ABD – AKP Görüşmesinden Ne Çıkar ?
Türkiye’de iç ve dış siyasette İktidar yanlısı çevreler tarafından; gereğinden fazla önem atfedilen, 14 haziran 2021 tarihli, Joe Biden – Recep Tayyip Erdoğan görüşmesi beklentileri karşılamayabilir.
Görüşmenin iki ülkenin konumlanışı açısından; çok fazla değişimi hayata geçirmesini beklemek, hayal kırıklığı yaratabilir. Özellikle de iktidar çevreleri açsından.
ABD ve Joe Biden, Recep Tayyip Erdoğan’ın elindeki kozların tümünü tüketmiş olduğunu ve bu toplantıya da dezavantajlı şekilde girdiğini biliyor. Buradan alabildiği tüm tavizleri alarak çıkmak ve iki ülke yönetimleri arasında yaşanan 'Trump – Erdoğan' danışıklı dövüşünden sıyrılarak masayı yeniden kuracağının izlenimini veriyor.
ABD’nin bu görüşmede masaya süreceği üç ana sorun olduğunu ve bu sorunları hepimizin bildiğini düşünüyorum.
İlk Sorun
Suriye Meselesi
Suriye’de “NATO ve ABD ekseni” dışında farklı bir politika geliştirmeye çalıştıktan sonra yalnızlaşan AKP yönetimi, buradan ekonomik, sosyolojik ve siyasal hegemonya açısından çok büyük zararlarla çıktı. Joe Biden: AKP’nin Suriye politikasında “ihvan” çıkarlarını bırakarak; NATO ve ABD eksenine dönüş yapmasını şart olarak koyacak. Bu durumun AKP açısından bir dizi açmazı beraberinde getirdiğini görmek gerekiyor. İlki; Suriye’de; Rusya – İran – Suriye ekseni ile kurulan ilişki ve bu ilişkinin geldiği nokta. Ayrıca diğer tarafta; PYD – ABD ilişkileri ve bu ilişkilerin Türkiye’ye olumsuz yansımalarının etkisi. AKP bu güne kadar gerçekleştirdiği ve muhalefeti ilişki kurmakla suçladığı unsurlarla kendisi ilişki kurmaya zorlanabilir ve burada bir açmazla karşı karşıya kalabilir.
İkinci Sorun
S 400 Meselesi
“ABD ile Rusya arasındaki gerilimlere oynama ve buradan; dış politikadan iç politikaya başarı devşirme” siyasetinin parçası olan 2.5 milyar dolar verilerek depoya kilitlenen S 400’lerin tamamen sınırların dışına taşınması talebi olacak. Bu taleple ilgili ilk somut bilgiler de kulislere düştü. ABD tarafı; S 400’lerin aktive edilmemesi ile ilgili AKP yönetiminden “yazılı belge” istedi. Yazılı belge talebinin ABD kongresine sunulmasına karar verildi. AKP Yönetimi ise; ABD yönetiminin bu talebini reddettiğini söyledi. Ancak konu üzerine daha detaylı bilgilere önümüzdeki günlerde ulaşacağız sanırım. Yalnız şimdilik şunu söyleyebiliriz. AKP yönetimi S 400’leri alarak; ekonomik, stratejik ve uluslararası siyaset açısından elini daha da zora sokacak bir adım attı. Şimdi bu adımdan geri dönmeye çalışıyor ancak zararsız şekilde geri dönmesi zor görünüyor. ABD bu konuda da tavizler bekleyecek ve büyük ihtimalle bu tavizler verilecek. Ancak “big brother” yine tatmin olmayacak.
Üçüncü Sorun
Halkbank Davası
Burada da ABD; Ambargo sürecinde İran ile Türkiye arasında gerçekleştirilen "illegal ticaretin" kendilerine 100 milyar dolara mal olduğunu ve bu ticarette para döngüsünü sağlayan Halkbank’a bir ceza kesileceğini söyleyebiliriz. ABD’nin elinde; itirafçı olan ve burada kurduğu tüm ilişkileri isim isim ABD yargısına veren Rıza Zarraf gibi bir kozları var ve Türkiye’de çok kişinin canını yakacak bizim bilmediğimiz bilgilere de ulaşmış durumdalar. Aynı şekilde İran’da bu ticaretten 20 milyar dolar zarar ettiğini yetkili ağızlardan açıklamıştı. Bizim 128 milyar dolardan sonra sorulacak başka bir soru daha gündeme geliyor o zaman; bu İran ile ABD’nin 120 milyar doları nerede :) ?
AKP’nin ABD’ye jest yaptığı ve Erdoğan imzasıyla nişasta bazlı şekerlerin (NBŞ) kotasının yüzde 100 artırılarak; Bursa'da faaliyet gösteren ABD şirketine kıyak geçilmesi ve ABD'ye bir 'hediye' verilmesi de durumu düzeltecek gibi görünmüyor. Çünkü yukarıda saydığımız stratejik üç olgu, Cargill’in küçük ekonomik çıkarının çok çok önünde.
İşte 14 Haziran 2021 tarihinde gerçekleştirilecek görüşmelerde ortaya çıkacak tablo ve AKP’nin ABD karşısında açmazları, çıkmazları…
Zor bir süreç AKP’yi bekliyor.