Afetlere Dayanıklı Yeni Yaşam Alanları için Yeşil İyileşme
WWF-Türkiye, Yerel Yöneticiler, Uzmanlar, STKlar ve Uluslararası İşbirliği Kuruluşlarını, Yeşil İyileşme Forumu'nda bir araya Getirdi:
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), deprem felaketinin ardından enkaz kaldırma çalışmalarından yaşam alanlarının inşasına kadar geçecek süreci değerlendirmek üzere Yeşil İyileşme Forumu düzenledi. 29 Mart'ta gerçekleşen, farklı disiplinlerden uzmanlar, depremden etkilenen illerin belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası işbirliği kuruluşları temsilcilerinin katıldığı forumda, doğayla uyumlu yapılaşma ve yeşil iyileşme için belediyeler özelinde neler yapılabileceği tartışıldı.
Afetlere karşı daha dirençli ve doğayla uyumlu bir gelecek için “Yeşil İyileşme” çağrısı yapan WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Şubat ayında yaşanan depremlerin ardından enkaz kaldırma çalışmalarından yeni yaşam alanlarının geliştirilmesine kadar geçecek sürecin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiğini değerlendirmek ve karar vericiler için stratejik öneriler seti ortaya koymak üzere 29 Mart'ta Yeşil İyileşme Forumu düzenledi.
WWF-ABD Çevre ve Afet Programı Kıdemli Direktörü Direktörü Anita van Breda ve yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür'ün de konuşmacı olduğu forumda Adıyaman, Hatay ve Malatya belediye başkanları, Deprem Bölgesi Belediye Başkanları Paneli'nde bir araya geldi.
Nafiz Karadere'den doğayla uyumlu, bilime dayalı Yeşil İyileşme çağrısı
Açılış konuşmasında ülke tarihinin en sarsıcı depremlerinin telafisi olmayan acı kayıpları için üzüntülerini dile getiren WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere, “Bölgede vatandaşlarımız halen zorlu şartlarla mücadele ediyor. 50 bini aşkın vatandaşımızın yaşamına mal olan bu büyük yıkımın iyileşmesi uzun zaman alacak. Bir yandan da önümüzde çok dikkatli tasarlanması gereken bir inşa süreci var. Afetlerden sonra hızla ayağa kalkmak kadar, bir daha benzer yıkımlara maruz kalmayacak, dirençli yaşam alanlarının kurulması şart. Yeşil İyileşme işte tam da bu anlama geliyor: afete dirençli ve doğa pozitif yerleşim ve üretim alanlarını hayata geçirmek. Yaşadıklarımız, yeniden inşa sürecinin, doğayla uyumlu, bilime dayalı, afetlere karşı dirençli olması ve döngüsel bir bütünlük içinde tasarlanması gerektiğini ortaya koydu. Deprem, yangın, sel ve iklim kriziyle birlikte artan aşırı hava olayları gibi tüm doğal afetlere dayanıklı, güvenle yaşayabileceğimiz yaşam alanlarının doğa temelli çözümler ve bilimsel gerçekler gözetilerek kurulması zorunlu” dedi.
Anita van Breda: "Yeniden inşa sürecinde doğayı yanımıza almamız şart”
WWF-ABD Çevre ve Afet Programı Kıdemli Direktörü Direktörü Anita van Breda, “Kısa süre önce Türkiye ve Suriye'de yaşanan depremler ve seller, dünyamızın karşı karşıya olduğu çok boyutlu ve bileşik risklerin yürek yakan habercileri adeta. Acil durum müdahalesi rayına oturduğunda, dikkatler artık yaşam kurtarmak için ivedilikle yapılması gereken acil işlerden, yeniden inşa sürecine ilişkin ihtiyaçlara kayıyor. Yeniden inşa sürecinde doğayı yanımıza alarak onu müttefik olarak konumlandırmamız olası riskleri azaltma ve afetlere dirençli olma konusunda elimizi güçlendirecektir. Buna kısaca Yeşil İyileşme diyoruz; bir başka deyişle herkes için daha güvenli ve yeşil bir gelecek için afetlere dirençli, doğa pozitif yaşam ve üretim alanlarının inşası” ifadelerini kullandı.
Prof Dr. Naci Görür “Geçmişten ders alınması gerekiyor”
Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, geçmişten ders alınması gerektiğini vurgulayarak “Mikro bölgeleme çalışması yapmadan harekete geçmek geçmişten ders almamak anlamına geliyor. Bundan sonrasında eski kafayla, aynı görgü ve bilgiyle işe girişirsek doğru başlamamış oluruz” dedi.
Belediyeler için Yeşil İyileşme
TV Habercisi, Gazeteci, yazar Ilgaz Gürsoy'un moderatörlüğünde gerçekleşen Deprem Bölgesi Belediye Başkanları paneline Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç katıldı. Panelde şehirlerdeki toparlanma çalışmaları ve şehirlerin ihtiyaçlarının ne olduğu, iklim uyumlu yapılaşma ve yeşil iyileşme için belediyeler özelinde neler yapılabileceği, paydaşlarla nasıl iş birliği modelleri gerçekleştirilebileceği konuşuldu.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut'un da video mesajı ile yeşil iyileşmeye verdikleri önemi vurguladığı forumda uluslararası kuruluşların temsilcilerinden GIZ (Gesellschaft für Internationale Zusammenarbeit GmbH) Ekonomik İşbirliği Kıdemli Danışmanı Candost Aydın, CIC (Crédit Industriel et Commercial) Ülke Direktörü Mehmet Bazyar, AB Türkiye Delegasyonu Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Sektör Müdürü Elif Torcu Özden ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Bölgesel Program Koordinatörü Ekaterina Paniklova yeşil iyileşme için değerlendirilebilecek fon ve işbirliği olanaklarından söz etti.
Forumun ikinci yarısında gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantılarında enerji, şehircilik, doğa, tarım, çevre ve yönetişim konuları ayrı ayrı ele alınarak derinlemesine tartışıldı. Bölgesel farklılıklar gözetilerek çevrenin korunması, yeniden inşa sürecinde sürdürülebilir/yenilenebilir enerji sistemlerine öncelik verilmesi, tarım kooperatiflerinin desteklenmesi, yerel üretimin teşvik edilmesi, bölgedeki şehircilik yaklaşımının yapılandırılması ve zihinsel dönüşüm ihtiyacı gibi sonuçların ortaya çıktığı forumun çıktıları bir kitapçık haline getirilerek, belediyeler ve karar vericilerin yararlanabileceği bir kaynak olarak paylaşılacak.
Aslı Pasinli: “Bir afetler kısırdöngüsünün içindeyiz”
Etkinliğin sonunda bir değerlendirme yapan WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli ise konuşmasında, “Sadece depremle değil, kuraklık, seller, yangınlar, salgın hastalıklar, hortumlar gibi afetlerle sınandığımız bir kısır döngünün içindeyiz ve bu mücadelede kolektif bir başarısızlık yaşıyoruz. Bu kısır döngüden çıkış ancak doğayla uyumlu bir yaşam biçimiyle mümkün. Bugün yerel yönetimlerimizin en üst kademesindeki belediye başkanlarımızın ağzından sürdürülebilir şehirler kurmak için ihtiyaçları duyduk. Değerli uzmanlarımızdan daha sürdürülebilir ve dayanıklı bir gelecek inşa etmek için atılması gereken adımları dinledik. Uluslararası kuruluşların temsilcilerinden Yeşil İyileşme prensipleriyle yeniden inşa sürecine fon desteklerinin kapsamı hakkında bilgi aldık. En önemlisi depremin acısını yaşayan ülkemiz için daha iyi bir gelecek yaratma konusundaki kolektif taahhüdümüzü güçlendirdik” şeklinde konuştu.
Yeşil İyileşme nedir?
WWF-Türkiye, deprem sonrasında ayağa kalkma ve yeniden yapılanma sürecinde hayata geçirilmesi gereken Yeşil İyileşme ilkelerini şu başlıklarda topluyor: Daha Güvenli ve Doğayla Uyumlu Yaşam Alanları; Yönetişim; Çevresel Etkiler ve Önlemler; Doğa: Ormanlar, Meralar, Sulak Alanlar, Deniz ve Kıyılar; Su ve Temizlik; Altyapı; Enerji; Tarım ve Gıda.