmiyetler/soruşturmalar konusu oldu.
Savaş Akarçeşme — Giresun (Çamoluk). Parti içi soruşturma/ihraç ve gözaltı haberleri çıktı.
Halil İbrahim Oral — Konya (Ilgın). AKP’den ihraç edildi; soruşturma/gözaltı ve adli süreçler yaşandı.
Ali Erdoğmuş — Nevşehir (Nar belde). AKP’den ihraç edildiği yönünde haberler var.
Süleyman Mutlu — Burdur (Bucak). 2016 operasyonlarında gözaltı ve tutuklama haberleri, daha sonra adli süreçler (sonrasında beraat/serbest kalma haberleri de var).
Recep Özkan — Kayseri (Develi, eski başkan). FETÖ üyeliği iddiasıyla yargılanıp hapis cezası verilenlerden.
Alemdar Öztürk — Adana (eski Ceyhan Belediye Başkanı). Gözaltı / tutuklama haberleri çıkmıştı.
Not: 2016 sonrası dönemde AKP yönetimi, binlerce yerel yönetim ismi içinde tarama yaptığını; ilk etapta birkaç yüz/altı yüz civarı isim üzerinde inceleme olduğunu ve bazı belediye başkanlarının partiden ihraç edildiğini açıkladı — bu süreçte çıkan haberler yerel ve ulusal kaynaklar arasında farklı detaylar içerebiliyor.
2016 Darbe girişimi sonrası AKP içinde de “FETÖ bağlantısı” iddiasıyla soruşturulan, partiden ihraç edilen, görevden alınan ve/veya adli işlem gören çok sayıda belediye başkanı oldu. Bu süreçte yapılan işlemler hem disiplin (parti ihraçları) hem de adli soruşturmalar (gözaltı, tutuklama, dava) şeklinde yürüdü; bazı başkanlar hakkında kesin mahkûmiyetler çıktı, bazıları hakkında soruşturmalar/izlemeler sürdü veya kamuoyuna yansıyan iddialarla süreç sonlandı.
Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında Ankara ve yerel güvenlik birimleri FETÖ’ye ilişkin geniş soruşturmalar başlattı; bu soruşturmalar parti içi disiplin süreçleriyle (ihraçlar) ve adli süreçlerle (gözaltı, tutuklama, kovuşturma) paralel yürüdü.
Ağustos–Aralık 2016 aralığında AKP’den çok sayıda ilçe/belde belediye başkanı ve meclis üyesi hakkında işlem yapıldığı açıklandı; bazıları partiden ihraç edildi, bazıları hakkında adli süreç başladı.
AKP yetkililerinin 2016 sonlarında açıkladığı rakamlara göre, FETÖ ile mücadele kapsamında çok sayıda teşkilat üyesi ve yerel yönetim çalışanı hakkında işlem yapıldı; 2016 sonu açıklamalarında “7 belediye başkanı ihraç edildi” gibi sayısal beyanatlar yer aldı.
Sürecin niteliği
Parti ihraçları: AKP içinde yürütülen disiplin soruşturmaları sonucunda bağlantı tespit edilen isimlerin üyelikleri sonlandırıldı (ihraç). Bu işlem parti içi disiplin mekanizmasının sonucudur ve otomatik olarak adli mahkûmiyet anlamına gelmez; fakat birçok durumda adli soruşturmalar da eş zamanlı yürütüldü.
Adli süreçler: Bazı belediye başkanları hakkında gözaltı, tutuklama ve davalar oldu; bazıları hakkındaki iddialar mahkeme kayıtlarına da yansıdı (tutuklamalar, sevkler). Ancak her isim için sonuç farklı—bazı dosyalar takipsizlikle, bazıları mahkûmiyet ya da adli kontrolle sonuçlanmış olabilir.
Neler önemli — dikkat edilmesi gereken noktalar
Haberlerde “FETÖ bağlantılı” ifadesiyle hem parti içi disiplin (ihraç) hem de adli iddia (şüpheli/tutuklama/dava) farklı şeyler kastedilebiliyor — hangi bağlamda (parti-iç, adli, iddia vs kesin hüküm) konuşulduğunu netleştirmek önemli.
Bazı isimler medyada geniş yer aldı; bazıları ise daha yerel ve sınırlı haberlerle kaldı — tek bir kaynak yerine hem resmi açıklamaları hem de bağımsız basın takibini birlikte okumak daha doğru sonuç verir.
Ancak 2016 – 2025 yılları arasında AKP’ye biat eden FETÖ Örgütü mensupları; devlet kademelerinde yükselmeye devam etti. Biat etmeyenler ise hapis ile cezalandırıldı ya da sürgün edildi
MHP’li bazı belediye başkanları hakkında “FETÖ bağlantısı” iddiaları ya da soruşturmalar medyaya yansımış durumda. Aşağıda öne çıkan vakalar ve güncel durumları yer alıyor:
İki dönem MHP’den belediye başkanı seçilmiş olan Ali Erdoğan hakkında, “FETÖ/PDY soruşturması” kapsamında “terör örgütü üyesi olmak” suçlamasıyla iddianame hazırlanmış; 15 yıla kadar hapis cezası istenmiş. Ayrıca eşi Aysun Erdoğan ve bazı yardımcıları da dahil edilerek soruşturulmuş; Ali Erdoğan 2016’da gözaltına alınmış, tutuklanmıştı.
Hasan Gökçe — Korkuteli (Antalya)
Eski MHP’li belediye başkanı. MHP’ den ihraç edilmiş; daha sonra İYİ Parti’ye geçmişti. “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmış.
İsmail Hakkı Çiftçi — Çayeli (Rize)
MHP’li Çayeli Belediye Başkanı Çiftçi bir televizyon programında bazı AKP’lilerin “FETÖ bağlantısı” olduğunu iddia etmiş; bu iddialar belediye meclisinde tartışma konusu olmuş. Ancak doğrudan Çiftçi’yle ilgili bir soruşturma ya da mahkûmiyet bilgisi yaygın olarak doğrulanmış kaynaklarda yer almıyor.
CHP’de ise bu konuda tek bir örneğe rastlıyoruz: İbrahim Burak Oğuz – Urla Belediye Başkanı. 2019’da FETÖ/PDY üyesi olma iddiasıyla tutuklandı. CHP İzmir İl Teşkilatı, partiden ve yerel yetkililerden Oğuz’a destek açıklamaları yaptı. İddialara göre, savcılık makamı tarafından “FETÖ/PDY üyesi olduğuna dair veri bulunduğu” gerekçesiyle tutuklanması istendi. Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olduğu iddiasıyla dava açılan ve görevden uzaklaştırılan eski Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Kamuoyuna yansıyan medya haberleri bazen siyasi tartışma unsuru olarak kullanılıyor; bu yüzden bilgi güvenilirliği ve resmi kaynaklarla doğrulanmışlık önemli.